KKB’nin yeni ürünü Greendeks, finansal sistemin sürdürülebilirlik kriterlerini standardize ediyor. Şirketlerin sürdürülebilirlik yolculuğunu ölçülebilir hale getiren bu yeni araç, ESG performansını derecelendiriyor, gelişim planı öneriyor, yeşil finansmana erişimi kolaylaştırıyor. Türkiye’de ilk kez sürdürülebilirliğin “kredi notu” devreye giriyor.
Sürdürülebilirlik artık şirketlerin yalnızca itibar meselesi değil; varlığını sürdürme ve rekabet etme gücünün temeli. Bu dönüşümün merkezinde ise çok önemli bir kavram var: ölçümleme. Çünkü ölçemediğimiz hiçbir şeyi yönetemeyiz. Yönetemediğimiz hiçbir şeyi ise dönüştüremeyiz..
İşte tam da bu noktada, Kredi Kayıt Bürosu (KKB) 30 yıllık veri ve güven altyapısını sürdürülebilirlik alanına taşıyarak Greendeks markasını hayata geçirdi. Greendeks, şirketlerin ESG performansını ölçen, gelişim alanlarını tespit eden ve yeşil finansmana erişimlerini kolaylaştıran bir sürdürülebilirlik endeksi olarak tasarlandı.
KKB Genel Müdürü Gökhan Şahin, “ESG performansı, işletmelerin çevreye verdikleri etkiyi, çalışanlarına ve topluma karşı sorumluluklarını ve şirket yönetiminde şeffaflık ile etik standartlara uyumunu ölçen bir yaklaşım. Bu yaklaşım işletmelerin sadece kâr odaklı değil, aynı zamanda doğaya, insana ve iş yönetimine ne kadar duyarlı olduğunu gösterir. Greendeks, bu kriterleri kullanarak işletmenizin ESG yaklaşımını herkesin kolayca anlayabileceği bir endekse dönüştürüyor. Böylece işletmeniz, kendi güçlü ve zayıf yönlerini net bir şekilde görüyor, gelişim için somut adımlar atıyor ve sürdürülebilirlik yolculuğunda finansman ve rekabette avantaj elde ediyor” diyor.
KKB’nin finans ve reel sektöre kazandırdığı bu yeni araç sayesinde artık bankalar, kredi değerlendirmelerinde yalnızca mali performansı değil, şirketlerin çevresel ve sosyal etkilerini de görebilecek. Kredi notu nasıl bir firmanın finansal güvenilirliğini tanımlıyorsa, Greendeks notu da şirketin sürdürülebilirlik güvenilirliğini ortaya koyacak.
Şahin, Greendeks’in, reel sektör ve finans dünyası arasında şeffaf, ölçülebilir ve güvenilir bir sürdürülebilirlik köprüsü rolü üstleneceğini söylerken, sistemin AB standartlarıyla uyumlu, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ile entegre ve Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA) onayına aday yapısıyla yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası yatırımcıların da güvenle referans alabileceği bir endeks olmayı hedeflediğini ifade ediyor. Şahin ile Greendeks’in yatacağı farkındalık ve faydayı konuştuk:
Reel sektörün kredi kullanmasında sürdürülebilirlik önemli bir faktör
“KKB olarak 1995 yılında kurulduk ve 30 yıldır Türkiye’de hem finans hem de reel sektöre yönelik katma değerli hizmetler sunuyoruz. Geliştirdiğimiz ve sunduğumuz tüm hizmetlerin temelinde de toplumsal fayda yatıyor. Findeks, KKB’nin en bilinen ürünü ve 10 yılda bireysel ve ticari olmak üzere toplam 8 milyon kullanıcıya ulaştık. Bu sürede Findeks üzerinden toplam 150 milyon rapor üretildi. Şimdi de firmaların sürdürülebilirlik endekslerini Greendeks ürünümüzle ölçmeye başladık. Finansal sistem, artık KKB üzerinden, herhangi bir ticari organizasyonun sürdürülebilirlik endeksini talep edebilecek ve öğrenebilecek. Bu endeks, kurumların sürdürülebilirlik yolculuğundaki mevcut konumunu gösterecek.
Çünkü artık reel sektörün kredi kullanmasında sürdürülebilirlik çok önemli bir faktör. Artık kredibilitenin içinde sürdürülebilirlik çalışmalarının önemli bir yeri var. Sürdürülebilirlik alanında gerekli adımları atan firmaların finansmanı, yurtdışı kaynaklı fonlar tarafından desteklenmekte ve bu alanda istekli olan kuruluşlara cazip kredi imkanları sunulmakta. Dolayısıyla burada merkezi bir ölçüm ve değerlendirme mekanizmasına ihtiyaç vardı ve Greendeks’te tam olarak bu ihtiyaçtan doğdu.”
“Gereklilik” haline gelecek
“Greendeks notu şu an için zorunlu değil, ancak Yeşil Varlık Oranı tebliği devreye girdiğinde bankalar kredi değerlendirmelerinde bu notu dikkate alacaklar. Dolayısıyla firmalar için bir ‘gereklilik’ haline gelecek diyebiliriz. Greendeks ile firmaların sürdürülebilirlik notu her yıl güncellenecek. Firmaların verdiği yanıtlara ilişkin belge doğrulamaları yapılacak. Ayrıca KKB’nin entegre olduğu kamu kurumlarından doğrudan veri akışı sağlanarak, sorulara verilen cevapların merkezi veri kaynaklarından doğrulanmasının önü açılacak.”
Yol gösterici sistem
“Greendeks notları ilk etapta sadece firmayla ve firmanın vermiş olduğu onaya istinaden ilgili finans kurumuyla paylaşılacak. Greendeks’i bir ‘yol gösterici sistem’ olarak tanımlıyoruz, dolayısıyla düşük bir not, bir ceza değil, bir gelişim planı anlamına geliyor. Şirketlere A seviyesine ulaşmak için hangi adımları atması gerektiğini net şekilde bildirip, gelişmelerini ve ilerlemelerini takip edeceğiz. Büyük ölçekli firmalar önemli bir mesafe kat etti. KOBİ’ler içinse bu süreci destekleyecek rehberlik araçları geliştiriyoruz. Greendeks, firmaları kademeli olarak sisteme adapte edecek şekilde tasarlandı. Tüm reel sektör bizim hedef kitlemiz. Üzüm salkımı modeli gibi düşünmek doğru olacaktır. Tabi ilk etapta ağırlık büyük ve orta ölçekli firmalarda olacaktır. KOBİ’lerin de bu sistem sayesinde yeşil finansmana ulaşmasını kolaylaştırmayı hedefliyoruz.”
Türkiye’de ilk kez ‘ulusal sürdürülebilirlik ölçüm altyapısı’ hayata geçecek
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile pilot entegrasyon 2026’da başlayacak. Tesis bazlı karbon ölçüm verilerinin sisteme otomatik akmasıyla birlikte Türkiye’de ilk kez ‘ulusal sürdürülebilirlik ölçüm altyapısı’ hayata geçecek. Bugün, yabancı yatırımcılar için en kritik unsur ‘ölçülebilir sürdürülebilirlik.’ Greendeks gibi güvenilir ve şeffaf bir sürdürülebilirlik ölçüm sistemi, Türkiye’nin bu fonlara erişiminde anahtar rol oynayacak. Greendeks’in finans sektöründeki merkezi konumu bu potansiyeli Türkiye’ye çekmek için önemli bir kaynak olacağına inanıyoruz.”
■ Greendeks, sürdürülebilirlik ölçümünü tek çatı altında topluyor
KKB Genel Müdürü Gökhan Şahin, Greendeks’in işleyişini şöyle anlatıyor: “Greendeks için talepler firmaların bankalarından gelecek ve biz de sürdürülebilirlik konusunda şirketlerin nerede olduğunu tespit edeceğiz. Greendeks kapsamında oluşturduğumuz anketi firmalara vereceğiz. Şirketlerin verdikleri cevapların doğruluğunu da denetleyeceğiz. Her bir soruya verdikleri cevabın karşılığında bir denetim kriteri olacak. Örneğin ben İSO27001 belgesi aldım diyorsa, belgeni yükle diyeceğiz. Tüm bu değerlendirmenin sonucunda da şirketlere A’dan E’ye kadar bir not vereceğiz. Notu C olan bir şirkete A olabilmesi için neler yapması gerektiğini söyleyeceğiz. Bu not şirketlerin en az yılda bir kez alması gereken bir not haline gelecek. Yani her yıl tekrarlanacak bir sistemden bahsediyorum. Şirketlerin bu soru setine, değerlendirme formuna verdikleri cevaplar, bankaların da sistemlerine girecek ve orada konsolide olacak. Bankalar da bu verilerden faydalanarak, tabi sadece bu veriler tek kriter olmayacak, o firmanın yeşil varlık durumunu tespit edecekler ve bu yeşil varlığa göre de portföylerine karşılık alacaklar. Bankalarımız sürdürülebilirlik alanında zaten oldukça ileride. Mevcut mevzuatsal raporlama gereklilikleri sebebiyle, konuya derinlemesine hakimler ve organizasyonel yapılarını ve uzman ekiplerini bu doğrultuda konumlandırmış durumdalar. Sektörün ortak sürdürülebilirlik ölçüm ihtiyacının da tam olarak farkındalar. Greendeks bu dağınık çabaları tek çatı altında toplamak için geliyor. Adaptasyon süreci hızlı olacaktır.”
