

















Enerji dönüşümünün kalbinde yer alan nadir elementlerde Çin’in ihracat kısıtlamalarını hafifletmesiyle zaman kazanan ABD, AB ve Kanada tedarik zincirlerini yeniden şekillendiriyor; kritik minerallerde “bağımsızlık yarışı” hız kazanıyor.
Dünyada alüminyum üretiminin neredeyse %60’ını gerçekleştiren Çin’in bazı bölgelerinde yağışların azalması hidro enerji kullanımını vurarak üretimi aşağı çekti. Fiyatlar, üretim baskı altında kalmaya devam ederse yükselebilir.
Nisan-Haziran dönemine ait teknik analizlere göre bakır ve alüminyum fiyatında artış bekleniyor. Buğday, mısır, soya gibi tahıl fiyatları ve kahve ise güçlü bir görünüm sergilemiyor.
Altının ivmesine ayak uydurarak yükselişe geçen gümüş fiyatlarının, yükseliş trendinin sürmesi halinde 29.10 dolara çıkabileceği tahmin ediliyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrasında en yüksek seviyesini gören paladyum, diğer metallerdeki yükselişin gerisinde kaldı.
Allianz Trade'nin raporuna göre, vegan beslenme trendi büyürken, bu tüketim hayvansal gıda tüketimini olumsuz etkiliyor.
Avustralya, önümüzdeki yıllarda bakır fiyatının artacağını, nikel fiyatının ise ucuzlayacağını öngörüyor.
Fiyatlar 70 bin dolarlık rekor seviyesinin yüzde 60 altına gerileyince Çin’deki büyük şirketler üretimlerini dizginlemeye başladı.
BMO Capital Markets, güneş enerjisi endüstrisinin gümüş tüketiminin on yıl içinde yüzde 85 artacağı tahmininde bulundu.