KAÇUV, çeyrek asırdır çocukluk çağı kanseriyle mücadele eden binlerce çocuğa ve ailesine yalnızca tedavi değil; güvenli bir yuva, moral ve umut sunuyor.
25 yıl önce, Türkiye’de çocukluk çağı kanseri tanısı almış binlerce çocuğun kaderini değiştirmek üzere yola çıkan bir avuç insan… Hedef net: Maddi olanaksızlıklar nedeniyle tedaviye ulaşamayan çocukların önündeki engelleri kaldırmak. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı, o günden bu yana, hastanelerde kurduğu oyun odalarından Aile Evleri’ne, gönüllü ordusundan psikolojik destek merkezlerine uzanan bütüncül çalışmalarıyla, iyileşmenin yalnızca tıbbın işi olmadığını; sevgi, güven ve moralin de en az ilaç kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız çeyrek asırlık yolculukta yarattığı etkiyi anlattı.
İstanbul’dan tüm Türkiye’ye
“KAÇUV, 25 yıl önce çocukluk çağı kanseriyle mücadele eden çocuklara ve ailelerine destek olma amacıyla yola çıktı. Kurulduğumuz dönemde Türkiye’de devlet ve üniversite hastanelerinde ilk 18 yaşta bakım ve tedaviler ücretliydi. Birçok hastamız kanser tanısı alsa da maddi olanaksızlıklar nedeniyle tedavi edilemiyordu. Vakfımızın ana kuruluş amacı, tedaviye ulaşamayan bu çocuklara yatak ve tedavi masrafl arını, ilaçlarını sağlamaktı. Kuruluş aşamasında milli futbol takımı antrenör ve oyuncularının maddi, sanatçıların da manevi desteğini gördük. Bugün, İstanbul’da başlayan bu yolculuk, Türkiye’nin yedi bölgesinde sürdürülebilir etki yaratan bir yapıya dönüştü.”
Bütüncül destek modelleri
“Oyun çağındaki bir çocuğun aylarca hastanede kalması çocukta da büyük bir mutsuzluk ve korkuya neden olabilir. Tüm bunlarla baş edebilmek için KAÇUV öncelikle hastanelere oyun odaları yapmaya, çocukları etkinliklerle eğlendirmeye çalıştı. Hastanelerde gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların yanında bir de çocuklara, ailelere ve hatta sağlık çalışanlarına da ücretsiz psikolojik destek sunan Umut Merkezi’ni ise 2025 yılında kurduk. KAÇUV, yalnızca tıbbi tedavinin yeterli olmadığını savunarak psikolojik, sosyal ve fiziksel boyutları kapsayan bütüncül destek modelleri geliştirdi. Bu zorlu süreçte sağlık çalışanlarının da yanında olmayı önceliklendirdi. Yıllar içinde gönüllü ağını büyüterek etkisini genişletti. Bugün KAÇUV; gönüllüleri, bağışçıları, destekçileri ve profesyonel kadrosuyla bir bütün olarak çocukluk çağı kanserine dikkat çekmeye çalışıyor.”
“Sağlık göçü”ne zorlayan bir kriz
“Çocukluk çağı kanseri tanısı, aileler için yalnızca bir sağlık sorunu değil; aynı zamanda ekonomik, duygusal ve sosyal boyutları olan bir kriz anlamına geliyor. Tanıyla birlikte birçok aile, yaşadığı şehirden ayrılarak bir ‘sağlık göçü’ne çıkmak zorunda kalıyor. Bu süreçte barınma, tedaviye erişim, aile bireylerinin birbirinden ayrılması ve günlük rutinlerin bozulması gibi birçok sorunla baş başa kalınıyor. Tüm bu süreçler, aile bireylerinde kaygı, umutsuzluk, tükenmişlik, yalnızlık hissi ve travmatik stres yaratabiliyor. KAÇUV Aile Evleri, bu noktada devreye girerek aileler için güvenli, ücretsiz ve hastane yakınında bir yaşam alanı sunuyor.”
Toplum genelinde psikolojik desteğe dair önyargılar
Günümüzde çocuk kanseri ve lösemileri yüzde 80’in üzerinde iyileşiyor. Türkiye’de kanser gibi ciddi hastalıklarda hâlen fiziksel tedavi ön planda tutuluyor, psikolojik destek ise ikincil bir ihtiyaç olarak değerlendiriliyor. Aileler, tanı anından itibaren yoğun bir duygusal yük taşımaya başlıyor. Bu görünmeyen yük, çoğu zaman bastırılıyor ya da dile getirilmiyor. Toplum genelinde psikolojik desteğe dair önyargılar, bu konunun görünürlüğünü azaltıyor. Ayrıca sağlık sisteminde bu alanda uzmanlaşmış profesyonel kadro eksikliği, erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Psikolojik destek yalnızca duygusal iyilik hâlini sağlamakla kalmaz; tedaviye uyumu artırır, ailelerin dayanıklılığını güçlendirir ve uzun vadede travma sonrası iyileşmeyi destekler. Bu nedenle psikolojik destek bir ‘ek hizmet’ değil, yaşam kalitesini koruyan temel bir ihtiyaç. KAÇUV, bu boşluğu barınma, psikolojik destek, sosyal destek, eğitim ve gönüllülük mekanizmalarıyla doldurarak bütüncül iyilik hâline katkı sunuyor. Aile Evleri ile barınma ihtiyacını karşılayan KAÇUV, Umut Merkezi aracılığıyla psikolojik desteğe erişimi kolaylaştırıyor, bakım verenleri bilinçlendirerek destek ağını kuvvetlendiriyor, sağlık çalışanlarına ve alana dair farkındalıkları artırarak tükenen insan gücünü ve motivasyonu canlandırıyor, burs programlarıyla da eğitim hakkını destekliyor.”