Ticaret Bakanlığı, kısaca “Hal Yasası” olarak bilinen 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da bazı değişiklikler öngören değişiklik taslağını görüşe açtı.
Hal Yasası gündeme geldiğinde; “sebze, meyve fiyatı düşer mi?” sorusu akla geliyor. Yasa değiştirmekle veya yasa çıkarmakla fiyatlar düşmez. Neden düşmediğini ve yasadaki yeni değişikliklerin neler getirdiğine bakalım.
Uygulamada olan “5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” 26 Mart 2010’da Resmi Gazete’de yayınlandı ve 1 Ocak 2012’de yürürlüğe girdi.
Büyük umutlarla çıkarılan Yasa ile, her ürünün bir kimliği olacaktı. Sebze ve meyve ürünleri kayıt altına alınacak ve fiyatı en az yüzde 25 ucuzlayacaktı. “Tarladan sofraya ticarette güven” olacaktı. Yasa’nın getirdiği yeniliklerle üretici, tüccar, sanayici, tüketici ve devlet kazanacaktı. Geçen 13 yılda istenen hedeflere ulaşılamadı. Reform diye sunulan yasa pek çok sorunu çözemedi. Yeni sorunlar doğurdu. Bu nedenle yasa birkaç kez değiştirildi. Şimdi bir kez daha değiştirilecek.
Fiyatlar yüzde 25 ucuzlayacaktı, enflasyon şampiyonu olduk
Yasa’nın çıktığı dönemde Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı şöyle bir müjde vermişti: “Hal Yasası ile sebze, meyve fiyatları en az yüzde 25 ucuzlayacak.”
Geçen 13 yılda bırakın ucuzlamasını daha da arttı. Gıda enflasyonunda Türkiye Avrupa’da ilk sırada dünyada ilk 5 ülke arasında yer alıyor.
Hep söylüyorum, yasa çıkarmakla veya değiştirmekle sebze, meyve fiyatları düşmez. Yasa, sadece o ürünlerle ilgili piyasayı düzenleyen bir araçtır. Yaş sebze ve meyve fiyatlarının artmasının veya düşmesinin birçok nedeni var. Üreticinin kullandığı girdilerin fiyatı, üretim maliyeti, ürün arz ve talebi, iklim şartları, üretim bölgesinden tüketim bölgesine taşınmasındaki lojistik ve taşıma maliyeti, son satıcının maliyeti ve belirlediği fiyat, ihracat ve ithalat politikası, tüketicinin alım gücü gibi pek çok faktör fiyatın oluşmasında etkili oluyor. Hal Yasası yani piyasanın düzenlenmesi sadece bu faktörlerden bir tanesi.
Yasa değişikliği uzun bir süreç
Hal Yasası ile ilgili değişikliğe gelince; Ticaret Bakanlığı bir taslak çalışma yaptı. Bu çalışmayı da ilgili kurumlara göndererek görüş alma sürecini başlattı. Bu görüşler alındıktan sonra üzerinde çalışılacak, son metin Türkiye Halciler Federasyonu ve ilgili kurumlarla son kez müzakere edilecek ve sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacak. Meclis’ten geçtikten sonra Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Yani işin daha başındayız. Daha önce hazırlanan bazı taslakların yasalaşmadığını da hatırlatmakta yarar var.
Birçok yetki belediyelerden bakanlığa devredilecek
Ticaret Bakanlığı tarafından görüşe açılan taslağa göre yapılmak istenen değişiklikler özetle şöyle:
1- Yapılmak istenen değişikliklerden birisi toptan sebze, meyve hallerinin kurulması, açılması, taşınması, kapatılması yetkisi belediyelerden alınarak Ticaret Bakanlığı’na veriliyor. Taslakta; “Toptancı hallerinin kurulması Bakanlığın iznine tabidir. Yönetmelikle belirlenen hizmet tesislerini oluşturan ve asgari nitelikleri sağlayan toptancı halleri Bakanlık izni ile faaliyete geçer.” deniliyor.
Toptancı hallerin açılması, kapatılması, taşınması ile ilgili aslında yaşanan bir sorun yok. Fakat, belediyeler muhalefetin eline geçtikten sonra yetkilerinin ellerinden alınması, kısıtlanması çalışmaları çerçevesinde bu yetki bakanlığa devredilmek isteniyor.
Üreticiden doğrudan ürün alma zorunluluğu geliyor
2- Bakanlık kararı ile perakende sektörünün satışa sunacağı mallarda yüzde 20’yi geçmemek üzere doğrudan üreticiden, üretici örgütlerinden ürün alınması zorunluluğu getiriliyor. Amaç üretici ile tüketici arasındaki fiyat makasının düşürülmesi. Geçen yılı hatırlarsak birçok üründe çiftçi elindeki ürünü satamadığı için ciddi sıkıntı yaşadı. Fiyatlar düştü. Düzenlemeyle piyasadaki belli ürünlerin üreticiden doğrudan alınması sağlanarak daha uygun fiyata, daha uygun şartlarda tüketiciye sunulması hedefleniyor. Şu anda birçok zincir market, sözleşmeli üretim çerçevesinde ciddi oranda ürünü doğrudan üreticiden alıyor.
Hal Kayıt Sistemi’ne bildirim zorunluluğu
3- Malların toptan alımı, satımı ve sevki hal kayıt sistemine bildirilmesi zorunluluğu getiriliyor. Mevcut düzenlemede halde yapılan satışlar ve hal dışında yapılan satışlar ayrımı yapılarak hal dışında yapılan satışların toptancı haline bildirilmesi zorunluluğu var. Bununla birlikte, mevcut uygulamada halde satılan, hal dışında satılan ayrımı yapılmaksızın bütün satışların Kanunun 15 ve 16 ncı maddelerine istinaden kurulan Hal Kayıt Sistemine bildirilmesi gerekmektedir. Bildirim sayesinde sebze ve meyvelerin üretim yerinden tüketim yerine takibi yapılabilmekte ve bildirim sonucunda Kanunun 5’inci maddesinde perakende satışlarda malların kap ve ambalajlarının üzerinde bulunması gereken künyeler oluşmaktadır. Yapılacak değişiklikle, bildirim ile hal içi ve hal dışı satışlara ilişkin karmaşık düzenlemenin sadeleştirilmesi amaçlanıyor.
Üretici örgütlerine destek artacak
4- “Üretici örgütlerine satılan zirai ürün bedelleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaz” hükmü getirilerek, üretici örgütlerine satılan mallardan gelir vergisi alınmayarak üretici örgütlerinin teşvik edilmesi amaçlanıyor.
5- Üretici örgütleri ortaklarının, üyelerinin ürününü satabilir hükmü vardı. Yeni düzenleme ile üretici ortaklarının, üyelerinin veya diğer üreticilerin ürünlerine aracılık yapabilmelerine de olanak sağlanıyor.
Çiftçi alacağını daha geç alabilecek
6- Yeni düzenleme ile halde üreticinin malını satan “komisyoncular kanunî kesintileri satış bedelinden düştükten sonra mal bedelini satış tarihinden itibaren 20 günde, vadeli satışlarda ise 30 gün içinde ödemek zorundadır” hükmü getiriliyor. Mevcut uygulamada üreticiye 15 günde ödeme yapma zorunluluğu var. Üreticinin aleyhine bir düzenleme yapılıyor. Üretici ürün bedelini 5 gün daha geç almış olacak.
Aynı düzenlemede “komisyoncular dışındakilerin ise mal bedelini, malın teslimi veya mülkiyetinin devrinden itibaren 30 gün içinde ödemesi zorunludur. Bu fıkrada belirtilen süreler, teslim veya mülkiyetin devri tarihlerinden hangisi önce ise o tarih esas alınarak hesaplanır. Mal bedelinin tam ve zamanında ödenmesine ilişkin ispat yükümlülüğü, borçluya aittir. Ödemelerin banka tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunludur” hükmü yer alıyor.
Hal dışı satışlara düzenleme
7- Hal dışında faaliyet gösteren tüccarlarla ilgili önemli bir düzenleme getiriliyor. Düzenlemede “Toptancı hali dışında faaliyet gösteren tüccarlar, Bakanlıktan yetki belgesi almak kaydıyla yalnızca toptancı halinde faaliyet gösteren kişiler ile sanayici ve ihracatçılara satış yapabilirler” deniliyor.
8- Beşinci maddeye göre “malların toptan alım ve satımı toptancı hallerinde yapılır” deniliyor. Ancak, sanayi üretiminde kullanılmak üzere satın alınan mallar, ihraç edilmek üzere satın alınan mallar, ithal edilen mallar, üretici örgütlerince satılan mallar ile perakende ya da toptancı halinde toptan olarak satmak veya münhasıran kendi tüketiminde kullanmak üzere fatura veya müstahsil makbuzu ile üreticilerden yapılan toptan alımlar hal kayıt sistemine bildirmek kaydıyla toptancı hali dışında da yapılabilir. Elektronik ticaret yoluyla yapılan satışlar da bu madde kapsamında daha önce toptancı haline bildirimde bulunuluyordu. Yeni düzenleme ile bu hal kayıt sistemine bildirimde bulunulması gerekiyor.
9- “Aynı toptancı hali içinde komisyoncudan komisyoncuya, tüccardan tüccara mal alımı satımı ve devri yapılamaz” hükmü getiriliyor.
Cezalarda büyük artış olacak
10- Halk Kayıt Sistemi’ne bildirilmeyen malları taşıyanlara veya bunları depolayanlara beşinci maddenin 33. fıkrası uyarınca bakanlıkça belirlenen asgari şartları ve bilgileri sözleşmelerde bulundurmayanlara daha önce 2 bin lira olan ceza 36 bin liraya çıkarılıyor.
11- Belediyelerce uygulanan idari para cezalarının bir kısmını uygulama yetkisi Bakanlığa alınarak denetimlerin etkinleştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, serbest rekabeti engellemek amacıyla anlaşma yapılması, uyumlu eylemde bulunulması, hâkim durumun kötüye kullanılması, piyasada darlık yaratmak, fiyatların yükselmesine sebebiyet vermek veya fiyatların düşmesine engel olmak için malların belirli ellerde toplanması, satışından kaçınılması, stoklanması, yok edilmesi, bu amaçla propaganda yapılması veya benzeri davranışlarda bulunulması eylemleri için öngörülen ve mevcutta yeniden değerleme oranındaki artışla birlikte 177 bin 340 lira olarak uygulanan idari para cezası, daha caydırıcı olması için 1 Milyon liraya yükseltiliyor.
12- Süresinde ödenmeyen mal bedelleri için öngörülen idari para cezası 20 bin liradan az, 100 bin liradan fazla olmamak üzere ödenmeyen tutarın yüzde 25’i olarak uygulanması sağlanarak ürün bedellerinin ödenmemesi konusunda caydırıcılığın artırılması hedefleniyor.
Bozulan ürünlerin imhasına 200 bin lira ceza geliyor
13- Ayrıca, bozulan ürünlerin imhası için belirlenecek usul ve esaslara aykırı hareket ederek ürünleri çöpe veya başka bir alana dökenler için de idari para cezası müeyyidesi getiriliyor. Bu yasağa aykırı hareket eden üreticilerin belli bir süre üretim desteklerinden yararlanamaması öngörülüyor. Bunun yanında, malları belirlenen standartlara aykırı şekilde ambalajlayan, taşıyan, depolayan ve satışa sunan kişiler için de idari para cezası getiriliyor. Öte yandan, üreticiler ve üretici örgütlerinden Bakanlıkça belirlenen oranda mal temin etmeyen perakendeciler için ceza öngörülüyor.
14- Toptan veya perakende satışa sunulamayacak nitelikteki malları, Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara aykırı olarak imha eden kişilere 200 bin lira ceza verilmesi öngörülüyor.
15- Bakanlıkça görevlendirilen denetim elemanları ve diğer personelce istenecek bilgi, belge ve defterler ile bunların örneklerini vermeyenlere veya bunları noksan ya da gerçeğe aykırı olarak verenlere, yazılı veya sözlü bilgi taleplerini karşılamayanlara verilen ceza 2 bin liradan 100 bin liraya çıkarılıyor.
Gerçeğe aykırı analiz cezası 10 bin liradan 178 bin liraya çıkıyor
16- Gerçeğe aykırı analiz raporu düzenleyenler veya bu raporun düzenlenmesini sağlayanlar hakkında 10 bin lira olan ceza 178 bin liraya çıkarılması öngörülüyor.
17- Bakanlık, depolanabilen sebze ve meyveler için kira ve nakliye desteği vermeye, görevli ve yetkili kılınacak. Bu düzenleme ile üreticilerin, ürünün bol olduğu dönemde düşük fiyattan satış yaparak zarar etmelerinin önüne geçilmesi ve depolanan ürün miktarının artırılması amaçlanıyor. Böylece, üretimin yapılmadığı dönemlerde arzın talebi karşılayamaması nedeniyle oluşan fiyat artışları önlenebilecek. Bu kapsamda, depolanabilen sebze ve meyveler için depolama ve nakliye desteği verilmesi amacıyla Bakanlığın yetkilendirilmesi sağlanmakta ve Bakanlığın bütçesine ödenek konulması öngörülmektedir.
Özetle, Hal Yasası’nda yapılacak değişiklikler piyasanın düzenlenmesi, cezaların artırılması, birçok yetkinin belediyelerden alınarak Ticaret Bakanlığı’na verilmesini öngörüyor. Üzerinde çokça tartışılacak bu taslak, mutlaka bazı değişikliklere uğrayacaktır. Bu yıl yaşanan kuraklık, zirai don, dolu, aşırı yağış nedeniyle birçok tarım ürün zarar gördü. Özellikle meyvelerdeki zarar çok büyük. Daha şimdiden meyve fiyatlarında büyük artış var. Bu düzenleme ile “meyve, sebze fiyatları düşecek” algısı yaratmak işe yaramayacaktır. Yasa değiştirmekle fiyatlar düşmez.