Pamukta hasat zamanı geldi. Son 3-4 yıldan bu yana artan maliyetlere karşın çiftçinin ürettiği pamuğun fiyatının artmaması nedeniyle üretim azalırken ithalat artıyor. Üretici, fiyatın düşük olması, desteklerin yetersiz olması, kuraklık ve su sorunu nedeniyle üretimden kaçıyor. Bu da rakamlara yansıyor.
Amerika Tarım Bakanlığı (USDA) “Türkiye Pamuk ve Ürünleri Güncellemesi” raporu yayınladı. Rapora göre, Türkiye’nin pamuk üretimi düşerken, ithalat artıyor. Raporda yer alan verilere göre, pamuk ekim alanı geçen yıla göre yüzde 15 düşüşle 395 bin hektar olması bekleniyor. Pamuk üretiminin miktar olarak 2024’e göre bu yıl yüzde 19 azalması öngörülüyor. Üretim miktarı geçen yıla göre 160 bin ton düşüşle 700 bin ton olacağı tahmin ediliyor.
Üretim neden azalıyor?
Amerika Tarım Bakanlığı raporunda üretimdeki düşün nedenleri özetle şöyle sıralanıyor: “Pamuk fiyatlarının düşük seyretmeye devam etmesi, ekim alanının bu yılın başlarında yapılan tahminlerden daha düşük olmasına neden oldu. Bu durum, çiftçilerin 2025/26 sezonunda Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) bölgesinde arpa/buğdaydan sonra ikinci ürün olarak pamuk ekmemesine de neden oldu.
2024 sonbaharında ve 2025 başlarında ideal yağış olmayınca barajlarda su seviyeleri düştü. 2025 ilkbahar yağışları da istenilen seviyede olmadı. Bu durum, Aydın ve İzmir çevresindeki Ege pamuk yetiştirme bölgesini daha çok olumsuz etkiledi. Çünkü bu bölgedeki barajlar, Fırat ve Dicle gibi büyük nehirlerle beslenen GAP bölgesindeki barajlardan daha fazla yağışa bağımlıdır.
DSİ gereken suyu vermeyince verim düştü
Devlet Su İşleri (DSİ), Söke gibi Ege ovalarında ideal pamuk yetiştiriciliği için yeterli sulama sağlamadı ve bu durum piyasa kaynaklarına göre daha düşük verimlere yol açacak. DSİ, Mart 2025'te, yağış yetersizliği nedeniyle Ege Bölgesi’nde sağlanan sulama miktarını azaltacağı konusunda uyarıda bulundu. Söke havzasındaki bir çiftçi, su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle 53 yıl sonra ilk kez tarlasına ayçiçeği ektiğini bildirdi. Haberlere göre, toprağın yapısı ve tuzluluğu ile sulama imkânının bulunması nedeniyle uzun yıllardır pamuk üretimi yapılan Söke bölgesinde ilk ayçiçeği hasadı yapılıyor.
Ancak piyasa kaynakları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki pamuk tarlalarında sulamanın şu ana kadar başarıyla uygulandığını ve ürünün genel gelişiminin iyi olduğunu gösteriyor; yaklaşık bir ay içinde başlayacak hasada kadar önemli bir olumsuzluk yaşanmaması durumunda, bölgede olumlu verim bekleniyor.”
Pamuğun üretim maliyeti kilo başına 25-28 lira
Raporda, pamuk üretim maliyeti ile ilgili olarak: “Piyasa kaynaklarına göre, bir kilogram kütlü pamuğun üretim maliyeti, çiftçiye ve tarım arazisinin konumuna bağlı olarak 25 ila 28 lira ( yaklaşık olarak 62,5-70 cent) arasındadır. Bu, lif pamuğunun maliyetini, çırçırlama maliyetleri hariç yaklaşık 70 lira (~ 1,75 dolar) yapar. Bu, Eylül ayında yeni hasat başlamadan önce Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye'de yerli pamuğun kilo başına yaklaşık 60 lira (yaklaşık 1,50 dolar) olan satış fiyatının üzerindedir. Çiftçiler ve piyasa kaynakları, yeni destek sistemine rağmen Türkiye Hükümeti tarafından sağlanan desteğin pamuk çiftçiliğini teşvik etmek için yeterli olmadığını belirtmektedir.”bilgisine yer verildi.
Tüketim 1,4 milyon ton olacak
Amerika Tarım Bakanlığı raporuna göre, Türkiye’nin 2025/2026 sezonunda pamuk tüketim tahmini 1,45 milyon ton olacak. Bu tahmin, geçen sezonun revize edilmiş 1,5 milyon ton tahminine göre yüzde 3'lük bir düşüş anlamına geliyor.
Türk Lirası'nın ABD Doları ve Euro gibi başlıca para birimlerine kıyasla aşırı değerli olduğu ve bu nedenle yerli, Avrupa veya ABD markalarından gelen Türk hazır giyim ve konfeksiyon siparişlerinde herhangi bir artış beklenmediği belirtilen raporda: “Yüksek değerli TL nedeniyle, hazır giyim/konfeksiyon markaları Hindistan, Pakistan ve Vietnam gibi Uzak Doğu hazır giyim üreticisi ülkeleri üretim için daha cazip buldu. TL değer kaybeder ve ekonomi istikrara kavuşursa bazı siparişler Türkiye'ye geri dönecek, ancak bunun ne zaman gerçekleşeceği belirsiz.
Orta Doğu ve Ukrayna'daki çatışmalar, tarihsel olarak bu bölgelerin ana tedarikçisi olan Türkiye'ye olan talebin önemli ölçüde azalmasına katkıda bulundu. Dahası, Avrupalı tüketicilerin satın alma eğilimleri savaşlardan etkilendi ve keyfi alımlara eskisi kadar para harcamak istemiyorlar. Bu durum, Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon üretimini de etkiliyor, çünkü Avrupa bu sektörde Türkiye'nin bir numaralı pazarı” bilgisine yer verildi.
Pamuk ithalatı üretimden fazla olacak
Amerika Tarım Bakanlığı raporuna göre, Türkiye’nin 2025/2026 sezonu lif pamuk üretimi 700 bin ton, ithalatı ise 825 bin ton olacak. Bu rakam, 2024/2025 sezonu pamuk ithalat tahmininden yüzde 12 daha düşük. 2024/25 sezonu pamuk ithalat tahmini, 945 bin ton olarak güncellendi. Resmi ithalat istatistiklerine göre, Türkiye’nin pamuk ithalatı, 2023/24 sezonunun ilk 11 ayında 874 bin 831 ton olarak gerçekleşti ve bir önceki sezonun aynı dönemine göre yüzde 27 arttı.
İthalatın yüzde 33’ü Brezilya’dan, yüzde 29’u Amerika’dan
Türkiye’nin pamuk ithalatında ilk sırada Brezilya ikinci sırada Amerika Birleşik devletleri yer alıyor. Brezilya’nın payı yaklaşık yüzde 33 (295 bin 300 ton) olurken, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'ye ithal edilen pamuğun yüzde 29'unu (270 bin ton) tedarik etti. Diğer önemli tedarikçiler ise şöyle sıralandı; Azerbaycan, yaklaşık 97 bin 300 ton, Yunanistan, yaklaşık 93 bin 300 ton, Suriye, yaklaşık 32 bin 500 ton ve Avustralya yaklaşık 30 bin 300 ton idi.
Pamuk ihracatı yüzde 8 azalacak
Rapora göre, 2025/2026 sezonunda Türkiye'nin pamuk ihracatı ise 300 bin ton olacak. Bu rakam, bir önceki sezonun revize edilmiş tahmininden 25 bin ton (yüzde 8) daha düşük.
Türkiye’nin 2024/2025 sezonundaki ihracatının 325 bin ton olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu sezonunun ilk 11 ayında pamuk ihracatı yaklaşık 289 bin 879 ton oldu. İhracatın 61 bin 400 tonu Pakistan’a, 53 bin 600 tonu Bangladeş’e, 52 bin tonu Çin’e ve Vietnam’a da 24 bin 400 ton olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin toplam pamuk ihracatının yaklaşık 36 bin tonunu tıbbi amaçlı hidrofilik pamuk oluşturuyor. Türkiye'nin hidrofilik pamuğunun en büyük alıcısı Avrupa ülkeleridir.
Destekleme modeli değişti
Amerika Tarım Bakanlığı’nın raporunda 2025'ten itibaren kütlü pamuk dahil tüm ürünler için destekleme sisteminin değiştiği hatırlatılarak şu bilgilere yer veriliyor: “Daha önce açıklandığı gibi, Türkiye Hükümeti, Türkiye'deki tüm ürünler için sübvansiyon sistemini değiştirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ağustos 2024'te, üretilen kilogram başına değil, ekilen alana göre doğrudan destek sağlayan yeni bir sisteme geçeceklerini duyurdu. Bu sistem ayrıca, kuraklık koşullarını sübvansiyon sistemine dahil etmek için ürünler için havzalar belirliyor. Bir ürün, örneğin pamuk, o ürün için belirlenen havzalardan birine ekilirse, sübvansiyon daha yüksek olacak (kütlü pamuk için iki katı).
Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı, Kasım 2024'te, Türk tarımını optimize etmeyi ve daha sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlayan Tarımsal Üretim Planı'nın (Plan) ayrıntılarını açıkladı. Plan, tahıl, hayvancılık ve su ürünleri üretimine öncelik veriyordu ve uygulama tarihi 2025 olarak belirlenmişti. Bu yeni üretim yaklaşımının, önümüzdeki yıllarda Türkiye'de üretilen tarımsal ürün çeşitliliğini değiştirmesi bekleniyor. Ancak, üretimde olası herhangi bir değişimin yönünü ve büyüklüğünü değerlendirmek için henüz çok erken.
Özetle, Amerika Tarım Bakanlığı Türkiye’nin pamuk üretiminden dış ticaretine, tekstil, hazır giyim, iplik, tarımsal destekleme modeli konularında çok kapsamlı bir rapor yayınladı. Pamuk ve pamuklu ürünler Türkiye için çok önemli bir sektör. Sektörün hemen her kesiminde ciddi sorunlar var. Bu sorunların boyutu rapordaki verilerden anlaşılıyor. Çözüm için üretimden başlayarak sektörün desteklenmesi gerekiyor. Türkiye üretmediği pamuğu ithal etmek zorunda kalıyor. Kendi çiftçisine vermediği desteği Brezilya, Amerikan, Yunanistan çiftçisine ödüyor.
Tekstilde kapasite kullanımı son 10 yılın en düşük seviyesinde
Raporda tekstildeki kapasite kullanımının düşmesine dikkat çekilerek şu değerlendirmeye yer verildi: “Piyasa kaynaklarına göre, Türkiye genelindeki iplik fabrikaları hâlâ düşük kapasiteyle çalışıyor; bazıları yüzde 50'ye kadar düşük kapasiteyle çalışırken, bazıları tamamen kapalı. Türkiye Merkez Bankası verilerine göre, tekstil sektörünün kapasite kullanım oranı, Temmuz 2025 itibarıyla yüzde 69 seviyesinde olup, COVID-19 nedeniyle kapanma ilan edilen ilk dört ay (Nisan-Temmuz 2020) hariç olmak üzere son 10 yılın en düşük seviyesidir.
Hazır giyim sektöründeki kapasite kullanım oranı, Temmuz 2025 itibarıyla yaklaşık yüzde 75'e gerilemiştir. Bu oran, Temmuz 2024'e kıyasla yaklaşık yüzde 3 ve Temmuz 2023'e kıyasla yaklaşık yüzde 5 düşmüştür.
İşten çıkarmalar artıyor
Tekstil ve konfeksiyon sektörü zorlanmaya devam etmektedir. Artan maliyetler ve talep eksikliği, çalışanların işten çıkarılmasına veya başka fırsatlar bulmak için sektörden ayrılmasına yol açmıştır. Bir gösterge olarak, Mayıs 2025'te hazır giyim sektörü 70 bin 938, tekstil sektörü ise 31 bin 445 çalışan kaybetmiştir; bu kayıplar, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre o ay için ikinci ve üçüncü en yüksek kayıp sayısını temsil etmektedir.”
Pamuk ipliği ithalatı azalırken ihracat artıyor
Amerika Tarım Bakanlığı’nın raporuna göre, 2025 takvim yılının ilk yarısında Türkiye, yaklaşık 54 bin 997 metrik ton pamuk ipliği ithal etti. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 47'lik bir düşüşü gösteriyor. Raporda: “Bu ciddi düşüş, son birkaç yılda Türk hazır giyim sektörüne gelen siparişlerin yavaşlamasından kaynaklanıyor. Türk üreticilere gönderilen hazır giyim siparişlerinin azalması, kumaş talebinin ve dolayısıyla ipliğe olan talebin azalmasına yol açmıştır. Bu durum birkaç yıldır devam ettiğinden, iplik üreticilerinin elinde fazla stok bulunmakta ve pamuk ipliği ithalatına olan ihtiyaç azalmaktadır. Ayrıca, iplik ithalatına uygulanan tarife artışları ticareti olumsuz etkilemiştir. Türkiye'nin pamuk ipliğinin başlıca tedarikçileri Özbekistan, Türkmenistan ve Hindistan'dır.
2025 takvim yılının ilk yarısında pamuk ipliği ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2024 takvim yılının ilk yarısındaki yüzde 68'lik artışın yanı sıra, yıllık yüzde 22 artışla yaklaşık 112 bin 400 tona ulaşmıştır. İplik sektörü, geleneksel iç pazarlarından gelen talep eksikliği nedeniyle stok biriktirdiği için ihracatını artırmak, hatta bazen maliyetinin altında satış yapmak zorunda kalmıştır. Piyasa kaynakları, yüksek stok tutan iplik fabrikalarının bazı durumlarda ücretler, elektrik faturaları vb. gibi borçları ödeyebilmek için ipliklerini maliyetlerinin altında veya altında sattıklarını bildirmektedir. 2025 takvim yılının ilk altı ayında Türk ipliğinin başlıca ihracat pazarları Portekiz, Mısır, Pakistan, İtalya ve Bangladeş olmuştur.
Pamuklu kumaş ticareti
2025 takvim yılının ilk yarısında, pamuklu kumaş ithalatı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 19 düşüşle 71 milyon metrekare olarak gerçekleşti. Bu düşüş, bir önceki yılın aynı dönemine göre %25'lik bir düşüşün de üzerine çıktı. Aynı altı aylık dönemde, pamuklu kumaş ihracatı, bir yıl öncesine göre yaklaşık aynı seviyede, yaklaşık 210 milyon metrekare olarak gerçekleşti.