FİKRİ CİNOKUR
Kara para aklama ve vergi kaçırma iddiaları nedeniyle tutuklanan Engin-Dilan Polat çifti ile kişisel bakım ve güzellik merkezi işleten sosyal medya fenomenlerinin sektörde güven ve ciro kaybına yol açtığı bildirildi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclisi toplantısında dolandırıcılık, kara para aklama ve vergi kaçakçılığı iddialarıyla gözaltına alınıp tutuklanan kişisel bakım ve kozmetik sektöründe faaliyet gösteren sosyal medya fenomenlerinin sektöre zarar verdiği belirtildi. Toplantıda merdiven altı çalışan ve vergi kaybı ile halk sağlığını olumsuz etkileyen güzellik salonları ile kozmetik işletmelerin denetlenerek kapatılması istendi.
“Zor bir dönem yaşıyoruz”
Defnege Kozmetik Güzellik Merkezi’nin Sahibi ATSO Meclis Üyesi Uğur Alper Boz, kişisel bakım güzellik merkezleri ve kozmetik sektörünün astronomik kira, finansa erişim, e-ticaret ve KDV ile nitelikli personel konusunda önemli sorunları olduğunu söyledi. Boz, kara para aklama, vergi kaçırma ve dolandırıcılık iddialarıyla tutuklanan Dilan-Engin Polat çifti ve buna benzer sosyal medya fenomenlerinin sektörde güven kaybına yol açtığını bildirdi.
Dilan-Engin Polat ve benzeri sosyal medya fenomenlerinin ayrıca sektörde önemli miktarda ciro kaybına yol açtığını belirten Boz, şunları kaydetti: “Yıllardır alın teriyle sektörde layıkıyla çalışan güzellik salonlarımıza sahip çıkalım. Son zamanlarda yaptıkları çıkışlarla gündem olan sosyal medya fenomenleri nedeniyle zor bir dönem yaşıyoruz. Sektörde merdiven altı çalışan işletmelerle mücadele edilmeli. Sosyal fenomenler ve kayıtdışı çalışanlar hem vergi kaybına hem de halk sağlığına zarar veriyor.”
“Merdiven altı işletmeler denetlenmiyor”
Tane İlaç, Elektronik, Telekominikasyon, Bilgisayar, Enerji, Taşımacılık, İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ve ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Öz de farklı sektörlerin de ortak sorunu olan, kayıt dışı hizmet veren işletmeler için adım atılması gerektiğini söyledi. Kayıt altında olan kişisel bakım güzellik salonlarının denetlendiğini, ancak merdivenaltı işletmelerin denetlenmediğine dikkat çeken Öz, şöyle konuştu: “Kayıtdışı çalışan güzellik salonları ve kozmetikçiler vergi kaybına ve halkın sağlığı ile oynuyor. Dilan- Engin Polat çifti ve buna benzer sosyal medya fenomenleri sektörde değer kaybına yol açıyor. Öte yandan farklı ülkelerden gelen whatsap ve telegram gibi sosyal medya üzerinden kendilerini doktor ve güzellik uzmanı olarak tanıtanlar da sektöre zarar veriyor. Yabancı doktor ve kişisel bakım güzellik uzmanlarının ilgili kurumlara kayıt olmadan çalışmaları mümkün değil. Vergi kaybına ve halk sağlığını olumsuz etkileyen bu kayıtdışı-merdiven altı işletmeler kapatılmalı.”
“Dilan Polat denetimleri mobinge dönüştü”
Açılan soruşturmaların ardından sektörün gerçek temsilcilerinin toplu baskınlar ve denetimlerden olumsuz etkilendiğini açıklayan İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Ayşe Aydın Kurtönal, Dilan Polat denetimi adı altında yapılan denetimlerin çoğu zaman adil olmayan ve rahatsız edici bir şekilde yürütüldüğünü söyledi. Kurtönal, “İşletmelerin sorunlarının tavan yaptığı bu zor günlerde, bir darbe de olağan üstü denetim adı altında yapıldı. Tüm ülkede esnaf mobing altında. Bizler denetimlerden kaçmayız, devamlı denetim yaşıyoruz, hiç sorun değil. Ancak şu anda üyelerimiz zan altında bırakılıyor. Yönetmeliğimizde ve eğitimlerimizde var olan vücut bakım cihazları, termoliz uygulaması gibi iş yeri açma mevzuatımızda zorunlu olarak kullanmamız gereken ekipmanlarımız mühürleniyor” ifadelerini kullandı.
“100 bin esnaf töhmet altında”
Türkiye’de faaliyet gösteren 100 bini aşkın güzellik salonunda işletmecilik yapan esnafı sektördeki meslek dışı fenomenler üzerinden değerlendirmenin vicdansızlık olduğuna dikkat çeken Kurtönal, “Sektördeki işletmelerimiz adil olmayan ve tutarsız uygulamalar nedeniyle gereksiz yere sıkıntı yaşıyor. Her mesleğin içinden mesleğin itibarını zedeleyen insanlar her dönemde çıkar. Ancak içinden 3-5 tane çürük elma çıktı diye koca bir sepet elmanın hepsine çürük diyemezsiniz veya kaldırıp sepeti atamazsınız. Bu kapsamda denetimlerin daha adil, şeff af ve tutarlı bir şekilde yürütülmesi gerekiyor” diye konuştu. Son dönemde kayıtsız akademilerin türediğine dikkat çeken Ayşe Aydın Kurtönal, “Türkiye’de henüz gündeme gelmeyen ama çok yakında yine bütün okları sektöre çekecek garip yapılanmalar var. 2-3 bin Euro’lara kurs verip çeşitli piramit yapılanmaları ile büyüyen kayıtsız akademiler türedi. Bütün para trafi kleri elden. Malzemeler yurt dışından valiz ticareti veya daha büyük miktarlarda yük altı olarak geliyor. Genelde kökleri yurt dışında. Bir kuruş vergi yok çünkü Türkiye’de şirketleri yok. Sistem binlerce kişiden bu paraları alırken sadece üç beş tane yıldız isim çıkarıyor” dedi.