Geride bıraktığımız hafta Türkiye siyasi tarihinde bugüne değin yaşanmamış benzerlikte olaylar yaşandı. 2 Eylül’de alınan kayyum kararı sonucu 8 Eylül’de CHP İstanbul İl Başkanlık Binasının çevik kuvvet polisi ablukasına alınması siyasi tansiyonu yükselttiği gibi Borsa İstanbul’da da düşüşe neden oldu.
Siyasette yaşananların piyasalara etkilerini değerlendiren Hedef Portföy Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Erdoğan, “Siyasi gündemdeki gelişmeler sonrası piyasadaki hareketliliğin arttığını görüyoruz. Kısa vadede borsada volatilite ve zaman zaman satış baskısı görüyoruz. Son aylarda TCMB’nin rezervlerini arttırdığını görüyoruz, faiz tarafında TCMB’nin indirim sürecinin hız ve ölçeği belirleyici olacak” dedi. Piyasaların bu süreci enflasyon görünümüyle birlikte dikkate aldığını ifade eden Erdoğan, artış eğiliminde olan altına ilişkin şöyle konuştu: “Altın hem küresel merkez bankası politikaları hem de jeopolitik belirsizlikler nedeniyle yükseliş eğilimini sürdürüyor. Yurtiçi ve yurtdışındaki belirsizliklerin azaldığını görmemiz halinde etkisi borsalara olumlu olacaktır.”
Piyasaya güven verme çabası var
Siyasi gelişmelere piyasaların verdiği tepkilere karşı Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası’nın aldığı kararlara ilişkin Hakan Erdoğan, görüşlerini şöyle ifade etti: “Son dönemde atılan adımları, piyasalara güven verme ve program bütünlüğünü koruma çabası olarak görüyoruz. Merkez Bankası’nın faiz indirimi, enflasyondaki düşüş eğilimiyle uyumlu yürütüldüğü takdirde orta vadede kredibiliteyi güçlendirebilir. Hazine tarafında kur korumalı mevduattan çıkış süreci önemli bir yapısal dönüşüm adımı. Beklentimiz, mali disiplinin güçlendirilmesi ve yapısal reformların hızlandırılması yönünde. Vergi tabanını genişletecek, yatırım ortamını iyileştirecek ve doğrudan yabancı sermayeyi teşvik edecek adımlar piyasalarda güveni pekiştirir.”
Gerilim sapmalara neden olabilir
Hedef Portföy Genel Müdür Yardımcısı Hakan Erdoğan, iç siyasette yaşananların ekonomik programa olan etkileri konusunda şöyle konuştu: “Piyasaların takip ettiği gündem maddelerinin ekonomi programında keskin değişikliklere sebep olacağına dair bir işaret yok. Elbette ki artan gerilim ve belirsizlikler makroekonomik hedeflerde sapmalara neden olabilir. Ancak ekonomi yönetiminin mevcut program ve hedefler odağında politikalarını sürdürdüğünü görüyoruz.”
Erdoğan, siyasi olayların kısa, orta ve uzun vadeli etkilerine ilişkin şu öngörüde bulundu: “Kısa vadede olumsuz bir görünüm yaratsa da orta ve uzun vadede Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı duruşu belirleyici olacaktır.”