Merve YİĞİTCAN
Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş ve Hatay depremleri sonrası iş dünyası ekonomiyi ayağa kaldırmak için alınması gereken ekonomik ve sosyal tedbirler üzerine yoğunlaştı. EKONOMİ gazetesinin iş dünyası örgütlerine yakın kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre, odalar, borsalar ve dernekler, üyelerinden gelen talepler doğrultusunda hazırladıkları öneri paketlerini Hazine ve Maliye Bakanlığı’na sunmaya başladı. Öneri paketlerinde özellikle vergi sistemi, üretim ve sosyal hayatın işlerliği için bir dizi tedbir yer alıyor. Sektör temsilcileri, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların ve vergi mükelleflerinin deprem öncesi dönemde tahakkuk etmiş ve vadesi geldiği halde ödenmemiş veya depremden önceki dönemlere ait olup deprem tarihi itibarıyla vadesi geçmemiş olan, Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergilerle bunlara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı, fon payı ve vergi cezalarının terkin edilmesinin önemine dikkat çekiyor. Yanı sıra öneri paketlerinde depremden sonra, nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerinin 2023 yılı sonuna kadar ertelenmesi, firmaların temerrüde düşmesinin engellenmesi veya temerrüde düşecek firmaların kredi siciline ‘mücbir sebep’ notunun düşülmesi talep ediliyor.
KDV iadeleri şartsız hızlandırılmalı
EKONOMİ’nin, önde gelen STK’lara iş dünyası temsilcilerinden gelen taleplerden derlediği, ‘deprem sonrası alınması gereken önlemler’ şu şekilde sıralanıyor:
- Depremin meydana geldiği illerde ikamet eden vatandaşlar ile vergi mükelleflerinin deprem öncesi dönemlere ilişkin tahakkuk etmiş ve vadesi geldiği halde ödenmemiş veya depremden önceki dönemlere ait olup deprem tarihi itibarıyla vadesi geçmemiş olan, Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergilerle bunlara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı, fon payı ve vergi cezalarının terkin edilmesin.
- Deprem bölgesi dışında faaliyette bulunan şirketlerin, depremden etkilenen illerimizdeki şirketlerden olan alacakları Vergi Usul Kanununa göre değersiz alacak sayılmalı. Alacaklı işletmeler söz konusu alacaklarını zarar yazarak gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından düşebilmeli. Ayrıca hesapladıkları KDV’leri, indirilecek KDV olarak düzeltmek suretiyle, bu alacaklar vergi yükünden arındırılmalı.
- Deprem bölgesine yönelik yapılacak yeni yatırımlar kapsamında indirimli kurumlar vergisi oranı yüzde 100 olarak uygulanmalı.
- Depremzede mükelleflere sermaye sağlamak amacıyla KDV ve diğer vergi iade alacakları herhangi bir ön şarta bağlı olmaksızın hızlandırılmalı.
- Deprem bölgesi dışında faaliyette bulunan mükelleflerin KDV iade alacaklarında, alım yapılan depremzede mükelleflerle ilgili karşıt inceleme yapma zorunluluğu kaldırılmalı. Bu mükelleflerden yapılan alımlara ilişkin KDV’ler herhangi bir ön şarta bağlı olmaksızın iade edilmeli.
- Deprem nedeniyle yakınlarını kaybedenlere yapılan yardımlar gelir vergisi ve sigorta priminden istisna edilmeli, söz konusu yardımlar gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde doğrudan gider olarak dikkate alınabilmeli.
Yeni yatırımlar destek bekliyor
- Depremde yıkılan binaların yeniden inşası kapsamında TOKİ, Emlak Konut, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmeli. Buna ek olarak, yeniden inşa esnasında temin edilecek inşaat malzemelerinden alınan KDV’nin de kaldırılması önem arz ediyor.
- Doğal Afet Sigortalar Kurumu (DASK) zorunlu deprem sigortası teminatlarının (metrekare birim maliyetleri; Betonarme: 3.016 TL, Diğer: 2.080 TL, Azami teminat tutarı tüm yapı tarzları için 640 Bin TL’dir.) reel konut fiyatlarından düşük olması nedeniyle, sigorta teminatlarının arttırılması önem arz ediyor.
- Deprem bölgelerinde bulunan fabrika ve imalathanelerdeki makine ve teçhizatların yerine alınacak yeni makine ve teçhizatlar için KDV istisnası düzenlenmesi, ithal edilmesi halinde ise gümrük vergisinin düşürülmesi ve gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması önem arz ediyor.
- Emlak vergisi, motorlu taşıt vergisi, veraset ve intikal vergisi, çevre temizlik vergisi ile harç mükellefiyeti bulunanların, mükellefiyetlerine ilişkin olarak söz konusu yerlerdeki vergi dairelerine olan bu borçları ile depremden hasar gören bina ve taşıtlara ilişkin deprem tarihlerinden önceki dönemlere ait emlak, çevre temizlik ve motorlu taşıt vergileri de terkin edilmeli.
- Deprem nedeniyle defter ve belgeleri zayi olan mükelleflerin mahkemeden zayi belgesi alma zorunluluğu kaldırılarak, yetkili mercilere yapılan başvurular yeterli sayılmalı.
- Depremin etkilediği illerde yeni nesil akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazları kullanan mükellefler için, ödeme kaydedici cihazlarda elektronik kayıt ünitesi olsun ya da olmasın, kurulum işlem ve değiştirilme tarihlerinin 2 yıl ertelenmeli.
Kredi siciline mücbir sebep notu
- Depremden sonra, nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerinin 2023 yılı sonuna kadar ertelenmesi, firmaların temerrüde düşmesinin engellenmesi veya temerrüde düşecek firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notunun düşülmesi sağlanmalıdır.
- Sosyoekonomik dengenin korunması amacıyla, depremden zarar gören tüm vatandaşlara yönelik faizsiz ve uzun vadeli kredi imkanı verilmeli.
- Bölgelerin ekonomik aktivitesinin arttırılması, istihdam seviyesinin yükseltilmesi ve yaşanan ekonomik kayıpların önüne geçilmesinin sağlanması amacıyla, ivedilikle deprem bölgelerine inşa edilecek “Organize Sanayi Bölgeleri” ve “Sanayi Tesisleri”ne yönelik finansman desteği sağlanmalı.
- Talep olması halinde, yıkımına karar verilmeyen binalara “Bina Güçlendirme Destek Programı” oluşturularak uygun finansman imkanı sağlanmalıdır.
2023 yılı sonuna kadar ‘deprem bursu’
Son açıklanan rakamlara göre depremin etkilediği 11 ilde 4 milyondan fazla öğrenci bulunuyor ve bunun 50 binden fazlası naklini farklı illere aldırdı. İş dünyasından bu noktada da önemli iki öneri şöyle sıralandı:
- Eğitim sektöründe hizmet veren özel okulların hizmetlerine devam etmesinin sağlanması amacıyla; SGK, vergi, harç vb. ile tüm çek ve banka kredilerinin 1 yıl ertelenmesi, kurumlara 2 yıl ödemesiz sıfır faizli işletme kredisi tanımlanması, 2 yıl ödemesiz sıfır faizli tadilat/taşınma kredisi verilmesi, tüm personel ve öğretmenlere ödenen maaşların asgari ücret miktarı kadar kısmının 2023 yılı Eylül ayına kadar devletimiz tarafından karşılanması ve kurumların tüm elektrik, su, doğalgaz vb. faturalarının 2023 yılı Eylül ayına kadar ertelenmesi önem arz ediyor.
- Talep olması halinde; deprem bölgelerinde ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin farklı illerde özel okullarda tam burslu olarak öğrenimine devam etmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, deprem bölgesinde öğrenim gören ve deprem bölgesinde ikamet edip farklı illerde eğitim gören tüm öğrencilere (üniversite öğrencileri dahil olmak üzere) karşılıksız olarak 2023 yılı sonuna kadar “deprem bursu” verilmeli.
- Depremzede öğrencilere verilecek burslar hiçbir şarta bağlı olmaksızın gelir vergisinden istisna tutulmalı; şirketlere, ödedikleri bursları doğrudan gider gösterebilme imkânı tanınmalı.
Tersine göç için teşvik gerekiyor
Deprem sonrası en fazla tartışılan konulardan biri de deprem bölgesinde ikamet eden vatandaşların göçü oldu. Söz konusu gelişmenin bölgede faaliyet gösteren sanayi tesislerinde iş gücü kaybını da beraberinde getiriyor. Bu kapsamda getirilen öneri ise şöyle: Deprem bölgelerine tersine göçün başlatılması ve bu sayede özellikle İstanbul’un nüfusunun azaltılmasına yönelik, söz konusu bölgelerde gerçekleştirilecek tarım ve hayvancılık faaliyetlerine hibe kredilerin verilmesi önem arz ediyor.