Avrupa'nın en büyük yönetim bilimleri konferansında sunum yapmak üzere geçen hafta İtalya'daydım. Konferansa ve tartışılan sıcak teknik konulara dair notlarımı yazmadan önce yaz havasına uygun yol izlenimlerimi paylaşmak isterim.
İtalya, mermerin sanata yontulduğu masalsı bir ülke.. Akdeniz’in dudaklarında dolaşan sonsuz bir melodi gibi..
Prag’dan Floransa’ya yola koyuluyorum. İlk durağım Pisa. Uzun Çekya kışlarının anılarımı da dondurması sonrası bu şirin küçük şehir, bana Akdenizli olduğumu hatırlatıyor.
Aperol ve müzik eşliğinde Kuzey ve beyaz Avrupa için lüks olan patlıcan kabak gibi sebzelerin tadını çıkarıyorum. The Feast of St. Peter gününe denk gelmesi ile tüm şehir bana eşlik ediyor.
Dünyanın farklı ülkelerinden yaklaşık 2500 yönetim bilimci, Floransa çıkartması yapıyoruz. Burası Rönesansın doğduğu şehir.
Leonardo da Vinci, Michelangelo, Botticelli, Giotto, Donatello…ya Floransa’da doğmuş ya da burada en büyük eserlerini vermiş. Dante, Floransalı. Machiavelli, “Prens” adlı eseriyle siyaset felsefesinin temellerini burada atıyor. Peki neden Floransa? Dünyaya açık bir ticaret şehri. Sadece mal ve ürünler değil fikirler de gemilerle bu şehirlere gelip gidiyor. Ayrıca Medici gibi sanatçıları himayesi altına alan varlıklı aileler diğer bir önemli bir faktör ama onlar da ticaretten dolayı bu şehirde.
Santa Maria del Fiore Katedrali, bana göre teolojinin değil insanoğlunun kümülatif zekasınının ve yaratıcılığının göğe yükselmesi..Uffizi Galerisi, Rönesansın sandukası.
İnsanlık tarihinde Rönesans kadar çok az kırılma noktası vardır. O, insanın özgürleşmesi yolunda sanatsal bir başkaldırı.
Biraz da kendime zaman ayırmak için uygarlıkların anası Roma’ya yol alıyorum. Roma, bir ressamın paleti... Sabahları pastel…Geceleri beyaz kızıl asil..
Hukuk sistemi, mühendislik, şehir planlaması, latince ve daha niceleri, MÖ 753’te kurulduğu kabul edilen Roma’dan bize miras.
Pantheon, Kolezyum, Forum Romanum, Aziz Petrus Bazilikası, Sistine Şapeli…İnsanlık tarihinin en büyük sanat ve mimarlık başyapıtları. Raphael, Bernini gibi sanatçılar eserleriyle şehri bir sanat mabedine çevirmiş.
Peki, nasıl başardılar? Neden bilim, sanat, moda ve inovasyon buralarda doğdu?
Haftaya devam edelim...