Piyasalardaki 19 Mart sarsıntısından hemen önce Merkez’in swap hariç net rezervi 65,4 milyar dolardı. 28 Mart’ta 35,5 milyar dolara düştü. Geçen hafta itibarıyla 41 milyar dolar oldu.
Anketlere göre, Merkez Bankası’ndan yarın 250-350 baz puanlık bir indirim bekleniyor. Bir hatırlatma yaparsak, Para Politikası Kurulu (PPK) 6 Mart’taki toplantısında politika faizini yüzde 42,5’e düşürmüştü. PPK, 19 Mart’tan sonraki süreçte faizi yüzde 46’ya yükseltti.
Aslında indirimin iki yüz elli veya üç yüz elli baz puan olmasının pek önemi yoktur. Çünkü Türk Lirası (TL) cinsi ticari kredilerde; KOBİ’ler için uygulanan yüzde 2,5’lik, büyük işletmeler için uygulanan yüzde 1,5’lik aylık büyüme sınırları devam ediyor. İşletmeler finansmana erişemiyorlar. Bu aylık sınırlara bir dokunuş olmadıkça, faiz indirimleri finansman maliyetlerine direkt yansımaz. Bir kredi genişlemesi yaşanmaz. Kaldı ki, küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) kredi konusunda manevra alanı kalmadı. KOBİ’lerin mali tablolarının ve teminat yapılarının elverişliliği tartışılır. Bu da meselenin başka bir boyutudur.
Piyasalardaki 19 Mart sarsıntısından hemen önce Merkez’in swap hariç net rezervi 65,4 milyar dolardı. 28 Mart’ta 35,5 milyar dolara düştü. Geçen hafta itibarıyla 41 milyar dolar oldu. Rezervlerde bir toparlanma olmasına rağmen, TCMB yönetimi için bu yeterli olmayabilir. Üç buçuk puanlık indirim için alan olduğunu düşünüyorum. Ancak hem böyle bir indirimin yapılması hem de kredi musluklarının açılması düşük bir ihtimaldir. Piyasa oyuncularına yanlış sinyaller gidebilir. Yerleşiklerin döviz talebi konusunda tedirginlik sürüyor.