Geçen yıl şubat ayında program açıklandı ve arazilerin yarısına su verilmeyeceği, kuru tarım yapılması istendi. Şubat ayında kuru tarımın zamanı geçmişti. Bu yıl zamanlama açısından bu hata giderildi.
Kuraklığın etkisi artarak devam ediyor. Kuraklığın en şiddetli yaşandığı yerlerden birisi Aydın ve Denizli’nin bir bölümünü kapsayan Büyük Menderes Havzası. Verimli topraklarıyla bilinen, pamuk, sebze, meyve, hububat üretiminin yaygın olduğu havzada son 5 yıldır kuraklık nedeniyle su sorunu yaşanıyor. Sorun her geçen yıl derinleşerek büyüyor.
Büyük Menderes Havzası’nda 2021 sulama sezonundan bu yana 5 sezondur kısıtlı sulama programı uygulanıyor. 2026 yılında da kısıtlı sulama programı devam edecek. Kısıtlamanın şartları her geçen yıl daha da ağırlaşıyor.
Geçen yıl Şubat ayında kısıtlama programı açıklandığında çiftçiler kışlık ekimini yapmış, arazi kiralama işlemleri tamamlanmıştı. Çiftçilere sulama sezonunda arazilerin sadece yarısına ve sadece iki defa su verileceği duyurulmuştu. Sert tartışmalara ve tepkilere neden olan bu kısıtlama programında bazı esnemeler yapılsa da çiftçiler açısından çok sıkıntılı bir yıl yaşandı.
Didim Ticaret Odası, Didim Ziraat Odası ve Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 28-29 Eylül 2025 tarihlerinde “Büyük Menderes Havzası Su-Çevre- Ürün Güvenliği Çalıştayı” düzenledi. Çalıştayın temel hedeflerinden birisi Büyük Menderes Havzası’nın su sorunu, kirlilik ve üretim/ürün güvenliğinin ele alınarak sezon öncesinde sulama programının belirlenmesiydi.
Aydın Valisi Yakup Canbolat, o çalıştayda 2026 sulama sezonunda da su kısıtlaması programının uygulanacağını söylemişti. Yapılan çalıştay sonuç verdi ve 2026 yılı sulama programı önceden açıklandı.
Kısıtlı su programı 2026’da da uygulanacak
Kuraklık nedeniyle 2021 yılından bu yana kısıtlı sulama programının uygulandığı Büyük Menderes Havzası’nda 2026 yılı sulama sezonunda su seviyesi kritik durumda olan 5 barajdan tarımsal sulama için sadece 1 defa su verilecek.
Aydın Valiliği, 2026 sulama sezonunda da kısıtlı sulama programı uygulanacağını resmen açıkladı. “2026 Yılı Sulama Sezonunda Uygulanması Öngörülen Aydın Valilik Kararı”na göre, kritik su seviyesindeki barajlardan sulama sezonunda çiftçilere tav suyu dahil sadece 1 defa su verilecek. ,
Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğü tarafından ilgili kurumlara da gönderilen yazıda “İlimizin de içinde bulunduğu Büyük Menderes Havzasında son yıllarda yaşanan kuraklığın etkisi artarak devanı etmekte, yağışların uzun yıllar ortalamasının altında kalması kurumumuz tarafından inşa edilerek işletmeye alman depolama tesislerini de olumsuz etkilemektedir.
2026 yılı sulama sezonunda üreticilerimizin herhangi bir mağduriyet yaşamamaları, tarımsal üretim miktarı, gıda arz güvenliği vb. hususlar dikkate alındığında son beş sulama sezonunda olduğu gibi 2026 yılı sulama sezonunda da Büyük Menderes Havzasında "Kısıtlı Sulama Programı" uygulanması ile ilgili olarak hazırlanan "2026 Yılı Sulama Sezon unda Uygulanması Öngörülen Aydın Valilik Kararı"03.11.2025 tarihinde Valilik Makamınca imzalanmış ve yazımız ekinde sunulmuştur.”bilgisine yer verildi.
Büyük Menderes’teki 5 barajda su “kritik” seviyede
Aydın Valiliği’nin “kısıtlı sulama programı” uygulanacağına dair yazısında 2021 yılından bu yana uygulanan kısıtlı sulama programının 2026 yılında da devam edileceği ifade ediliyor. Yazıda şöyle deniliyor:
“Aydın ve Denizli illerinin de içinde bulunduğu Büyük Menderes Havzasında yaşanan kuraklık nedeni ile DSİ 21. Bölge Müdürlüğü tarafından 2021 yılı sulama sezonundan başlamak üzere havza bazlı sulama planlaması çalışmaları başlatılmış olup 2021, 2022, 2023, 2024 ve 2025 yılları sulama sezonlarında başarı ile uygulanmıştır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kısa vadeli yağış tahmin raporları dikkate alındığında Büyük Menderes Havzasında yaşanan kuraklığın 2026 yılında da devam edeceği değerlendirilmiştir.
Mevcut depolama oranları ile birlikte gelebilecek minimum akımlarda eklendiğinde Adıgüzel, Cindere, Kemer, Çine Adnan Menderes, Gökbel Barajlarının KRİTİK, Karpuzlu Yaylakavak, Topçam ve Karacasu Barajlarının ise KISINTILI seviyede kalacağı öngörüldüğünden son beş sulama sezonunda olduğu gibi 2026 yılı sulama sezonu için havzanın tamamında “Kısıtlı Sulama Programı” planlanmıştı.
Çiftçilere uyarı; arazi kiralarken ve satarken dikkat edin
Aydın Valiliği kararında barajlardaki kritik su seviyesine dikkat çekilerek çiftçilere yönelik önemli uyarılar yer aldı. Kararda: “Bu nedenle bölgedeki tüm üreticilerin 2026 üretim sezonu için yapacakları arazi kiralama ve satış işlemleri için bu durumu göz önünde bulundurmaları ve kışlık ekimlere öncelik verecek şekilde üretim planlamalarının yapmalarının uygun olacağı değerlendirilmiştir.” denildi.
Kararda 2026 su yılının 1 Ekim 2025 tarihinde başladığına dikkat çekilerek gelen akımlar günlük takip edilmeye devam edileceği ve barajların depolama durumlarında önemli bir iyileşme meydana gelmesi halinde yapılan sulama planlamalarının da güncellenerek kamuoyuna duyurulacağı belirtildi.
Su durumu kritik barajlardan sadece 1 kez su verilecek
Aydın Valiliği kararında 2026 yılı sulama sezonu öncesi ve sulama sezonunda bitki su ihtiyacına göre depolama durumu kritik olan Adıgüzel, Cindere, Kemer, Çine Adnan Menderes ve Gökbel barajlarından yapılacak sulama faaliyetleri ile ilgili alınan kararlar şöyle sıralanıyor:
1- Sulama Birliği görev alanı içerisinde kalan arazilerde ürün çeşitliliği gözetmeksizin tav sulaması dahil 1 defa sulama suyu verilmesi, gelen akımların yeterli olması durumunda 1. sulamalar tamamlandıktan sonra 2. sulamalara başlanılması,
2- Sulama Birlikleri görev alanı dışında kalan arazilere (daimi tesisler hariç) su verilemeyeceği öngörüldüğünden bu arazilerden beyanname alımı yapılmaması,
3- Sulama Birliği görev alanı içerisinde kalan bütün arazilerde 2. ürün sulaması amacıyla su verilmemesi planlanmaktadır.”
Kısıntılı barajlardan 2 su verilmesi planlanıyor
Aydın Valiliği kararına göre, bitki su ihtiyacına göre depolama durumu kısıntılı olan Karpuzlu Yaylakavak, Topçam ve Karacasu barajlarından yapılacak sulama faaliyetleri ile ilgili alınan kararlar ise şöyle:
1- Sulama Birliği görev alanı içerisinde arazilerde ürün çeşitliliği gözetmeksizin tav sulaması dahil en fazla 2 defa sulama suyu verilmesi, gelen akımların yeterli olması durumunda 2. sulamalar tamamlandıktan sonra 3. sulamalara başlanılması,
2- Sulama Birlikleri görev alanı dışında kalan arazilere (daimi tesisler hariç su verilemeyeceği öngörüldüğünden bu arazilerden beyanname alımı yapılmaması,
3- Sulama Birliği görev alanı, içerisinde kalan bütün arazilerde 2. Ürün sulaması amacıyla su verilmemesi planlanmaktadır.
Kaçak su kullananlara ceza verilecek
Ayrıca Büyük Menderes Havzası’nın tamamında kaçak olarak su alan ve planlama dışı beyanname vermeden ekim yapan kişilere Sulama Birlikleri tarafından Sulama Birliği Yasasının 12. Maddesi gereğince cezai işlem uygulanmasına devam edilecektir.”
Nihayet doğru karar verildi
Birkaç yıldan beri kuraklık ülkenin neredeyse tamamında çok etkili. Yeraltı suyu kullanılan yerlerde tarımsal sulama programı çok yapılamıyor. Çünkü üretici kuyudan su çekerek tarımsal sulama yapıyor. Fakat, baraj sulaması olan yerlerde barajlardaki su seviyesine göre bir su planlamasına ihtiyaç var. Büyük menderes Havzası’nda bu planlama 2021 yılından bu yana uygulanıyor. Planlama olmasa çok daha büyük sorunlar, köyler arasında kavgalar yaşanırdı. Planlamaya rağmen zaman zaman bu kavgalar oldu. Baraja yakın olanlar daha çok su kullanıyor, Söke gibi baraja en uzak olanlar su kullanamıyor tartışmaları oldu.
En başından beri bu planlamanın üreticilerin, ziraat odaları, sulama birliklerinin katılımı ile yapılması gerektiğini dile getirdik. Bu yıl üreticilerin, oda ve birliklerin katılımı ile daha gerçekçi kararların alındığını görüyoruz.
Her şeyden önce, sulama programının ekimden önce açıklanması gerekiyor. Çiftçi kışlık ekim yapmadan, arazi kiralamadan karar açıklanırsa ona göre üretime karar verir. Geçen yıl Şubat ayında program açıklandı ve arazilerin yarısına su verilmeyeceği, kuru tarım yapılması istendi. Şubat ayında kuru tarımın zamanı geçmişti.
Bu yıl zamanlama açısından bu hata giderildi. Aydın Valiliğinin 2026 yılı kısıtlı sulama programı 3 Ekim itibariyle açıklandı. Çiftçiler arazi kiralarken, ürün tercihi yaparken bu karara göre hareket edecekler. Görüştüğümüz üreticiler ve oda başkanları kararın önceden açıklanmasından memnun.
Pamuğun yerini kışlık buğday ve ayçiçeği alacak
Söke Ticaret Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, özellikle Söke’de üretimin büyük oranda kiralanan arazilerde yapıldığını hatırlatarak Valiliğin sulama ile ilgili kararı bu dönemde almasının çok önemli olduğunu söyledi. Tanyeri: “Bizim istediğimiz bu kararların ekim öncesi açıklanmasıydı. Çünkü çiftçi ona göre arazi kiralamaya karar verecek” dedi.
Özellikle Söke Ovası’nda pamuk ekiminin yerini buğdayın almaya başladığını anlatan Tanyeri sözlerini şöyle sürdürdü: “ Söke Ovası 400 bin dönüm ekim alanına sahip. Geçmiş yıllarda bunun büyük bölümünde pamuk ekilirdi. Ama son birkaç yıldır pamuğun artan maliyetlerine rağmen fiyatı yerinde sayıyor. Ayrıca su sorunu da pamuğun önündeki bir başka engel. Bu yıl herkes buğday ekiyor. Bende dahil pamuk yerine buğdaya döndük. Ben 200-250 bin dönüm buğday ekilir diye bekliyordum fakat bu 300 bini bulacak. Buğdayın arkasına da eğer su olursa ayçiçeği ekilecek. Pamuğun yerini buğday ve ayçiçeği alacak.”
Özetle, 2026 yılında da tarımsal üretim için en büyük tehdit kuraklık ve su sorunu olacak. Barajlarda zaten su kritik seviyelerde. Mevcut suyun kapalı sistemle taşınması ve basınçlı sulama yöntemleri ile kullanılması için ülke genelinde seferberlik ilan edilmeli. Suyun yüzde 77’sinin kullanıldığı tarımda su verimliliği sağlanamazsa yakın zamanda gıda krizi kapımızı çalacak.
Tarım il ve ilçe müdürlüklerinin alacağı önlemler
Aydın Valisi Yakup Canbolat imzası ile yayınlanan kararlarda Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından bilgilendirme çalışmaları yapılacağına dikkat çekilerek alınacak önlemler ve yapılacak çalışmalar ise özetle şöyle:
- Öncelikle bölgesel bitki çeşitliliğini etkilemeyecek yetişme süresi kısa olan ve az su tüketen çeşitlerin belirlenmesi.
- Havzadaki tüm çiftçilerin kışlık ekimlere öncelik vermesi.
- Yazlık ekimlerde minimum işlemeli tarım uygulamaları.
- Toprakta suyun muhafazasını sağlayacak toprak işleme tekniklerinin uygulanması.
- Toprağın su tutma kapasitesinin artırılması için organik gübre kullanımının artırılması.
- Topraktaki nemi korumak için malçlama yöntemlerinin kullanılması.
- Tarladan bitki çıkışlarının takibinin yapılması, sorun varsa alternatif ürün ekimine geçilmesi.
- Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını iyileştiren, topraktaki organik madde miktarını ve toprağın su tutma kapasitesini arttırarak toprak verimliliğini yükselten uygulamalar yapılması.
- Münavebede su tüketimi az olan ve kuraklığa nispeten dayanıklı tür ve çeşitlerin belirlenmesinin teşviki.,
-Biçerdöverlerle hasat sırasında ürün kayıplarının en aza indirilmesi hususunda tedbirler alınması.
- Meraların ekim-dikim yapılmak suretiyle amaç dışı kullanımının önlenmesi.
-Meralarda aşırı otlatmanın önlenerek toprak ve bitki yapısının korunması ve tutma kapasitesinin artırılması.
- Mera, yaylak ve kışlaklarda Mera Islahı ve Amenajman Projeleri uygulamalarına devam edilmesi ve proje sahalarının genişletilmesi.
- Hazırlanan Mera ıslah ve Amenajman projelerinde sulama ve su kullanımı konularına öncelik verilmesi.
- Mera, yaylak ve kışlaklarda otlatma planlarının kuraklık riski göz önüne alınarak planlanması.
- Organik malçlama (arpa, çavdar yulaf vb. bitkilerle) ve anıza ekim yöntemlerinin uygulanmasının, çiftlik gübresi ve kompost kullanımı ile kuraklık stresine karşı etkili olan potasyumlu gübre kullanılması.
- Sulama suyu potansiyeline göre Bakanlığımız tarafından suya göre ürün ve destekleme planlamasının yapılması, DSİ Bölge Müdürlükleri ile koordineli çalışılması.
- Tarla içerisindeki su kayıplarını asgariye indirmeye yönelik uygun sulama sistemlerinin teşvik edilmesi ve suyun etkin ve tasarruflu kullanılması ile ayrıca sulamadan dönen su miktarının azaltılması.
- Tarım ürünlerinin yangına hassas dönemlerinde çiftçilerin bilinçlendirilmesi, toprakta organik madde ve canlıların korunması amacıyla anızların yakılmaması.
