EVRİM KÜÇÜK
Yılın ikinci yarısına girerken, küresel kuru yük piyasası hâlâ toparlanma sinyalleri vermekte zorlanıyor. Özellikle panamax ve supramax tipi gemilerde arz fazlası dikkat çekerken, bu durum tarımsal emtia ihracatçıları için cazip navlun fiyatları anlamına geliyor.
Uluslararası Tahıl Konseyi’nin (IGC) Tahıl ve Yağlı Tohumlar Navlun Endeksi (GOFI), mayıs sonunda 131 seviyesinde nispeten düşüş eğilimindeydi. Bu, yıllık bazda yüzde 15 düşüş anlamına geliyor ve Temmuz 2024›te kaydedilen 52 haftalık en yüksek seviye olan 163 seviyesinin oldukça altında.
Soya, buğday, mısır nakliyecileri avantaj sağlayacak
Tamamen arz-talep dengesine bakıldığında, 2025 yılı nakliyeciler açısından rahat görünüyor. BIMCO’nun son görünümüne göre, özellikle Panamax sektöründeki dökme yük fiyatlarının, filo büyümesi ve kömür talebindeki düşüş nedeniyle 2025 boyunca düşük seyretmesi muhtemel. Küresel tahılın yüzde 43’ü Panamax gemileriyle taşındığından, bu durum soya fasulyesi, mısır ve buğday nakliyecileri için açık bir avantaj.
BIMCO’da nakliye analiz müdürü Filipe Gouveia, WorldGrain’e yaptığı açıklamada, “Uluslararası tahıl nakliyecilerinin, özellikle Panamax gemileri için daha düşük navlun fiyatlarından faydalanabileceğini düşünüyoruz,” Bu segment, küresel tahıl sevkiyatlarının en büyük payını karşılıyor ve genellikle Güney Amerika veya ABD Batı Kıyısı’ndan Asya’ya yapılan uzun yolculuklar için kullanılıyor.
Supramax segmenti genellikle ABD Körfez Kıyısı’ndan Latin Amerika ve Asya’ya tahıl sevkiyatı için kullanılırken, Handysize segmenti dökme yük filosundaki en küçük gemileri içerir ve genellikle Karadeniz›den Akdeniz ve ötesindeki limanlara tahıl taşımak için kullanılır.
Panamax gemilerde arz fazlası derinleşiyor
Gouveia, her iki segmentte de arz fazlası olduğunu, navlun oranlarının baskı altında olduğunu ve bu yıl “yavaş kargo büyümesi” öngörüldüğünü belirtti. Küresel tahıl taşımalarının yüzde 43’ü panamax tipi gemilerle yapılıyor. Bu segmentte talep 2025’te yüzde 3,5 büyüme gösterse de, gemi arzı yüzde 2,8 ile buna yakın bir hızda artıyor.
Çin’in talebindeki değişim izleniyor
Tarım ticaretindeki navlun dengesi yalnızca gemi arzıyla değil, politik risklerle de şekilleniyor. ABD ve Çin arasında 2025 başında sağlanan 90 günlük tarifesiz ticaret dönemi, ilk çeyrekte bazı alımları hızlandırsa da etkisi sınırlı kaldı. Çin’in koruma politikaları çerçevesinde özellikle mısır ithalatında ABD’den uzaklaşıp Brezilya’ya yönelmesi, ABD’nin küresel ihracat pazarındaki payını 2024’teki yüzde 22 seviyesinden yüzde 12’ye geriletebilir. Benzer bir seyir soya fasulyesi ticaretinde de izleniyor.
Türkiye dahil bölgesel talepte zayıflama
IGC’ye göre, 2024-25 sezonunda küresel buğday ticareti yüzde 10 daralacak ve son dört yılın en düşük seviyesine inecek. Türkiye, Çin, Endonezya ve Pakistan gibi büyük ithalatçılarda alımlar düşerken, bu durum Karadeniz ve Akdeniz taşımalarında tonaj talebini sınırlıyor. Ancak mısır tarafında, Afrika’nın artan talebi dengeleri kısmen değiştiriyor. Özellikle Sahra Altı Afrika ve Güney Afrika’nın iklim kaynaklı üretim açıkları, ABD mısırına olan talebi artırarak ülkeyi yeniden küresel ihracatta lider konuma taşıdı.
Jeopolitik gerilimler tahıl ticaretini etkiliyor
ABD’nin Çin yapımı gemilere liman vergisi koymayı gündeme alması da sektörde belirsizlik yaratıyor. İGC, bu planın yumuşatılmış halinin tahıl ticareti üzerinde sınırlı etkisi olacağını öngörse de, ABD limanlarına uğrayan Çin menşeli gemilere dair rezervasyonların azaldığı yönünde raporlar bulunuyor. Öte yandan Karadeniz taşımalarında görünüm iyileşiyor. Ukrayna’nın tahıl koridoru sayesinde ihracat artarken, Rusya’nın küçük mahsul nedeniyle ihracat hacmi sınırlı seyrediyor.