İLİM Yayma Vakfı Kurumsal İletişim Müdürü Abdulkadir Ünal, Vakfın Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan adına daveti iletti:
- Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda (Yassıada) İlim Yayma Ödülleri İstişare Kampı var. Katılımınızı bekliyoruz.
Cumartesi günü meslektaşlarım Ahmet Hakan ve Mehmet Acet’le birlikte “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”na gittik, “İlim Yayma Ödülleri İstişare Kampı” buluşmasının bir bölümüne katıldık. YouTube yayınlarıyla öne çıkan Adem Metan’ın İlim Yayma Vakfı’ndan daha önce ödül alan akademisyenlerle söyleşisini izledik.
İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf Tülün, Ödül Komisyonu Başkanı Prof. İdris Sarısoy’un da katıldığı toplantı arasında İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan’la sohbet ettik. Bilal Erdoğan, Vakıf adına liselerde öğrencilerle sohbetlere gittiğini, yurtlara öğrenci alımındaki mülakatlara katıldığını belirtti:
- Lise öğrencilerinin büyük bölümü meslek seçimi sorulduğunda, “Doktor olacağım, mühendis olacağım” diyor. Üniversite sınavından çok yüksek puan alan parlak öğrencilerin öğretmen olma gibi bir hayal kurmadığına tanık olunca üzülüyorum.
Eğitimde daha iyi bir düzeye çıkmanın yolunun daha iyi yetişmiş öğretmenlerden geçtiğini anımsattı:
- Aynı durum akademisyenlik için de söz konusu. Özellikle sosyal bilimlere ilginin az olduğunu görüyoruz. İlim Yayma Vakfı Ödülleriyle başarılı akademisyenleri takdir ederek parlak öğrencileri bu alanlara çekmeye çalışıyoruz.
Bu noktada 2023 yılı İlim Yayma Büyük Ödülü’nü irdeledi:
- Büyük ödül, o sahada hayat boyu katkı ortaya koyan akademisyene veriliyor. 2023 yılında büyük ödülü Sayın Cumhurbaşkanımızın elinden alan Prof. İbrahim Akduman, meme kanserini “zararsız elektromanyetik dalga” ile teşhis edebilen bir cihaz geliştirmişti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. İbrahim Akduman’ın geliştirdiği “SAFE” adlı cihaz üzerinde durdu:
- Mevcut cihazlar görüntüleme ve tarama yaparken yaydığı radyasyon bünyeyi etkileyebiliyor. Prof. İbrahim Akduman'ın geliştirdiği “SAFE” adlı cihaz, radyasyon yaymadan 20’li yaşlardan itibaren meme kanserini teşhis edebiliyor.
Cihazın seri üretimi konusunda adım atılamaması konusuna işaret etti:
- Prof. Akduman’ın çalışmalarını TÜBİTAK da desteklemiş. Ancak, sağlanan destekler cihazın seri üretimine kapı açmaya yetmiyor. Burada yatırımcıların ve kamunun ilgisini çekmek gerekiyor. Ödül sonrasında seri üretim konusunda işaretler de henüz göremedik.
Savunma sanayinde ulaşılan başarıya dikkat çekti:
- Geçmişte Savunma Sanayi Müsteşarlığı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Savunma Sanayi Başkanlığına dönüşen kurumumuzun bu başarıda önemli rolü olduğu görülüyor.
Benzeri bir kurumun sağlık sektörü için de düşünülebileceğini kaydetti:
- Bir ara, “Sağlık Endüstrisi Başkanlığı” kurulması konuşuldu. Sağlık endüstrimizin, teknolojimizin, ilaç sektörümüzün daha fazla gelişebilmesine faydalı olacak şekilde yeniden bu başkanlık konusu gündeme getirilebilir mi diye düşünüyoruz.
Vehbi Koç Vakfı, Eczacıbaşı Vakfı, Sabri Ülker Vakfı, Sabancı Vakfı, her yıl farklı alanlarda verdikleri ödülleriyle dünyada ve ülkemizde bilime damgasını vurmuş, önemli gelişmelere imza atmış akademisyenleri öne çıkarıp, destekliyor.
İlim Yayma Cemiyeti ve İlim Yayma Vakfı da 3 dönemdir verdiği ödüllerle önemli fark yaratıyor, ödül verdiği akademisyenlerle bağını koparmayıp desteğini sürdürüyor.
Ödül alan araştırmaların, geliştirilen teknoloji ve cihazların topluma katkısının sağlanması konusunda önlerinin açılmasına da kafa yormak, adımlar atmak gerekiyor….
100 bin liraya çobanlık yerine yarısından daha az gelirle memurluk isteniyor
İLİM Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, yapılan araştırmalardan takıldığı bir veri üzerinde durdu:
- Gençlerin yüzde 40’ının devlet kurumlarında çalışmak istedikleri araştırmalarda çıkıyor. Üstelik bu “idealist duygularla” değil, “işim emekliliğe kadar garanti” yaklaşımından kaynaklanıyor.
Geliri nispeten yüksek olan iş kollarına işaret etti:
- Ülkemizde ayda 100 bin liraya ulaşan gelirle çobanlık yapmak, 250 bin liralık gelirle mobilya ustası olarak çalışmak mümkün. Buna rağmen, 100 bin liranın yarısından daha düşük bir maaşla memurluk tercih edilebiliyor.
Şu noktanın altını çizdi:
- Toplumda “tembellik arayan”lar “hakir” görülsün. Çalışkanlar takdir edilsin…
‘Türkiye Sağlık Vadisi’ amaç ve hedeflerine bir an önce ulaşmalıyız
İLİM Yayma Ödülleri İstişare Toplantısına katılan ödüllü akademisyenler, 2 günlük çalışmanın ardından hazırladıkları bildiriye şu başlığı koydu:
· Sağlıkta teknolojik istiklal…
Sağlık sektörünün ülkelerin stratejik bağımsızlıklarını ve gelişmişlik seviyesini belirleyen temel unsurlardan biri olduğu belirtilen bildiride özetle şu noktaların altı çizildi:
· Türkiye, sağlık sektöründe son yıllarda önemli ilerlemeler kaydederek bölgesel bir sağlık üssü haline geldi.
· Türkiye, sağlık turizminde de rekabet gücünü artırsa da tıbbi cihazlar, ilaç hammaddeleri, biyoteknolojik ürünler ve dijital sağlık sistemleri gibi birçok kritik ürün ve teknolojide dışa bağımlılık sürüyor.
· Türkiye’nin sağlık sektöründe bağımsız ve lider bir ülke olma kapsamında attığı adımlardan biri, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu tarafından “Beşeri İlaç ve Tıbbi Cihaz Çalışma Grupları” kurulmasıdır.
· Kurulun hazırladığı strateji raporu referans alınarak 25 Mayıs 2024’te yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Türkiye Sağlık Vadisi”nin kurulmasına karar verildi.
· Kararname ile sağlık alanında eğitim, araştırma, geliştirme, biyoteknoloji ve bilişim kapasitesinin artırılması, ilaç ve tıbbi teknolojilerde Ar-Ge, klinik araştırmalar ve üretim hazırlık süreçlerini kapsayan “sağlık ekosistemi”nin oluşturulması hedefleniyor.
· Bu girişim, Türkiye’nin sağlıkta milli teknoloji ve üretim kapasitesini artırmaya yönelik stratejik bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
Bildiride sağlıkta mevcut durum şöyle özetlendi:
· İlaç sektörü: 10.3 milyar dolarlık Türkiye ilaç pazarında kullanılan ilaçların yüzde 55’i ithal ediliyor.
· Tıbbi cihazlar: Türkiye tıbbi cihaz pazarı 5-7 milyar dolar arasında değişiyor. Pazarda kullanılan yerli üretim cihaz oranı yüzde 20’nin altında bulunuyor.
Bildiride sağlık konusundaki politika önerileri şöyle sıralandı:
· Sağlık Sanayi Başkanlığı kurulmalı.
· Ar-Ge ve inovasyon güçlendirilmeli.
· Hammadde ve stratejik ürünler yerlileştirilmeli.
· Sağlık altyapısı güçlendirilmeli.
· Ruhsatlandırma süreçleri hızlandırılmalı.
· Yatırım ve finansman modelleri güçlendirilmeli.
· Teşvikler düzenlenmeli.
· Küresel pazarlara açılım ve markalaşma sağlanmalı.
Bildirinin son bölümünde şu mesaj verildi:
- Türkiye’nin ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe dışa bağımlılığını azaltarak tam bağımsız hale gelmesi, ancak kapsamlı bir stratejik dönüşümle mümkündür.
TÜRGEV’e, TÜGVA’ya Cumhurbaşkanımızın teşviki ile girip çalıştım
İLİM Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, sohbet sırasındaki bir soru üzerine vakıflarda çalışmaya başlamasının öyküsünü şöyle paylaştı:
· 2011’de sayın Cumhurbaşkanımızın teşviki ile TÜRGEV’e girdim. Orada 5 yıl çalıştım.
· Daha sonra yine Cumhurbaşkanımızın teşviki ile TÜGVA’da görev yaptım.
· Okçular Vakfı’na yönelmem de yine sayın Cumhurbaşkanımızın teşviki, rahmetli Kadir Topbaş’ın (İstanbul Büyükşehir Belediyesi önceki başkanlarından) desteğiyle gerçekleşti.
· İbn Haldun Üniversitesi’nin kurulmasını da Cumhurbaşkanımız istedi. Prof. İrfan Gündüz Mütevelli Heyet Başkanı, ben de onun vekiliyim.
İlim Yayma Cemiyeti ve İlim Yayma Vakfı’na işaret etti:
- İlim Yayma Vakfı’nda buradaki hocalarımız, büyüklerim beni Kurucular Kurulu’na aldı. Sonra da Mütevelli Heyeti Başkanı oldum.