Bir önceki yazımızda; gözetim kıymeti uygulamasıyla ilgili olarak, kamunun yerli üreticiyi korumak için elinde olan sınırlı argümanları uluslararası hukuka aykırı olsa da sonuna kadar kullanmakta, ithalatçının ise uluslararası hukuktan ve Gümrük Kanunundan kaynaklanan ve kendisinden haksız alındığını düşündüğü vergiyi ödememekte ısrarcı olduğu, bu yönde yılladır savaşın sürdüğünü açıklamıştık. 13 Kasım 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun Esas No: 2025/15, Karar No: 2025/16 nolu kararıyla savaş sona erdi ve savaşı kamu kazandı. Bu süreçte yaşanan gelişmelere göz atmakta yarar olduğu düşüncesindeyiz.
Yargılama süreci
Öncelikle İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun Aykırılığın Giderilmesi İsteminde Bulunması üzerine konunun karara bağlandığı belirtelim. İstemin temelinde ise Erzurum ve İstanbul 2. Vergi Mahkemelerinin verdiği kararlar var. Bu kararların seyrini özetleyelim:
1- Erzurum 2. Vergi Mahkemesi’nin 29.03.2024 tarih ve E:2023/705, K:2024/185 sayılı kararıyla; ithalatçının eşyanın, gözetim uygulamasına tabi ve fatura kıymetinin gözetim kıymetinin altında olması nedeniyle davacı tarafından ithal edilmek istenen eşyanın sorunsuz olarak serbest dolaşıma sokulabilmesi için herhangi bir yurt dışı gider yapılmadığı halde yurt dışı gider kalesine yapılan ek beyan ile eşyanın kıymetinin gözetim tebliğinde belirlenen kıymete ulaşmasını sağladığı, bu itibarla idarenin, eşyanın gerçek fiyatının tespiti amacıyla inceleme ve araştırma yapma, yasalarca kendisine verilen yetkiler çerçevesinde ticaret politikası önlemlerini uygulama ihtimalinin ortadan kaldırıldığı, 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca, ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin, davacının kendi beyanı ile arttırılması sonucu tahakkuk ettirilerek ödenen vergilerin iadesi talebinin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığına karar verilmiştir.
Davanın istinaf istemini inceleyen Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin 30.12.2024 tarih ve E:2024/638, K:2024/1286 sayılı kararıyla; eşyanın kıymetinin yurt dışı giderlere ek kıymet beyanında bulunulması suretiyle arttırıldığı, bu ek kıymetin ihtirazi kayıtla beyan edildiği anlaşıldığından, davacının beyanının bağlayıcı olduğunun kabulüne imkân bulunmadığına, ithalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ'de öngörülen değerin Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından davanın reddinin hukuka uygun olmadığına, fazladan tahsil edilen vergilerin kanuni faiz ile birlikte iadesine kesin olarak karar vermiştir.
2- İstanbul 2. Vergi Mahkemesi’nin 12.03.2024 tarih ve E:2023/2540, K:2024/492 sayılı kararıyla; Yürürlüğe giren yeni mevzuat uyarınca ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin yükümlünün kendi beyanı ile artırılması nedeniyle fazladan ödenen vergilerin geri vermeye konu olamayacağı, yurt dışı gider kısmında beyan edilen giderlerin idarece araştırılmasının/denetlenmesinin mümkün olmadığı, bu yurt dışı gider beyanı ile ilgili ithalat rejimi kararına dayanarak gümrük idaresince uygulanan gümrük gözetim kontrolünün etkisiz kılındığı ve bu amaçla yurt dışı gider beyan edildiği anlaşıldığından beyannamenin tescil tarihinde yürürlükte olan meri mevzuat hükümlerine göre tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığına karar verilmiştir.
Davacının istinaf istemini inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesi’nin 29.01/2025 tarih ve E:2024/1414, K:2025/259 sayılı kararıyla; Vergi Dava Dairesi, istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların isteme konu vergi mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle istemi kesin olarak reddetmiştir.
Danıştay kararının gerekçesi
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararında şu gerekçeler yer almaktadır:
- İthalatta gözetim uygulamasının eşyanın kıymeti bakımından birim başına asgari bir fiyatın belirlenmesi ve bu fiyatın altında ithalatın gerçekleştirilmesi hâlinde bu durumun izlenmesi esasına dayanan bir dış ticaret politikası aracı olduğu,
- Gözetim belgesinin ibraz zorunluluğunun o malın belli bir değerin altında kıymetle ithal edilmek istenmesi durumuna münhasır olduğu,
- Tebliğlerle belirtilen birim kıymetin eşyanın ithalat seyrini izlemek açısından bir ölçüt olduğu,
- Bu birim kıymetin eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedelini oluşturmadığı,
- Kanunen doğan vergi borcunun eksik ya da fazla tahakkuk ettirilip ödenmesine ilişkin yanlışlıkların giderilmesi amacıyla öngörülen idari başvuru yolları bulunduğu, bu kapsamda 4458 sayılı Kanun’da vergilerin geri verilmesi veya kaldırılması kurumu düzenlendiği, anılan kurumun tahsil edilen gümrük vergileri ve para cezaları açısından anlaşmazlıkların idari aşamada giderilmesine hizmet eden bir idari çözüm yolu olduğu,
- 4458 sayılı Kanun'un 242. maddesinde düzenlenen itiraz yolunun ise gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı idari dava açmadan önce tüketilmesi gereken bir idari çözüm yolu olduğu,
- 7333 sayılı Kanun’la 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesinde, ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin yükümlünün kendi beyanı ile artırılması halinde ödenen veya tahakkuk ettirilen vergilerin geri verilmesi veya kaldırılmasına ilişkin taleplerin kabul edilmeyeceği yolunda değişiklik yapıldığı, bu değişikten sonraki dönemde ihtirazi kayıtla beyanda bulunarak tescil edilen beyannameler yönünden, 4458 sayılı Kanun'un 242. maddesinde düzenlenen itiraz yoluna başvurulmasının önünde kanuni bir engelin bulunmadığı,
- Değişiklikte öngörülen, ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin yükümlünün kendi beyanı ile artırılması hâlinde ödenen veya tahakkuk ettirilen vergilerin geri verilmesine veya kaldırılmasına ilişkin taleplerin kabul edilmeyeceği yolundaki düzenlemenin, kanunun 242. maddesi kapsamında yapılacak itiraz başvurularında uygulanamayacağı,
- Gümrük yükümlüsünün herhangi bir baskı, tehdit ve endişe altında kalmaksızın, yani serbest iradeyle yapmış olduğu beyanların hukukta yazılı ikrar hükmünde ve yükümlü açısından bağlayıcı olduğu,
- Yapılan değişiklikle kanun koyucunun, ticaret politikasının etkisiz hale getirilmesi sonucu doğuracak şekilde yükümlünün kendi beyanı ile eşyanın kıymetini artırması durumunda vergilerin geri verilmesi veya kaldırılmasının önüne geçilmesini amaçladığı,
- Ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin yükümlünün kendi beyanı ile artırılması durumunda, ithalat esnasında gümrük beyannamesine ihtirazi kayıt konulmuş olmasının yükümlüye, 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesi kapsamında yapılan başvurularda, hak arama yolunu açık tutma imkânı sağlamayacağı,
- Dolayısıyla, gözetim uygulaması nedeniyle fazladan vergi ödediğini iddia eden ithalatçıların hukuken izlemesi gereken prosedürün, ihtirazi kayıt konulması suretiyle beyannamelerin tescil edilmesi durumunda, 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesine göre değil 242. maddesine göre başvuru yollarını tüketerek dava açmaları olduğu,
- 7333 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme sonrasında tescil edilen beyannameler bakımından eşyanın kıymetinin gözetim tebliğindeki kıymete eşitlenecek tutarda yurt dışı gider kalemine ihtirazi kayıtla beyanda bulunmak suretiyle artırılması nedeniyle fazladan ödendiği iddia edilen vergilerin, Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca geri verme başvurusu kapsamında iadesinin mümkün olmadığı.
Sonuç;
Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeyle aykırılığın, 7333 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme sonrasında tescil edilen beyannameler bakımından, eşyanın kıymetinin gözetim tebliğindeki kıymete eşitlenecek tutarda yurt dışı gider kalemine ihtirazi kayıtla beyanda bulunmak suretiyle artırılması nedeniyle fazladan ödendiği iddia edilen vergilerin, Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca geri verme başvurusu kapsamında iadesinin mümkün olmadığı yönünde giderilmesine, oybirliğiyle kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemeleri’nin kesin kararları arasındaki aykırılık ve uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen kararların kesin ve içtihadı birleştirme kararı gibi bağlayıcı nitelikte olduğunu belirtmek istiyorum1.
Bütün bu açıklamalar ışığında, gözetim belgesi ibraz etmeden ihtirazi kayıtla eşyanın gümrük kıymetinin yükseltilerek sonrasında dava yoluyla ödenen fark vergilerin geri alınması yolu kapanmıştır. Bir diğer deyişle savaşı devlet kazanmıştır.
1https://moral.av.tr/tr/hukuki-haberler/danistay-vergi-dava-daireleri-kurulu-vuk-uyarinca-yapilan-etebligata-iliskin-ayrica-bildirim-yapilmasina-gerek-olmadigina-hukmetti-638