Cenevre, sürdürülebilir turizmi tıpkı saatçilik gibi “zamana saygı” üzerine kuruyor. Bu yaklaşım, tıpkı bir saatin mekanizması gibi, her dişlinin birbirine uyumla çalıştığı bir sistem kurmayı amaçlıyor.
Cenevre, yüzyıllardır saat yapımının merkezi olarak anılıyor. Ancak bu miras, geçmişe sıkışıp kalmış bir nostalji değil; yaşayan, dönüşen bir kültür. Cenevre Turizm ve Kongre Vakfı Genel Direktörü Adrien Genier, bu zanaatın yalnızca bir üretim biçimi değil, “yaşayan bir sanat” olduğunun altını çiziyor: “Saatçilik burada bir endüstriden öte, hassasiyetin ve mükemmelliğin sembolü olan bir yaşam biçimi. Geleneksel ustalar, yüzyıllardır süregelen teknikleri uygulamayı sürdürüyor. Ancak aynı zamanda çağdaş tasarımcılar ve yenilikçilerle iş birliği yaparak sürdürülebilirliği de işin özüne katıyorlar.”
Bu denge, her yıl düzenlenen Grand Prix d’Horlogerie de Genève (GPHG) gibi etkinliklerle görünür hale geliyor. Dünyanın en iyi saatlerinin yarıştığı bu platform, el işçiliğiyle teknolojinin, estetikle sorumluluğun buluştuğu bir sahne. Genier’e göre Cenevre’de lüks artık yalnızca gösterişli bir kavram değil; bilinçli, sorumlu ve zamanla uyumlu bir anlayış.
Saatçilik: Cenevre’nin DNA’sındaki kültürel kod
Saatçilik, Cenevre’nin kimliğini ve ekonomisini şekillendiren en güçlü unsurlardan biri. Ancak bu etki, yalnızca saat endüstrisiyle sınırlı değil. “Saatçilik Cenevre’nin ekonomisini ve değerlerini yüzyıllardır şekillendirdi,” diyor Genier. “Bu gelenek, hassasiyet, mükemmellik ve ustalığı bir yaşam felsefesine dönüştürdü. Bugün bu anlayış gastronomiden tasarıma, CERN gibi bilim kurumlarına kadar kentin tüm üretim alanlarında hissediliyor.”
Ziyaretçiler de bu ruhu sadece vitrinlerde değil, şehrin her köşesinde deneyimliyor. Cenevre’ye gelen turistler için saatler yalnızca bir koleksiyon parçası değil; insanla zaman arasındaki bağı temsil eden kültürel bir hikâye. “Geneva spirit” diye tanımlanan bu ruh, hem geçmişe saygı hem geleceğe açıklık anlamına geliyor.
Turizm uzun vadeli bir sorumluluk
Cenevre’nin sürdürülebilir turizm yaklaşımı ile İsviçre saatçiliği arasındaki paralellikler dikkat çekici. Genier’e göre her ikisi de aynı değerlere dayanıyor: hassasiyet, uzun ömürlülük ve zamana saygı. Şöyle diyor Genier: “Nasıl ki saat ustaları zamana karşı bir saygıyla üretim yapıyorsa, biz de turizmi kısa vadeli bir kazanç değil, uzun vadeli bir sorumluluk olarak görüyoruz.”
Cenevre Turizm Vakfı’nın 2021–2025 Sürdürülebilir Turizm Stratejisi, çevresel etkilerin azaltılmasını ve yerel yaşamla uyum içinde hareket etmeyi hedefliyor. Şehrin Sürdürülebilir Etkinlikler Rehberi ve her ziyaretçiye sunulan Cenevre Ulaşım Kartı, sıfır emisyonlu ulaşımı teşvik ediyor. Bu yaklaşım, tıpkı bir saatin mekanizması gibi, her dişlinin birbirine uyumla çalıştığı bir sistem kurmayı amaçlıyor.
Anlamlı ve sorumlu seyahat
Günümüz gezginleri, sadece güzel yerler görmek değil; değerleriyle örtüşen deneyimler yaşamak istiyor. Cenevre bu beklentiye öncü bir vizyonla yanıt veriyor. “Bizce seyahat anlamlı, kapsayıcı ve yerel yaşama saygılı olmalı,” diyor Genier.
Ziyaretçilere ücretsiz toplu taşıma sağlayan Geneva Transport Card, şehri düşük karbon ayak iziyle keşfetmeyi teşvik ediyor. Ayrıca Local Stories programı sayesinde turistler, yerel zanaatkârlar, şefler ve girişimcilerle birebir tanışabiliyor, sürdürülebilirliğin yalnızca bir kavram değil, bir yaşam biçimi olduğunu yerinde gözlemliyorlar.
Otel ve etkinlik mekânlarının giderek artan oranda eko-sertifikasyon alması, atık yönetimi ve enerji verimliliği eğitimlerinin yaygınlaşması da bu kültürün kurumsallaştığını gösteriyor. Genier’in ifadesiyle: “Cenevre’de her deneyim, daha bilinçli bir keşfin parçası. Biz buna ‘bilinçli turizm’ diyoruz.”
Zamana saygı duyan şehir
Cenevre Turizm ve Kongre Vakfı Genel Direktörü Adrien Genier’in de vurguladığı gibi, Cenevre’nin en büyük sırrı zamanı durdurmak değil, onu anlamlı kılmak. Saat ustalarının her vuruşunda, şehir planlamacılarının her kararda, turizm profesyonellerinin her iş birliğinde aynı ilke yatıyor: zamanın değerini bilmek.
Bu yönüyle Cenevre, yalnızca zamanı ölçen değil; zamanı yaşatan bir şehir. Lüksle sürdürülebilirliğin, gelenekle yeniliğin, bireyle toplumun kesiştiği bir nokta. Bugün Cenevre, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere sessiz ama derin bir mesaj veriyor: Gerçek zarafet, zamana ve gezegene duyulan saygıyla başlar.
GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ KÜLTÜRÜ
Cenevre’nin başarısının ardında güçlü bir iş birliği kültürü var. Bu, kentin diplomatik mirasıyla da örtüşüyor. Genier, “İş birliği bizim DNA’mızda var” diyor ve ekliyor: “Türk Hava Yolları, İsviçre Büyükelçiliği, GPHG ve yerel işletmelerle yürüttüğümüz ortak projeler, sadece tanıtım değil; anlamlı birer deneyim yaratma çabası.”Cenevre Turizm Vakfı, özel sektör, STK’lar ve uluslararası kurumlarla el ele vererek sürdürülebilirliği ortak bir hedef haline getiriyor. Bu yaklaşım, Cenevre’yi sadece bir turizm destinasyonu değil; diyalog, yenilik ve insan bağlantısının küresel merkezi haline getiriyor.
