İran, Hürmüz Boğazı’nı kapatmak için hevesli olabilir. Ancak 1980’lerde Boğaz’daki tanker savaşında bile petrol akışını durduramadı. O dönemde geçişler yüzde 2’den fazla aksamadı.
Savaş başlamasaydı, TCMB geçen haftaki toplantısında faizi indirirdi. Amerika’nın FOX News kanalı geçen çarşamba, yani Para Politikası Kurulu toplantısından bir gün önce, ABD’nin hafta sonu İran’a saldıracağını söyledi. Rasyonel bir politika yapıcı, bu haber akışında hamle yapmazdı. Hafta sonu yaşananlar, Merkez’in 24 Temmuz’u beklemesinin doğru bir karar olduğunu gösterdi.
Savaştan önce 69-70 dolar olan petrol fiyatı ilk tepki olarak yüzde 10 arttı. Bu tarz olaylardan sonra 5-6 dolarlık yükselişler risk primi olarak eklenir. Fiyat geçen haftayı bu bölgelerde geçirdi. Yükselişin boyut kazanabilmesinin iki yolu var. İlki ABD müdahalesiydi ki bu gerçekleşti. ABD’nin hava saldırısından öteye gidip gitmeyeceği belirsizdir. Bu da tansiyonu yüksek tutar. İkinci faktör, Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasıdır. İran buna hevesli olabilir. Ancak 1980’lerde Boğaz’daki tanker savaşında bile petrol akışını kapatamadı. O dönemde geçişler yüzde 2’den fazla aksamadı. İran’ın en büyük müşterisi olan Çin’in duruşu önemli olacaktır. Sonuçta Körfez’den çıkan petrolün yüzde 75’i Asya’ya gidiyor. İran’ın yaptırımlardan kurtulmak için yaptığı kaçak petrol ticaretinin güzergâhı da burasıdır.
İran, Katar ve Suudi Arabistan, önemli azot bazlı gübre üreticileridir. Bu gübreler Hürmüz’den dünyaya dağılıyor. Buğday ve soya yağı fiyatlarında geçen hafta belirgin yükselişler yaşandı. Enerji fiyatlarına odaklanıldığından, olayın gıda fiyatları boyutu pek konuşulmuyor.