DUYGU GÖKSU/İZMİR
Pamuk lisanslı depoculuk sisteminde Türkiye’de ilk yetkili sınıflandırıcı olan İzmir Ticaret Borsası Laboratuvar, Arge ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. (İZLADAŞ), kuruluşundan itibaren kısa sürede pamuk alanında güvenilir bir analiz laboratuvarı kimliğine kavuştu.
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, lisanslı depolara mal koyan tüccara destek verilmezse, dünyada alanında üçüncü sırada yer alan İZLADAŞ’ın çalışamayacak duruma geleceğini söyledi.
İZLADAŞ’ın, Ege Lisanslı Depoculuk AŞ., Uçak Lisanslı Depoculuk AŞ., Şanlıurfa’da Yiğit Agro ve Çalık Grubu, başta İzmir Ticaret Borsası ve ülke genelinde faaliyet gösteren borsalar, üniversiteler, araştırma kurumları, tekstil ve çırçır fabrikaları, özel tohum firmaları gibi pek çok kurum ve kuruluşa hizmet verdiğini söyleyen Uçak, “Bu laboratuvarı sadece Türkiye’de hizmet etsin diye faaliyete geçirmedik. Her 6 ayda bir ICA-Bremen Cotton Round testlerine tabi tuttuk. Sonuç olarak tam puan aldı. Dünyada sadece 12 tane olan bu laboratuvarın birinin İzmir’de olması önemli bir başarı ancak işlevsel özelliği çalışmazsa yaşayabilme fonksiyonu yok. İştirakimiz olduğu için sürekli sermaye artırımı ile geçici sübvansiyonlar yapmak durumunda kalırız.” dedi.
Pamukta, TMO’ya direkt gelen diğer mallar gibi elektronik ürün senedi oluşturulamadığını hatırlatan Uçak, “Pamuk, ara mamul olarak işlenmesi gereken çekirdekle birbirinden ayrılması gereken bir ürün olduğu için durumu farklı. Çırçır fabrikasına gittikten sonra mahlıç olarak pamuğa dönüştürülür ve sonra lisanlı depolara gidebilir. 2013’ten bu yana lisanslı depolara ağırlıklı olarak malı üreticiden alan tüccar koyuyor. Tüccarlar, üreticiler için uygulanan navlun, analiz ücreti, depolama ücreti gibi desteklerden faydalansa laboratuvarın amacına hizmet etmiş oluruz. Yoksa lisanslı depolar çalışamayacak hale gelecek. Onlar çalışamadığı gibi haliyle ortada yetkili sınıflandırıcıların da yapabileceği bir şey kalmayacak.” diye konuştu.
“Çalışarak batılacak dönemden geçiyoruz”
İTB olarak İZLADAŞ’ı kurarken büyük paralar kazanma gibi bir amaçlarının olmadığının altını çizen Uçak, “Gelinen noktada mahlıç pamuk fiyatı 55 TL ile 65 TL seviyesinde kaldı. Sektör olarak Türkiye’deki ekonomik çalkantıya negatif enflasyon etkisi veriyoruz ancak girdi maliyetlerimiz yüzde 500 artıyor. Üreticinin burada para kazanabilmesi mümkün mü? Çalışarak batılacak bir dönemden geçiyoruz. Karar vericiler bu durumu gözden kaçırmasınlar. Biz küçülmelere razı olduk ama, tekstil sektöründe gördüğümüz gibi birçok alanda kırılmalar başlıyor. 1980’li yıllardan beri bu portföyleri çok kolay oluşturmadık. Avrupa’daki en iyi ve en yeni makine parkurlarına sahibiz. İşçilik ve tasarımlarımız fevkalade. Ancak tüm paydaşlarımızın ayakta kalmakta zorlandığı, ihtiyat akçelerini dahi harcadığı bir süreçten geçiyoruz. Lisanlı depolar da, yetkili sınıflandırıcılar da bu durumda. Acilen alternatif bir çözüm, bir ara formül gerekiyor. İmkanların kısıtlı olduğunu biliyoruz ama yaşamsal fonksiyonlarımızı sürdürmek için devlet tarafından desteklenme zamanı. Böyle giderse tüm paydaşlarımızın yapmış olduğu yatırımlar çöp olur, iyi olduğumuz branş üzerine yürümemiz lazım.” ifadelerini kullandı.