Ahmet YİĞİT
Akaryakıta gelen zamlar ve artan diğer maliyet kalemleri ile birlikte yılın ikinci yarısında daralma bekleyen lojistik sektörü, dövizdeki baskının durmaması halinde ihracat pazarlarında güç kaybedeceklerini vurguluyor. Maliyet artışı, zamlar, finansal erişim zorluğu, kalifiye personel açığı gibi durumlar göz önüne alındığında uzun vadede yatırım ve fiyat istikrarsızlığında düzensizlik yaşanacağının altını çizen Sal Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Memiş, “Majör planlar yapılması gerekiyor. Mersin Limanı büyümeli ve ek liman açılmalı aksi halde sektör, uzun vadede istikrarlı ve kalıcı bir sektör olmaktan çıkıp günü kurtarmak için çalışılan bir alan olacaktır. Limanların daha fazla kapasite ile hizmet vermesi sadece sektör açısından değil, aynı zamanda ülke ekonomisi açısından da çok önemlidir” dedi. Kurum kültürü taşıyan ve lojistik alanında faaliyet yürüten şirketler için yatırım fonu oluşturularak firmaların desteğine sunulması gerektiğini ifade eden Mustafa Memiş, yerel yönetimler ile eğitim ve sonuç odaklı görüş alışverişi yapılmasını istedi. Lojistiğin A noktası ile B noktası arası bir operasyon değil, sağlığımızdan, yiyeceğimize ve güvenliğimize kadar her şeyimizi emanet ettiğimiz önemli bir alan olduğunu vurguladı.
“Limanın genişlemesi sektöre pozitif etki edecek”
Mersin’in lojistik kenti olduğuna dikkat çeken Yüksel Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yüksel ise liman kapasitesinin artırılması gerektiğini belirterek, “Mersin Limanı kentimizin lojistiği için en önemli destinasyondur. Dolayısıyla limanının kapasitesinin artırılması ve dijitalleşmesi gerekmedir. Lojistikçilerin en büyük sıkıntısı, liman girişinde yoğun trafik olması ve işlemlerin yavaş ilerlemesidir. İskenderun Limanı’nın yükünün bu bölgeye kayması, konteyner ve liman trafiğini olumsuz bir şeklide etkiliyor. Bunlara çözüm olarak da mevcut liman ve kavşağında devam eden yol çalışmalarının hızlandırılmalıdır. Mersin Limanı’nın kapasitesinin artırılması ile bölgeye gelen ve giden yük sayısında artış olacaktır. Son zamanlarda sektördeki yüksek maliyetler göz önüne alındığında; limanın büyümesiyle oluşacak canlılık sektöre de pozitif etki edecektir” diye konuştu.
“Mersin Ana Konteyner Limanı yapılmalı”
Mersin’in uzun zamandır inşa edilmesi içim çaba verdiği Ana Konteyner Limanı için çalışmaların bir an önce başlaması gerektiğini aktaran Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin de “Mersin artık kalıplarına sığmayan, sürekli üretimi artan bir kenttir. Mersin Körfezi rüzgâr yönü ve derinlik yönünden ana konteyner limanına en uygun alandır. HUB limanı olarak hizmet vermek üzere yıllık 12 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesiyle inşa edilmesi beklenen Mersin Ana Konteyner Limanı’nın yapılması en az 8 bin kişiye istihdam sağlayacak, aynı zamanda kentin lojistik stratejisi artacaktır. Mersin; İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere birçok bölgemizdeki dökme yük, tarımsal ürünler ve madensel ürünlerimizin ihracatı için en iyi lokasyonda yer alıyor. Lojistik sektörü açısından ülkemizin gözbebeği olan Mersin, kıyı özelliklerinin yanında lojistikte bir dünya markasıdır. Yıllık 8 bin geminin yanaşması beklenen Mersin Ana Konteyner Limanı ile Mersin; Ortadoğu’nun ve Orta Asya’nın liman kenti olacaktır. Özellikle pandemi döneminde ve şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinden sonra liman hizmeti ve kapasitesinin ne kadar önemli olduğunu gördük” ifadelerini kullandı.