Şeker Yatırım Genel Müdürü Osman Göktan, siyasi gelişmelerin piyasalarda kısa dönemde risk iştahını baskılayıp ekonomik göstergelerde oynaklık yaratsa da Türkiye’nin hem mevcut kaynakları hem de potansiyeli ile orta ve uzun vadede bu oynaklığı yönetebilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.
Göktan, “Borsa İstanbul’da faiz indirimleri ve şirket bilançolarındaki toparlanmaya paralel hem yerel hem de küresel sermaye girişleri ile birlikte yukarı yönlü hareketlerin devamını bekliyoruz” dedi. Osman Göktan şöyle konuştu: “Dövizde kur riski sınırlı ve oynaklığı oldukça düşük seviyede. Olağandışı kur şoklarını telafi edecek yeterli rezerv ve para politikası hareket sahası bulunuyor. Altında, hem merkez bankalarında artan rezerv ağırlığı hem de küreselde yaşanan gerilimler nedeniyle yukarı yönlü eğilimin korunması beklenmektedir. 2026'nın düşük faiz ve toparlanan şirket bilançoları ile Borsa İstanbul’da getirilerin yüksek olacağı istikrarlı bir yılı olmasını bekliyoruz.”
Merkez Bankası’nın yakın dönemde yaşanan türbülanslarda uygulanan ekonomik programdan herhangi bir taviz verilmeyeceğini ve gerektiğinde proaktif şekilde müdahale edeceğini gösterdiğini ifade eden Göktan, şunları söyledi: “Merkez Bankası kur oynaklığına müdahale edileceğini, enflasyon beklentileri tahminlerden saparsa para politikasının sıkılaşacağını tüm toplantılarda belirtiyordu. Bu nedenle tüm ekonomik karar alıcıların, siyasi gelişmelerin ekonomik göstergeler üzerinde yaratacağı oynaklık ve hedeflerden sapmaya kayıtsız kalmayacağını ve uygulanan programın devamını sağlamak için gerekli hamleleri yapacağını düşünüyoruz. Bu nedenle kısa vadeli oynaklıklar yerine, ekonomi yönetiminin verdiği hedeflere odaklanmak yatırımcılar açısından daha büyük önem arz ediyor.”
Düşük faizin olumlu etkisi olacak
Osman Göktan, ekonomi yönetimince alınan karar ve tedbirlere ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: “Mevcut yönetimde dezenflasyonla mücadele ve kur istikrarı, para ve kredi politikaları bir bütün olarak Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu başta olmak üzere ekonomi koordinasyon kurulunun diğer paydaşları tarafından etkin şekilde yönetiliyor. Bankacılık sektörünün düşük faiz ortamında karlılıklarının olumlu etkilenmesi beklenirken, gelecek dönemde ekonomi yönetimi tarafından sanayi şirketlerini destekleyici paketler ve ihracat şirketlerini rahatlatıcı esnekliklerin gündeme gelmesi, üretim ve hizmet sektörlerine de derin bir nefes aldıracaktır.”