Gazze’deki açlığın, kıtlığın temel nedeni İsrail’in saldırıları ve abluka altında olmaları. Saldırılar ve abluka nedeniyle tarım arazileri de işlenemiyor, üretim yapılamıyor.
Gazze Şeridi’ne yönelik olarak İsrail’in insanlık dışı saldırıları, yok etme planı, uyguladığı abluka, açlık ve kıtlığın boyutlarını her geçen gün artırıyor. Geçmiş yıllarda Afrika’dan gelen açlık çeken insan görüntüleri şimdilerde Gazze’den bütün dünyaya yayılıyor. Ne yazık ki dünyanın önemli bir bölümü de bu görüntüler karşısında sesiz. Yıllardır Afrika’daki açlık karşısında sessiz kaldıkları gibi.
Gazze’deki açlığın, kıtlığın temel nedeni İsrail’in saldırıları ve abluka altında olmaları. Saldırılar ve abluka nedeniyle tarım arazileri de işlenemiyor, üretim yapılamıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO)’ne göre Gazze Şeridi'ndeki tarım arazilerinin yüzde 98,5'i kullanılamaz durumda. Bu araziler ya hasarlı, ya erişilemez durumda ya da her ikisi birden.
Kıtlık yaşanırken ekilebilir arazilerin yüzde 98,5’inin kullanılamaz olması, açlıktan ölümlerin artması dolaylı olarak bir soykırıma dönüşüyor.
Tarım arazilerinin yüzde 98,5’i kullanılamıyor
Gazze Şeridi'nde kıtlık baş gösterirken, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Birleşmiş Milletler Uydu Merkezi'nin (UNOSAT) uydu görüntüleri aracılığıyla gerçekleştirdiği yeni bir değerlendirme çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor:
“Gazze Şeridi'ndeki tarım arazilerinin yüzde 98,5'i ya hasarlı, ya erişilemez durumda ya da her ikisi birden. Bu, Gazze'deki ekilebilir arazinin yalnızca yüzde 1,5'inin (232 hektar) şu anda ekilebilir olduğu anlamına geliyor. Bu oran, 2 milyondan fazla insanın yaşadığı bir bölgede Nisan 2025 itibarıyla 688 hektar, yüzde 4,6'ydı. Uydu görüntüleri, tarım arazilerinin yüzde 12,4'ünün zarar görmemiş olmasına rağmen, belirlenmiş "giriş yasağı" bölgeleri nedeniyle erişilemez durumda olduğunu gösteriyor.”
Altyapı büyük ölçüde tahrip edildi
FAO, son derece sınırlı tarım arazisi olan bölgede altyapının da büyük oranda tahrip edildiğine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Amansız çatışmanın etkisi, insani yardımların ulaştırılması ve dağıtımına ilişkin ciddi kısıtlamalar ve sulama sistemleri, yollar, ekipman depolama tesisleri ve pazarlar dahil olmak üzere kritik altyapının yaygın şekilde tahrip edilmesi, Gazze genelinde felaket düzeyinde gıda güvenliği koşullarına yol açmıştır.”
Yerelde gıda üretimi için acil yatırım ve destek gerekiyor
Bu krizin ele alınması,acil güvenli ve sürdürülebilir insani erişimin yanı sıra yerel gıda üretiminin ve temel geçim kaynaklarının yeniden sağlanması için acil yatırımlar ve destek gerektirdiğine işaret eden FAO Acil Durumlar ve Dayanıklılık Direktörü Rein Paulsen, "Daha fazla acıyı önlemek için acil insani yardıma öncelik vermeli ve Gazze'nin yerel tarımsal gıda üretim sistemlerini, pazarlarını ve altyapısını onarmaya yatırım yapmalıyız. Bu, hem tarım arazilerine güvenli erişimi yeniden sağlamayı hem de çatışmadan zarar gören arazi ve varlıkları onarmayı içeriyor" dedi
Gazze’de kıtlığın en kötü senaryosu yaşanıyor
Gazze’de, Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması(IPC) sistemi kapsamındaki en kötü senaryo olan kıtlık yaşanıyor. Beş aşamalı akut gıda güvensizliğini ve yetersiz beslenmenin ciddiyetini ve büyüklüğünü sınıflandırmak için kullanılan Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması (IPC) sistemine göre, Gazze’de yaşanan ve 5. aşamada yer alan “kıtlık” şöyle tanımlanıyor: “ Başa çıkma stratejileri tam olarak uygulansa bile, hanelerde aşırı gıda ve/veya diğer temel ihtiyaç eksikliği görülmektedir. Açlık, ölüm, yoksulluk ve son derece kritik akut yetersiz beslenme seviyeleri görülmektedir.”
Kıtlık sınıflandırması için, bölgede son derece kritik akut yetersiz beslenme ve ölüm oranlarının olması gerekmektedir. Gazze’de kıtlıktan, açlıktan insanlar ölüyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Birleşmiş Milletler Uydu Merkezi (UNOSAT)’nin tarım arazisi değerlendirmesi tam olarak Gazze Şeridi’nde kıtlığın en kötü senaryosunun yaşandığı, Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması (IPC)uyarısının ardından gelmesi dikkat çekiyor.
Günlerce yiyeceksiz kalıyorlar
FAO verileri, Gazze Şeridi’nde yaşayanlardan her üç kişiden birinin yani yüzde 39’unun günlerce yiyeceksiz kaldığını ortaya koyuyor. Gazze nüfusunun neredeyse dörtte biri olan 500 binden fazla kişi kıtlık benzeri koşullar yaşarken, geri kalanlar “acil durum” seviyesinde açlıkla karşı karşıya
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün Roma’daki merkezinden yayınlanan bilgilere göre; gıda üretimi, erişilebilirlik, güvenlik, yatırımlar ve yerel topluluklar ile geçim kaynaklarına yönelik destekte önemli bir değişiklik olmadan yeniden canlandırılamaz.
Alınması gereken acil 4 önlem
Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması (IPC) uyarısına yanıt olarak; FAO, Dünya Gıda Programı(WFP) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu(UNİCEF) acilen yapılması gereken 4 önlemi şöyle sıralıyor:
1- Öldürmeleri durdurmak, rehinelerin güvenli bir şekilde serbest bırakılmasını sağlamak ve hayat kurtarıcı insani operasyonları daha da ileriye taşımak için derhal ve sürdürülebilir bir ateşkes ilan edilmesi.
2- Gazze'deki ihtiyaç sahibi ailelere gıda, beslenme malzemeleri, kritik su, yakıt ve tıbbi yardım ulaştırmak ve yardımların tüm mevcut geçiş noktalarından kitlesel olarak iletilmesini sağlamak için güvenli ve engelsiz insani erişimin sürdürülmesi.
3- Yerel pazarları yeniden canlandırmak için ticari tedarik zincirlerini canlandırarak Gazze'ye ticari trafiğin akışını acilen sağlamak gerekiyor. Sivillerin ve yardım çalışanlarının korunması ve özellikle sağlık, su ve kanalizasyon altyapıları gibi temel hizmetlerin yeniden sağlanması gerekiyor.
4- Fırınların, pazarların ve tarımın yeniden canlandırılması da dahil olmak üzere yerel gıda sistemlerinin iyileştirilmesine yatırım yapılmalı.
Gıda ve içecek Filistin’in en güçlü ve stratejik sektörü
Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Kudüs Ticaret Ataşeliği tarafından Mayıs 2025’te yayımlanan Filistin Gıda İçecek Sektörü Pazar Araştırması Raporu’nda ülke için gıdanın önemi şu sözlerle ifade ediliyor:
“ Gıda-İçecek sektörü, Filistin’in en köklü ve stratejik sektörlerinden biridir. İhracatın yüzde 22’sini karşılayan bu sektör, yıllık yaklaşık 300 milyon dolarlık ihracat hacmiyle önemli bir döviz kaynağıdır. Yerli üretim 120'den fazla gıda ürünüyle iç pazarın büyük bir kısmını karşılamakta, ayrıca 15 binden fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. Tarımsal kaynaklara dayalı yapısıyla sanayinin lokomotiflerinden biri olan gıda sektörü, 2 bin 343 işletmeyle tüm sanayi kuruluşlarının yüzde 14’ünü oluşturmaktadır. Artan yerli tüketim, devlet teşvikleri ve İsrail ürünlerine yönelik boykot sayesinde sektör güçlü bir büyüme potansiyeline sahiptir.”
İthalatı 1,6 milyar dolar, ihracatı 320 milyon dolar
Kudüs Ticaret Ataşeliği tarafından hazırlanan raporda Filistin’in ithalat ve ihracatı ile ilgili özetle şu değerlendirmelere yer veriliyor:
“Gıda ve içecek sektörü, büyük ölçüde yerel pazarın gücüne dayanmaktadır. Yerel düzeyde Filistin ürünleri Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin tüm illerinde pazarlanmakta; bazı şirketler ürünlerini Doğu Kudüs'te satabilmekte, bazıları ise İsrail’in uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle bundan faydalanmamaktadır. İhracat açısından ise, ihraç edilen ürünlerin yaklaşık yüzde 85’i İsrail pazarına gitmekte, geri kalan kısmı ise Türkiye, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir.
İsrail’in saldırıları öncesinde 2023 yılı verilerine göre Filistin’in yıllık gıda ve içecek sektörü ithalatı 1 milyar 698 milyon 613 dolardı. Bu ithalatın 821 milyon doları İsrail’den yapılırken 119 milyon 418 bin doları da Türkiye’den ithal edildi. Mısır, Hindistan, Suudi Arabistan, Polonya, Ürdün, Brezilya, Hollanda ve İtalya ithalat yapılan diğer ülkeler.
Filistin’in 2023 yılı verileriyle gıda ve içecek sektörü ihracatı ise 320 milyon 906 bin dolar. İhracatta da ilk sırada İsrail 191 milyon 638 bin dolarla yer alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’ne 21 milyon, 214 bin dolar, Türkiye’ye ise 20 milyon 388 bin dolarlık ihracat yapıldı. İhracat yaptığı diğer ülkeler arasında Amerika Birleşik Devletleri, Ürdün, Birleşik Krallık, Suudi Arabistan, Kuveyt, Almanya, Katar. “
Özetle, Gazze’de çocuklar, gençler, insanlar açlıktan ölüyor. Tarım arazileri kullanılamaz halde. Kıtlık en ağır şekilde yaşanıyor ve dünya bunu sadece izlemekle kalıyor.
IPC Akut Gıda Güvensizliği Aşamaları
1- Aşama Minimal: Hane halkları, gıda ve gelire erişimde atipik ve sürdürülemez stratejilere başvurmadan temel gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir.
2- Aşama Stresli: Hane halkları asgari düzeyde yeterli gıda tüketimine sahipler ancak stresle başa çıkma stratejileri uygulamadan bazı temel gıda dışı harcamaları karşılayamıyorlar.
3- Aşama Kriz: Hane halkları ya yüksek veya normalin üzerinde akut yetersiz beslenmeyle kendini gösteren gıda tüketim açıklarına sahiptir; veya asgari gıda ihtiyaçlarını ancak temel geçim kaynaklarını tüketerek veya krizle başa çıkma stratejileriyle karşılayabilirler.
4- Aşama Acil Durum: Hane halkları ya çok yüksek akut yetersiz beslenme ve aşırı ölüm oranlarına yansıyan büyük gıda tüketim açıklarına sahiptir; veya büyük gıda tüketim açıklarını ancak acil geçim stratejileri ve varlık tasfiyesi uygulayarak giderebilirler.
5- Aşama Kıtlık: Başa çıkma stratejileri tam olarak uygulansa bile, hanelerde aşırı gıda ve/veya diğer temel ihtiyaç eksikliği görülmektedir. Açlık, ölüm, yoksulluk ve son derece kritik akut yetersiz beslenme seviyeleri görülmektedir. (Kıtlık Sınıflandırması için, bölgede son derece kritik akut yetersiz beslenme ve ölüm oranlarının olması gerekmektedir.)