Geçen hafta (4-5 Aralık) Bursa Orhangazi’de Hektaş Farm tesislerinde bu yıl 4’üncüsü yapılan Çiftlik Zirvesi/Global Farm Summit gerçekleştirildi. Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) tarafından düzenlenen ve Agro TV’nin medya sponsoru olduğu zirvenin ilk ikisi Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılmıştı.
Geçen yıl ilk kez Bursa Orhangazi’deki Hektaş Farm’da yapıldı. Geçen yıl katılamamıştım. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ilgili tüm bürokratları katılmış ve hayvancılık konusundaki çalışmalarını anlatmışlardı.
Bu yıl zirvede bakanlıktan kimse yoktu. Edindiğim bilgilere göre bakanlık bazı eleştirilere kızmış, alınmış bu nedenle katılmama kararı almış. Yıllardır bu sektörün içerisindeyim, hiç kimse, özellikle görevleri sırasında bakan ve bürokratlar eleştiri istemiyor. Her şeyi dört dörtlük yaptıklarını, en iyisini sadece kendilerinin bildiğine inanıyorlar. Tozpembe bir tablo çizip ona inanıyorlar. Bu nedenle de başarılı olamıyorlar.
Gördüğüm kadarıyla iki gün boyunca “Yaşasın buzağılar” ana temasıyla hayvancılık sektörü bütün yönleriyle konuşuldu. Firmalar alanda ürünlerini tanıttı. Türkiye’nin 60 ilinden 1000’i aşkın katılımcının buluştuğu önemli bir zirve oldu.
Gençlerin hayvancılığa yoğun ilgisi var
Öncelikle iki gün boyunca dinlediklerim, gördüklerimin kısa özetini yazının başlığında da yazdım. Hayvancılıkta umutla umutsuzluk bir arada yaşanıyor. Gençlerin hayvancılığa olan ilgisi umut verici, ama hükümetin, bakanlığın uygulamaları ne yazık ki umutsuzluk yaratıyor.
Bir yanda Türkiye’nin hayvancılığı geliştirmesi için büyük fırsatlar var, diğer tarafta bu fırsatlar birkaç kişinin çıkarı uğruna ithalatla engellendiğini görüyoruz.
Bir yanda yıllardır yüksek maliyet düşük fiyat nedeniyle üretimden bıkmış bırakmak isteyenler var, diğer tarafta hayvancılık yapmak için büyük çaba gösteren gençler var.
Bu zirvede de katılımcıların büyük kısmı genç çiftçilerdi. Şunu da özellikle belirtmem gerekiyor ki bu gençler ve zirveye katılan diğer üreticilerin hemen hepsi çiftlik düzeyinde hayvancılık yapanlar. Geçimlik tarım yapan, 3-5 inek bakan çiftçiler değil.
Ülkedeki, dünyadaki gelişmeleri takip eden, sadece geçimlik değil, para kazanmak için hayvancılık yapanların katıldığı bir zirve bu. Genellikle 100 baş ve üzeri, hatta bazıları 1000 baş ve üzeri hayvanı olan çiftlik sahiplerinin, yöneticilerin, veteriner hekimlerin, uzmanların, bilim insanlarının, üniversite hocalarının katıldığı bir zirve. Elbette burada konuşulanlar sadece bu çiftlik sahiplerini değil, geçimlik tarım yapan, 3-5 ineği olan çiftçileri de yakından ilgilendiriyor. Sonuçta çiğ sütün maliyeti, fiyatı, kırmızı etin üretimi, ithalat, buzağı bakımı, hayvan bakımı, iklim krizi, su sorunu gibi birçok konu ele alınıyor. Bunların hepsi her çiftçiyi ilgilendiriyor. Sadece çiftçiyi değil tüketiciyi, sanayiciyi, perakendeciyi, ihracatçıyı, yemciyi, teknoloji üretenleri, üniversiteleri, kısacası herkesi ilgilendiriyor.
Çiğ süt fiyatında hareketlilik var
TÜSEDAD zirve öncesi Ekim ayı çiğ süt maliyet hesabını yayınladı. Zirvede ana tema “yaşasın buzağılar” olsa da çiğ süt ve kırmızı et ağırlıklı konuşmalar, tartışmalar yaşandı. Yine zirvede de dile getirildiği üzere çiğ süt fiyatında bir hareketlenme var. Şap hastalığı nedeniyle süt ineği dahil çok sayıda hayvan kesildi. Hayvan varlığı azaldı. Sağılan inek sayısı azaldı. Hastalık nedeniyle verim kaybı var. Dolayısıyla süt üretiminde düşüş var. Üretim düşünce fiyat biraz artmaya başladı. Bölgelere göre, çiftliğe göre farklılık gösterdiği için litre fiyatı vermek yanıltıcı olabilir. Önümüzdeki günlerde daha çok artması bekleniyor. Çiğ süt fiyatındaki bu artış üreticileri umutlandırdı. Ancak, tereyağı ithalatı için yapılan lobi çalışmaları ise üreticiyi endişelendiriyor.
Çiğ süt referans fiyatı 27 lira olur mu?
Zirve öncesi çiğ süt üretim maliyetini sıcak süt için litre başına 23,09 lira olarak açıklayan Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu, zirve sonrası yaptığı açıklamada, 15 Aralık 2025 itibarıyla, yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein içeren sıcak çiğ süt için Ulusal Süt Konseyi tarafından tavsiye edilecek fiyatın en az 27 lira + soğutma ve hizmet bedeli olarak belirlenmesini talep etti.
TÜSEDAD Yönetim Kurulu’na göre, bu fiyat, tercihe bağlı bir artış değil, artan yem, enerji, işçilik ve bakım maliyetleri karşısında üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak adına ekonomik bir zorunluluktur.
Çiğ süt referans fiyatı 1 Ekim’den bu yana litre başına 19,60 lira olarak uygulanıyor. Ulusal Süt Konseyi’nin açıklayacağı ve 15 Aralık’tan itibaren uygulanması beklenen yeni referans fiyat merakla bekleniyor. Bugüne kadar açıklanan referans fiyattan çok az üretici sütünü satabildi. Genellikle referans fiyatın bir iki lira altında süt alınıyor.
İthalat kolay ve ucuz olmayacak
Global Farm Summit’te en çok konuşulan konulardan birisi de ithalat oldu. Özellikle kırmızı et ve canlı hayvan ithalatının eskisi gibi kolay olmayacağı ifade edildi. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nin vergileri yükselterek Brezilya’dan et ithalatını durdurması, Brezilya’nın Çin pazarına yönelmesi ve Çin’in talebi ile fiyatlarda ciddi artış var. Düne kadar 4 bin dolara alınan hayvanın 5-6 bin dolara çıktığı, kırmızı et fiyatının da arttığı dile getirilerek ithalatın zor olacağı ifade edildi.
Yani yıllardır söylediklerimiz bir bir gerçekleşiyor. “Paramız var ki ithal ediyoruz” dönemi bitiyor. Paranız olsa bile ithalat yapamayabilirsiniz. Dünyada ithal edilecek yeterli hayvan ve et bulamayabilirsiniz. Bulsanız bile çok pahalı olacaktır.
Yerli üretimin önemi giderek daha çok anlaşılacaktır. Hayvancılıkta elbette ciddi sorunlar yaşanıyor, şap hastalığı sektörün üzerinden sislindir gibi geçti. Ama öyle görünüyor ki ayakta kalabilen, hayvanı olan bu dönemde avantajlı olacak.
Zirvede örgütlenme konusundaki eksiklikler, mevcut örgütlerin birçoğunun etkinliğinin az olması da tartışldı. TÜSEDAD’ın öncülüğünde kooperatif örgütlenmesi gündemde.
Özetle, hayvancılık sektörünün buluştuğu Global Farm Summit sektörün nabzının attığı, umutla umutsuzluğun bir arada yaşandığı önemli bir zirve oldu. İsimleri, konuşmacıları tek tek yazsam sayfalar yetmez. Türkiye’nin dört bir yanından sektörün tüm paydaşlarını bu önemli etkinlikte buluşturan TÜSEDAD‘ın Başkanı Müslüm Doğru, yönetim kurulu üyeleri ve çalışanları, Türk Dünyası Tarım Birliği Başkanı ve Agro TV CEO’su Doğan Başaran ve ekibi, etkinliğin ana sponsoru T.C. Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Kemalettin Bayat, etkinliğe ev sahipliği yapan Hektaş Genel Müdürü Enis Emre Terzi ve ekibi başarılı bir organizasyon gerçekleştirdi. Edindiğim bilgileri yeri geldikçe paylaşacağım.
Ziraat Bankası’ndan hayvancılığa 11 ayda 285 milyar lira kredi
Global Farm Summit’in ana sponsoruı olan Ziraat Bankası’nın Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Kemalettin Bayat, açılış konuşmasında tarıma verdikleri kredileri, özellikle hayvancılık kredilerini ayrıntılı olarak anlattı.
Köklü geçmişiyle Türkiye'de tarımın en önemli destekçilerinden birisinin Ziraat Bankası olduğunu belirten Kemalettin Bayat özetle şu bilgileri verdi:
“2025 yılı Kasım sonu itibariyle bankamız kaynaklarından tarım sektörünün finansmanına yönelik olarak 55 bin yeni müşteri olmak üzere toplamda 650 binden fazla müşteriye 607 milyar lira finansman sağladık.
Bankamız bu yıl Kasım sonu itibariyle 1 milyondan fazla müşteriye kullandırmış olduğu toplam kredi tutarı 800 milyar lirayı aşmış durumda. Sektörde yüzde 71 paya sahibiz. Yani tarımın finansmanında kullandırılan her 100 kredinin yaklaşık yüzde 70'ini Ziraat Bankası olarak biz kullandırıyoruz. Tabii kredilerimizin yüzde 90'dan fazlası sübvansiyonlu, hazine faiz destekli kredilerden oluşuyor. Ve bu kredilerin de yaklaşık yüzde 25'inin tamamının faiz maliyetinin Hazine ve Maliye Bakanlığımızca karşılandığını özellikle belirtmek istiyorum. Üreticilerimizin temel bitkisel ve temel hayvansal üretim konularında 300 bin liraya kadar olan kredilerinde faizin tamamını Hazine ve Maliye Bakanlığımız karşılamaktadır.
Tarım kredilerinin yarısı hayvancılığa veriliyor
Bankamızın tarımsal kredi portföyüne baktığımızda ise yüzde 23'ünün yatırım kredilerinden, yüzde 77'sinin işletme kredilerinden oluştuğunu, alt başlıklara baktığımızda da tüm bu 800 milyar liralık rakamın yaklaşık yarısı yani yüzde 50'sinin hayvansal üretim faaliyetinde bulunan çiftçilerimize, yüzde 32’sinin bitkisel üretim faaliyetinde, yüzde 11'lik kısmının ise tarımsal mekanizasyon ve yüzde 7'lik kısmının diğer konu başlıklarında kullandırıldığını görüyoruz.
Bu kapsamda, 2025 yılının ilk 11 aylık döneminde bankamızca, hayvansal üretim konusunda çeşitli başlıklar altında toplamda 298 bin kişiye 285 milyar lira kredi kullandırdık. 2025 yılı Kasım ayı sonu itibariyle hayvansal üretim konusunda kullandırdığımız kredilerin bakiyesi de 400 milyar liraya yaklaştı. Kredili müşteri sayısı da 395 bin civarındadır.
Değerli misafirler, Ziraat Bankası olarak uygulanmış olduğumuz sektörel finansman politikaları ile tarımsal üretimin artırılması, tarım sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanması, tarım girişimciliğinin desteklenmesi, geliştirilmesi, ülkemizde genç nüfusa alternatif iş kollarının oluşturulması ve özellikle tarımda genç nüfusun katkısının sayısının artırılması, kadın çiftçilerin girişimciliğinin desteklenmesi başta olmak üzere kırsal kalkınmayı hedefleyen projelere özel koşullarla finansman sağladığımızı da ayrıca belirtmek istiyorum.
Bu kapsamda da bankamızca “Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var Projesi” kapsamında küçükbaş hayvancılıkta yaklaşık 10 bin müşteriye 2 milyar lira, projenin büyükbaş hayvancılık kısmında da yaklaşık 1.600 müşteriye 1,2 milyar lira finansman sağladık. Bu projeler ile küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık alanında faaliyet gösteren işletmelerin ölçeklerinin büyütülmesi, ülkemizdeki hayvan varlığının artırılması, atıl işletme kapasitelerinin üretime kazandırılması ve yerel hayvan ırklarıyla bölgesel kalkınmanın sağlanmasını hedefliyoruz.
Genç ve kadın çiftçilere 48.7 milyar lira kredi
Tarımsal üretim yapmak isteyen genç ve kadın çiftçilere yönelik hayata geçirdiğimiz genç çiftçi ve kadın çiftçi kredileri kapsamında da bugüne kadar 24 bin 230 kadın çiftçimize 14.2 milyar lira, 58 bin 292 çiftçimize de 34.5 milyar lira kredi kullandırdık. Yani bu çiftçilerimiz kadın ve gençlerimiz ya mevcut faaliyetlerini kapasitelerini arttırdılar ya da çoğu üretime yeni başlamış olan çiftçilerimizden oluşuyor. Banka olarak dün olduğu gibi, geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da üreticimizin yanında olmayı sürdüreceğiz.
