Türkiye para ve sermaye piyasaları uzun süredir küresel gelişmelerden ziyade daha fazla iç siyasetten etkilenerek denge bulmaya çalışıyor. Ekim ayına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışına ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin açılış törenine katılmama protestosu ile başlayan piyasada Borsa İstanbul endeksi 11 bin seviyesinde tutunamayarak 10 bin seviyesine düştü. Piyasalardaki bu istikrarsızlığa karşın ülke ekonomisi açısından temel beklenti olan uygulanan ekonomi programının başarısı siyasetin riskleriyle karşı karşıya.
GCM Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Alper Nergiz, “Yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeler, uygulanan ekonomik programın kısa ve orta vadeli performansını doğrudan etkileyebilmektedir. Kısa vadede türbülanslar ve belirsizlikler yatırımcı güvenini ve piyasa likiditesini sınırlayarak faiz ve hisse senedi fiyatlamalarında dalgalanmalara yol açabilir” dedi. “Orta vadede ise programın hedeflenen büyüme, enflasyon ve finansal istikrar hedefleriyle uyumlu şekilde uygulanması, alınan politik önlemlerin kredibilitesine bağlı olarak yatırımcı algısını güçlendirir ve piyasaların öngörülebilirliğini artırır” öngörüsünde bulunan Alper Nergiz, şöyle konuştu: “Bu çerçevede, programın etkisi yalnızca uygulanan tedbirlere değil, aynı zamanda yatırımcı güveni, mali disiplin ve piyasa beklentileriyle etkileşime bağlıdır. Türbülanslar arttığında programın uygulanabilirliği sınanabilirken, güçlü koordinasyon ve yapısal önlemler piyasa tepkilerini sınırlayarak programın başarıyla uygulanmasını destekleyebilir.”
Sınırlı dalgalanma beklentisi
Kısa vadede, ekonomik, jeopolitik veya siyasi gelişmelerin piyasalarda dalgalanmaları ve volatiliteyi artırabileceğini, yatırımcıların bu aşamada temkinli davranabileceğini ve TL, faiz ve hisse senedi fiyatlamalarında geçici oynaklık gözlenebileceğini söyleyen Nergiz, orta vadede, uygulanan ekonomik programın kredibilitesi, mali disiplin, merkez bankası politikaları ve yatırımcı güveni, piyasaların öngörülebilirliğini ve istikrarını belirleyici unsurlar olarak öne çıkacağını vurguladı. Nergiz, “BIST 100 ve döviz piyasalarında dengelenme süreci ile güvenli liman varlıklara talep paralelinde sınırlı dalgalanmalar beklenebilir. Uzun vadede ise, ekonomi yönetiminin yapısal reformlar, yatırım teşvikleri ve şeffaf politika iletişimi gibi adımlarıyla piyasa güveni kalıcı hâle gelir, finansal istikrar ve sürdürülebilir büyüme desteklenir. Bu ortam, riskli varlıklara yönelimi artırabilir ve Borsa İstanbul’da orta-uzun vadede yukarı yönlü performans potansiyelini güçlendirebilir.”
Düşük riski tercih edin
GCM Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Alper Nergiz, yatırımcılara kısa vadede piyasalardaki dalgalanma ve belirsizlikler göz önünde bulundurularak temkinli yaklaşmaları, portföylerinde likiditeyi korumaları ve tahvil, mevduat gibi düşük riskli enstrümanlarda ağırlığın devam etmesi önerisinde bulundu.