Yılın ilk 5 ayında geçen yıla göre ABD’nin dış ticaret açığı sadece 2 milyar 545 milyon dolar azaldı. Bu da 101 milyar 962 milyon dolarlık dış ticaret açığı için adeta çekirdek parası.
Dünya kaotik bir ortamın pençesine düşmüş durumda. Ortadoğu, Ukrayna-Rusya savaşı devam ederken Hindistan-Pakistan, Tayland-Kamboçya’dan yeni çatışma haberleri gelmekte.
Küresel ekonomi, kripto paralar sayesinde kayıt dışılığa adeta teslim olmuş durumda. Teknoloji şirketleri vergiden kaçınmak için kârlarını bu piyasaya aktarmakta. Diğer yandan borçlanmadaki artış sürüyor, küresel borç stoku 311 trilyon doları aştı. Bu olumsuz eğilime bir de gümrük tarifelerindeki belirsizlik eklenince ülkelerin büyüme oranları düşmekte.
Büyük iktisatçı J. Schumpeter, 1929 bunalımının derinleşmesinde ufku geniş politikacıların olmamasının etkisi olduğunu söylemişti. Yaşamakta olduğumuz krizde de benzer bir durum söz konusu. Üstelik bu defa Rusya’nın (eski SSCB) yanında ABD, Hindistan ve Çin (O dönemde Çin’de iç savaş vardı, Hindistan ise İngiltere’nin sömürgesiydi) otoriter liderler tarafından yönetilmekte.
Siyasal ve iktisadi krizi besleyen ana damar ABD kaynaklı
2025 yılında yaşamakta olduğumuz siyasal ve iktisadi krizi besleyen ana damar ABD ve Başkan Trump kaynaklı. Bir ara Türkiye’de hükümet her hafta bir müjde paketi açıklıyordu (doğal olarak bu paketlerin içi boştu), Trump da iktidara geldiğinden itibaren nerede ise her hafta bir ülkeye yeni ek vergi koyduğunu ya da ülkenin kendilerine satılmasını istemekte. Ortadoğu’ya son gün, son saat politikası uyguladı, ancak duvara tosladı. Örneğin, Hamas’a, “Rehinelerin tamamını serbest bırakın yoksa size cehennemi yaşatırım” dedi; yapamadı.
Trump, benzer bir politikayı ekonomide de uygulamakta. Bir gecede AB, Çin ve birçok ülke için yeni gümrük vergiler koydu ya da oranları yükseltti. Amacının özellikle Çin ile var olan dış ticaret açığını kapatmak, istihdamı artırmak olduğunu söyledi.
Trump’ın bu sözlerine çoğu kimse şaşırmadı. Çünkü Trump, ilk başkanlık döneminde de aynı tümceleri kuruyordu. Daha önce de yazmıştım. Trump, kendine özgü bir merkantilist. ABD malları için serbest dış ticaret yanlısı iken, ithal mallarına karşı tam bir korumacı. Geçmiş dönemde uyguladığı politikalar Çin ile dış ticaret açığında azalışa neden olmamıştı. Şimdi de öyle. Yılın ilk 5 ayında geçen yıla göre dış ticaret açığı sadece 2 milyar 545 milyon dolar azaldı. Bu da 101 milyar 962 milyon dolarlık dış ticaret açığı için adeta çekirdek parası. Trump, bir tüccar, bakanlarının çoğu da öyle (Hükümetimiz de tüccar ağırlıklı) dolayısıyla ikinci dönemi de olsa gürültü çıkararak istikrar sağlanamayacağını hâlâ öğrenemedi.
Süreyya Serdengeçti aramızdan ayrıldı. Son 50 yılda Türkiye’nin en başarılı iki TCMB başkanından birisi idi. (Diğeri Durmuş Yılmaz’dır). İyi bir insan ve bürokrat olmasının yanında entelektüeldi. Işıklar içinde uyusun. Başımız sağ olsun.
Okuma önerisi: İktisat ve Toplum Dergisi, Temmuz 2025 sayısı.