Bir buçuk yıl önce yazdığım ‘‘Bakır yeni petrol, algısı’’ başlıklı yazıda, bakıra vurgu yapmıştım. En iyi yatırımlar çoğu zaman en basit fikirlerdir. Elektrifikasyon, yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar, yapay zekâ veri merkezleri, gibi alanlardaki yoğun bakır talebine karşı, madencilikte yeni yatırımlar yeterli gözükmüyor.
Bakırda arz tarafı zaten sorunluydu. Kıtlık daha da derinleşiyor. Endonezya’daki Grasberg madeninde yaklaşık üç hafta önce meydana gelen toprak kayması can kaybına yol açtı. Kayıp işçiler hâlâ bulunamadı. Buranın işletmecisi, Amerikan emtia devi Freeport-McMoRan, madeni süresiz kapattı. Küresel bakır üretiminin yüzde 3’ünü karşılayan Grasberg, aynı zamanda dünyanın en büyük altın madenidir. Freeport, 2026 yılı üretiminin tahminlerin yüzde 35 altında olacağını açıkladı. Üretimin tekrar tam kapasiteye çıkması 2027’yi bulabilir. Bu arada Grasberg dünyanın en yağışlı bölgelerinden birisidir. Yeni heyelanlar, madenin açılmasını uzatabilir.
Dünyada inşaat maliyetleri yüksektir. Sektöre yönelik ilgi zayıftır. Projeler erteleniyor. Zaten bir projenin onaylanmasından tesisin inşa edilmesine kadar geçen süre 5-7 yıldır. Kısacası arz açığı vardır. Bunu hızla telafi etmek kolay değildir. Türkiye’de bakır yatırımları artırılmaya çalışılıyor. Ancak süreçlerde belirsizlikler ve düzenleyici tarafta engeller var. Teknoloji ve finansman kısıtlarını da ekleyelim. Bakır sektöründeki yatırımlar desteklenmelidir. Ülke ekonomisi için önemlidir.