Geçtiğimiz günlerde Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar’ı hem dinleme hem de sohbet etme imkanı buldum… Öncelikle iç pazarda sıkışan bir talebin son dönemde finansman desteğiyle iç pazarı hareketlendirdiği ortaya çıkıyor. Mete Vardar, otellerin de maliyetlerinin altında fiyat artırdığını söylüyor. Böyle de olsa fiyatların yine de pek çok kesim için yüksek kaldığını söylemekte fayda var. Ancak örneğin Jolly Tur kişi sayısında yüzde 30 ciroda yüzde 60 büyümüş… Bunu ise bankalarla yaptığı özel anlaşmalar, özel taksitlendirme olanakları ve her kanalda başarılı operasyon yürütmesiyle kazandığını gösteriyor. Fiziksel, Çağrı Merkezi ve Online entegrasyonu önemli.
“Her şey dahil” modeli sürdürülebilir mi?
Maliyetler noktasına geldiğimizde yeni modellere ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Mete Vardar, “Özellikle oteller bu yüksek maliyetler ile aynı modellerle devam etmesi mümkün görünmüyor” diyor. Burada aslında kastedilen modellerden biri, ‘her şey dahil’ sistemi… Türkiye turizmini var eden, rekabette ön plana çıkaran önemli model aslında. Hala daha da etkin olarak turizmde önemli bir yeri var. Geldiğimiz noktada Vardar, bu modelin artan maliyetlerle en azından bazı bölgelerde uygulama imkanlarının giderek düştüğünü söylüyor. Önemli bir noktaya değiniyor. Belki Antalya gibi daha yoğun turist bölgelerinde devam ettirilebilir ama daha özel bölgelerde belki bu modelden çıkılması gerekiyor.
Ekosistemin gelişimi önemli
Maliyetlerin yanı sıra turistlerin yeni arayışlarının da bunda etkisi var. Turizmde deneyim yaşamak, mutfak, yeni tatlar hatta kurslar… Tabii ‘her şey dahil’ modeli turizmde Türkiye’nin bir dönemine damga vurdu ve çıkışında büyük rol oynadı. Oteller güzeldi, ama Türkiye’nin turizm ekosistemi, çarşıları, restoranları da o günlerde gelişmemişti. Rekabette, Türkiye’yi sınıf atlatan model önemli bir çıkış yolu olmuştu. Ancak şu da bir gerçek ki, ekosistemin gelişmesine, otellerin bulunduğu çevrelerin turizme yönelik biçimde olgunlaşmasını da geciktirdi.
Peki yerine ne koyacağız?
Şimdilerde maliyetlerin artışı yeni model arayışlarda bazı bölgelerde bu modelden çıkılabilir mi? Sorusu gündemde… Tabii onun yerine neyi koyacağız? Ekosistem, kalite, standartlarımız bunun için yeteli mi? Diğer yandan aslında maliyet artışları tüm ekosistemi etkiliyor. Turist otel dışına çıktığında da bundan etkileniyor. Ayrıca yine de otel dışında turiste sunulacaklar kısıtlı da kalabiliyor. Bu yapılanma için daha geniş bir stratejiyi de ortaya koymak gerekiyor. Bugün bazıları sosyal medya abartısı olsa da Marmaris’te yaşananlar turizmin sadece oteller değil, bölge ve tüm ekosistemi, restoranları, alışveriş mekanlarıyla birlikte ele alınması gerektiği gerçeğini de tekrar ortaya koyuyor.
Hizmet kalitemizin düzeyi
Yüksek fiyat artışlarının turizm açısından bir diğer önemli noktası ise ‘hizmet kalitesi’ … Fiyatlar arttığında rekabet ettiğiniz ülkelerle hizmet kaliteniz tüm alt yapısı ile birlikte sorgulanıyor. Eğer o bedelleri ödüyorsanız, daha yüksek kaliteye de ulaşmanız gerekiyor. Yollarınızla, temizliğinizle, ulaşım olanaklarınızla, restoranlarınızla… Belki bu noktada Türkiye turizminin de artık hizmet kalitesinde ve alt yapıda da sınıf atlaması gerekiyor. Eğer fiyatınız, Fransa’nın, İtalya’nın, İspanya’nın turizm bölgeleriyle kıyaslanmaya başladıysa siz de onların sunduğu tüm olanaklara ve kalite standartlarına doğru ilerliyor olmanız gerekiyor.
Kontenjanlar sürdürülebilir mi?
Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, içi pazarın kontenjanının yüzde 25’lere çıktığından da söz etti. Her türlü ekonomi koşuluna rağmen yurtiçi pazar finansman desteği sunulduğunda, yani özetle geniş taksit olanakları oluşturulduğunda hareketlenebiliyor. Bunu da kalıcı ve sürdürülebilir halee getirmek ve iç pazara özel uygulamalar yapmak da önemli. Erken rezervasyonlar önemli ancak bugün geldiğimiz noktada son dakika satışlarında da önemli fiyat düşüşleri gözlenebiliyor.
İç turizm sadece turizm değil
İç turizmin etkinliği bölgesel ekonomiler için de önemli… Özellikle terörsüz bir Türkiye hedefi gerçekleşirse Doğu’nun yıldızı daha da parlayacak. Mete Vardar, İç pazarda güçlü bir büyüme yakaladıklarını, kültür turizminin ise Jolly’nin olmazsa olmazı olduğunu belirtiyor. Vardar, “İşimize sadece ticari olarak bakmıyoruz, gittiğimiz bölgeye heyecan ve mutluluk katıyoruz. Esnafa ve bölge halkına destek veriyoruz. Kültür turlarında liderliğimiz devam ediyor” diyor. Özellikle Kars turlarında kişi sayısında %135 artış sağlandığını dile getiren Vardar, her sene olduğu gibi Mardin ve GAP turlarının öncelikli misafir tercihleri arasında yer aldığını ifade ediyor.
Stratejide hızlı olmalıyız
Türkiye turizminin bölgesel, hatta noktalar bazında stratejilere ihtiyaç duyduğu görülüyor. Yeni model arayışlarında da hep bu konular gündemde. Turizm Bakanlığı’nın stratejilerinde de bunu görüyoruz. Ancak stratejiden uygulamaya ve yönlendirmeye yerel yönetim iş birlikleri ile hızlı ilerlemek gerekiyor.