İran-İsrail savaşı ABD’nin istediği tarihte son erecek. ABD her iki ülkeyi de şimdilik sahnede tutuyor. Zamanı geldiğinde perdeyi indirir.
İsrail kurulduğu 1948 yılından bu yana Orta Doğu’da hep çıban başı oldu. ABD İsrail’in her zaman destekçisi idi, halen de öyle. Bunun nedeni İsrail’in ABD’nin adeta vekili olarak Orta Doğu coğrafyasını karıştırmayı becermesi.
Şimdiki saldırı da yine benzer bir şekilde çıktı. Sözde ABD ile İran nükleer anlaşma için müzakereye başlayacakken İsrail, İran’a saldırdı. Aslında İsrail’e saldır diyen ABD. ABD için Orta Doğu ne kadar karışık olursa hem bölgeyi daha rahat kontrol etmekte hem de en büyük silah alıcılarını “bakın savaş geliyor” diyerek korkutup silah satmakta. Bu sayede dünya silah ihracatında ABD’nin payı 2024 yılında yüzde 43’e ulaştı. Dünyada en fazla silah ithal eden ilk 10 ülkenin dördü Orta Doğu ülkesi olan S. Arabistan, Katar, Mısır ve Kuveyt. Doğal olarak bu ülkelere en çok silah satan ülke de ABD.
ABD, 1990 yılında SSCB’nin yıkılması ile dünyada egemenliğini adeta ilan etti. Buna kimi zaman Rusya ve Çin karşı gelmeye çalışsa da duracakları sınırı kısa sürede öğrendiler. Bunun son örneği Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasında görüldü. Rusya şu anda sesi gür çıksa da iktisadi ve politik olarak tükenme noktasında. Savaşacak asker bulamamakta. Çin’den, Kuzey Kore’den, Afrika’dan asker ithal etmekte. Petrol, doğalgaz ve altın ihracatına dayalı bir ekonomi yarattığı için iktisadi olarak hâlâ ayakta kalabilmekte.
ABD’nin bu kadar büyük güç gösterisi karşısında diğer ülkelerin boyunlarını bükmelerinin nedeni bunların çok önemli bir kısmının otoriter ya da melez demokrasilerle idare edilmesi. Nitekim Trump yeniden başkan seçildikten sonra hemen her ülkeye karşı saldıran ABD’ye diklenen ülkeler (Kanada, Danimarka gibi) demokrasi ile idare edilmekte. Buna karşın zengin Arap ülkeleri de dahil olmak üzere İran dışında tüm İslam ülkelerin liderlerinin, tuvalete bile ABD’nin izni olmadan gittiklerini sanmıyorum. Nitekim ABD izin vermediği için Türkiye yıllarca Irak ve Suriye’nin üzerinde uçak uçuramadı.
Türkiye yaşananlardan ders çıkarmalı
İran-İsrail savaşı ABD’nin istediği tarihte son erecek. İran, yolsuzluğun, yoksulluğun ve enflasyonun pençesinde. Mollalar kurdukları rüşvet ağını korumak için her şeyi yapmaya hazır. Diğer tarafta da yine dinci, hırsız bir başbakan olan Netanyahu var. ABD her iki ülkeyi de şimdilik sahnede tutuyor. Zamanı geldiğinde perdeyi indirir.
Türkiye yaşananlardan ders çıkarmalı. Kısa erimli “her daim birilerin elini yalamaktan geri durmayan” sahte mikro etnik kimliklerin sözde temsilcilerini adam yerine koyup ortalığı karıştırmamalı. Bağımsızlığın ne demek nasıl elde edildiğini öğrenmek için de okullarda din dersi değil, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Nutuk ve Medeni Bilgiler kitabını okutmalı. Tabii ilk okuması gereken de Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan zattır.
Prof. Dr. Hasan Ersel’i yitirdik. Çok değerli bir akademisyendi. Yönettiğim İktisat ve Toplum Dergisi’nin danışma kurulu üyesi ve yazarı idi. Bir ara yaptığım bir TV programımda konuğum olmuştu. Derinlemesine tartışmıştık. Işıklar içinde uyusun. Ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
Okuma önerisi: Hasan Ersel, Fuad Aleskerov, Yavuz Sabuncu, Seçimden Koalisyona – Siyasal Karar Alma.