Evrensel temel vatandaşlık geliri uygulamasıyla amaçlanan, gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaltılmasını ve yoksulluğun minimize edilmesini sağlamaktır.
Geçtiğimiz hafta yüksek enflasyon sebebi ile 2025 yılı sonunda ücretlerde yaşanacak olan reel kayıp miktarının alınan maaş seviyesine bağlı olarak %35-40 arasında gerçekleşeceğini ifade etmiştim. Yazımın sonunda ise sorunun çözümünde “Temel vatandaşlık geliri bir işe yarar mı?” sorusu üzerinden konuya kaldığım yerden devam edeceğimi yazmıştım.
Küresel temel vatandaşlık geliri, bir ülkede yaşayan vatandaşların hayatlarını idame ettirebilmelerini sağlamak amacıyla koşulsuz bir şekilde ve aydan aya ya da yıldan yıla düzenli aralıklarla ödenen bir gelir kaynağıdır. Pek çok ülke vatandaşlarına daha iyi bir hayat sunabilmek amacıyla evrensel temel gelir politikasını uygulamaya çalışmıştır.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde, bireylerin ve yakınlarının sağlıklı olması ve mutluluğu için belli bir hayat düzeyine sahip olması, sosyal güvence ile bir işte çalışması gerektiği vurgulanmaktadır. İnsan olmanın ve dolayısıyla bu haklara erişebilmenin şartı ise temel bir gelire sahip olunmasıdır. Ayrıca bu gelir, iktisadi ve sosyal hakların elde edilmesi bakımından uygun bir sosyoekonomik politika olarak kabul edilmiş, ancak uygulamasının pahalı bir tercih olduğu da ifade edilmiştir.1
Evrensel temel vatandaşlık geliri uygulamasıyla amaçlanan, gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaltılmasını ve yoksulluğun minimize edilmesini sağlamaktır. Evrensel temel gelir, bireysel bir şekilde ödenmekte ve bireylerin evli olup olmamaları, ailevi durumları göz önüne alınmaksızın bir ekonomik güvence sağlanmaktadır. Ayrıca evrensel temel gelir bireyin gelir, harcama ya da herhangi bir davranış şekli dikkate alınmadan ödenmektedir. Diğer bir ifade ile herhangi bir gelir yoklaması yapılmamakta ve kişinin yapacağı harcama üzerinden bir şart konulmamaktadır. Dolayısıyla evrensel temel gelir, hem ekonomik bir güvence sağlayan hem de önceden ödeme yapılacağı bilinen geri ödemesiz bir gelir olarak değerlendirilmektedir.2
Evrensel temel gelir uygulamaları artıyor
Günümüzde yapay zekâ teknolojisinin hızla gelişmesi ve ekonomik daralmalarla beraber artan işsizlik, sık sık yaşanan ekonomik krizler ve özellikle COVID-19 salgınının işgücü piyasasında meydana getirdiği olumsuzlukların küresel etkileri gibi nedenlerden dolayı gelir dağılımı daha da bozulmaktadır. Dolayısıyla evrensel temel gelir uygulamaları da artış göstermektedir.
Temel Gelir Dünya Ağı’nın (Basic Income Earth Network) temel vatandaşlık geliri veya evrensel temel gelir ile ilgili sıraladığı özellikler şu şekildedir;
- Aylık ya da yıllık gibi belli periyodlarla ödenmesi şeklindedir. Bir kerelik ödeme olmamaktadır.
- Ödemeler nakit şekilde yapılmaktadır.
- Bireysel ödeme durumu söz konusudur. Yani hanehalkına veya aile başına ödeme yapılmamaktadır.
- Bireyin çalışması veya çalışmaması gibi bir şartın bulunmaması ya da “çalışmaya hazır olduğuna dair bir beyan” şartı bulunmaması söz konusudur.
- Bireyin maddi durumunu gösteren herhangi bir araştırma ya da teste tabi olmaması.
Burada sıralanan özellikler temel vatandaşlık geliri veya evrensel temel gelir gibi bir uygulamanın ancak kamunun transfer harcamaları kaleminde yer alabilecek nitelikte olduğunu gösteriyor.
OECD’nin 2019 yılındaki raporunda da “Otomasyon ve yapay zekânın yükselişi ile temel gelir, iş kayıplarından kaynaklanan ekonomik bozulmaları hafifletmek için potansiyel bir çözüm sunmaktadır. Teknolojik gelişmeler nedeniyle işini kaybedenler için bir güvenlik ağı olabilir” değerlendirmesi yer almaktadır.
Temel vatandaşlık gelirinin dezavantajları da şu şekilde özetlenebilir;3
-Evrensel gelir dolayısıyla insanlar çalışmadan gelir elde etmek isteyebilir ya da iş becerisi elde etmek istemeyebilir.
- İnsanlar bir gelir elde ettiği için çalışmadıklarından dolayı işgücüne katılım oranı düşebilmektedir.
- İnsanlar rahat bir şekilde gelir elde ettikleri için tembelliğin artmasına neden olabilmektedir.
- Bir ülkede enflasyon olması durumunda temel gelir toplam talebin artması dolayısıyla bütçe üzerinde baskı yaratabilmektedir.
- Evrensel temel gelir, politika yapıcıların keyfi davranmalarına yol açarak kamu kaynaklarının israfına neden olabilmektedir.
Farklı gelir düzeyine sahip olan birçok ülkede, evrensel temel gelire ilişkin uygulamalar yapılmaya çalışılmıştır. Bu ülkeler; Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin bir eyaleti olan Alaska, Kenya, Portekiz, Brezilya, İran, Almanya, İngiltere, Fransa’dır. Örneğin COVID-19 sürecinde İspanya ve Güney Kore’de de evrensel temel gelir uygulanmasına yönelik önemli çalışmalar yapılmıştır.
Uygulama, hükümetler tarafından başarısız olarak görülüyor
2020 yılında yapılan açıklamalara göre uygulanan temel gelir sonuçları incelendiğinde, temel geliri alan bireylerin daha mutlu olduğu ve buna bağlı olarak yaşamlarında kaygı ve stres düzeylerinde bir düşüş olduğu belirlenmiş, ancak işsizlik oranlarında ise çok fazla bir değişiklik olmamıştır. Dolayısıyla söz konusu uygulama, hükümetler tarafından başarısız olarak görülmektedir. Ayrıca yapılan bir anketin sonucuna göre; hükümetlerin belli bir kısmı evrensel temel gelir uygulamasına yönelik eleştirilerde bulunmuştur. Bunlara göre evrensel temel gelir uzun vadede başarı sağlayamamakta ve temel ifadesi kişiden kişiye farklılık göstermektedir.
Neticede kapitalist dünya ekonomisinin eşitsiz bir dönüşümü içinde temel vatandaşlık geliri, bir tür üçüncü yol olmaktan ziyade, son yıllarda popülerleşen haliyle “sosyal diyalog” için iyi bir ara geçiş yüzü olabilir.
Mevcut sermaye birikim rejiminin devamı için toplumdaki güvencesizlere ve en alttakilere sunulan bir tür rüşvet önerisidir “temel vatandaşlık geliri”.
1Beken. H. G. (2020). 21. Yüzyılda (Evrensel) Temel Gelir Tartışmaları. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi. 42(2), 180-201.
2Stayding, G. (2020), Demirdöğdü, C.(çev.), Temel Gelir. İstanbul: Tellekt.
3Sevcan Atay,(2023),Bir Evrensel Temel Gelir Uygulaması: Finlandiya Örneği, Bersad,sf.3