Türkiye'de bugün bir terör sorunu mu vardır yoksa demokrasi sorunu mu? Ayakkabı numaralarına kadar bildiğimiz, sayıları sınırlı üç beş kişinin dünyanın en büyük ordularından birine sahip bir ülke için tehdit oluşturmayacağı açık. Madem yeni bir süreç başlıyor, adına neden demokratikleşme demiyoruz? Barış ve terör sözcükleri sorunludur. Barış savaşan iki ordu, iki ülke arasında olur. Türkiye'nin bir terör sorunu yoktur ama demokrasi ve hukuk sorunu vardır.
Bu ülkenin kimliğini taşıyan her vatandaş terörsüz, huzurlu, müreffeh bir ülke ister. Fakat neyin karşılığında? Refahın yolunun şiddetsizlikten geçtiğinin farkındayız ama ülkede şiddet tek cephede yaşanmıyor. Halkın rızasını almak istiyorsanız, şeffaf bir şekilde müzakereler yapılmalı ve sonuçlar anlatılmalı. İnsanların kuşkulu olmaları için bir hayli tecrübeleri sabit.
Eğer bu yaşananların devamında karşımıza demokrasi yerine otokrasiyi güçlendiren bir anayasa çıkarsa elbette karşı durma hakkı vardır insanların. Kürtlerin demokrasi sınavı asıl o zaman başlayacaktır. Kendi “statüleri” için diğerlerine uygulanan hukuk ve demokrasi ihlallerine ses çıkartmazlarsa, demokrat vasfını kazanamazlar. Böyle bir dertleri var mı, tartışılır. PKK gibi bir örgütten demokrasi çıkmaz. En demokratlarını kurban verdiler. Sürecin demokrasi getireceğini sadece Mümtazer Türköne gibi az sayıda birkaç naif siyaset bilimci iddia ediyor. Ki geçmiş öngörülerinin ne kadar isabetli olduğu ortada. Daha mühimi ne iktidar kanadından ne DEM siyasetçilerinden böyle bir söylem duymuş değiliz.
Sürecin başarılı olması için Kürtleri aşması şart. Başta siyasi tutuklular olmak üzere toplumun tüm katmanlarına ve ideolojik yelpazesine difüz etmek zorunda. Sayın Bahçeli Demirtaş'ı ziyaretinin akabinde Özdağ, Kavala ve İmamoğlu'nun hücrelerine de uğrarsa bambaşka bir Türkiye'yi konuşmaya başlarız. O durumda borsa şahlanır, Türk lirası itibar kazanır, yabancı hücum eder, AB süreci tekrar başlar. Kürtler özgürlüklerinin İmralı`dan değil Silivri'den geçtiğini idrak ederse birlikte bir vatan inşa ederiz. Sokaktaki vatandaşın zaten etnisite meselesi yok. Anadolu’nun çocukları bin yıllardır iç içe yaşamış, karışmış. Mesele makro politikaların bu minvalde hizalanması.
Son olarak, 3. aşamada özerlik, son aşamada bağımsızlık hayali olanları vatandaşın gözüne bakarak bunu açıkça söylemeye davet ediyorum. Biz de önümüzde geldiğinde neyi oyladığımızı bilelim. Eğer böyle bir projeleri yoksa bunu da cesurca, açıkça haykırsınlar.