MUSTAFA KEMAL ÇOLAK
Siz kendisini işadamı kimliğiyle biliyorsunuz. Davut Doğan, babası ve kardeşleriyle birlikte Türkiye’nin en başarılı girişimlerinden birine imza attı. Mobilya sektöründe Doğtaş ile başlayan yolculuk, Kelebek, Kelebek Mutfak, Ruum Store ve Biga Home markalarıyla devam ediyor. Doğan’ın 5 kardeşi ve ailenin üçüncü kuşak temsilcileriyle birlikte yönettikleri Doğanlar Holding, enerji, inşaat, tarım ve perakende alanlarında da faaliyet yürütüyor.
Davut Doğan, sivil toplum kuruluşlarındaki (STK) etkin çalışmalarıyla da kamuoyunun karşısında uzun yıllardır. Mobilya sektörünü temsili eden çok sayıda derneğin kuruluşunda yer aldı, yönetimlerinde bulundu, başkan sorumluluğu üstlendi.
KİTAP dergimizin konuğu olmasını sağlayan yönü ise yazarlık müessesesine verdiği hizmetler. Bugüne kadar 4 kitaba imzasını attı. Her biri epey emek isteyen cinsten, yol gösterici, özellikle gençler için kılavuz niteliğinde içeriklere sahip. Anılardan, gözlemlerden, deneyimlerden beslenen 4 kitabın ardından, beşinci kitabının da yolda olduğunu öğrendiğimizde, Davut Doğan’ı KİTAP’ın konuğu yapmamız kaçınılmaz oldu.
İşte Davut Doğan’dan yansıyanlar:
YOLCULUK KÖŞE YAZARLIĞI ILE BAŞLADI
HER zaman okumayı ve yazmayı seven birisi olmuşumdur. Gazeteciliğe de ayrıca ilgi duyuyorum. Her zaman köşe yazılarını okumak hoşuma gitmiştir. 1990’lı yıllarda çeşitli gazetelerde köşe yazıları ile yazmaya başladım ancak bir süre sonra bu yazılar aslında ders çıkarılabilecek anılar olduğu için kitaplaştırmak istedim. Bir süre sonra ise tecrübelerimi aktarma ve ilham olma amacı ile kitap yazmaya başladım.
İlk kitabım İzdüşümü ve ikinci kitabım İzlenimler; 1990’lı yıllarda gazetelerde yayınlanan köşe yazılarımın derlemesi. 2019’da yayınlanan İşte Tecrübelerim ise iş hayatımda yaşadığım deneyimlerden oluşuyor. Kasım 2024’te yayınlanan Altın Bulmadan Zengin Olunmaz kitabımda ise 1970’li yıllardan bugüne kadarki yolculuğumuz ve bu yolculukta edindiğim tecrübeler, anılar ve bana başarıyı getiren ‘6 Altın Kural’ yer alıyor. Ayrıca gençlere ve girişimcilik hayali bulunan herkese naçizane tavsiyelerim yer alıyor.
FİRDEVSİ VE ÜZEYİR GARİH
FİRDEVSİ’NİN ‘dünyada, senden sonra da yaşayabilecek olan şey sözdür’ ve Üzeyir Garih’in “Bu dünyadan giderken her şeyi götürebilirsiniz ancak bilgi ve tecrübelerinizi götürmeye hakkınız yok” cümleleri aslında kitap yazma isteğimi özetliyor.
EN BÜYÜK AMACIM GENÇLERE ULAŞMAK
KITAP yazmak epey meşakkatli ve zamana yayılan yıllar süren bir süreçten oluşuyor. Hafta içleri yoğun bir iş temposu ile çalışıyorum ancak hafta sonlarımı evde ailemle geçirmeyi tercih ediyorum. Hafta sonlarındaki vakitlerimi kitabıma ayırıyorum. Altın Bulmadan Zengin Olunmaz kitabımı da yolculuğumuzda yanımda olan dostlarımla sohbet ederek, o günlere tekrar giderek ve şimdiki bakış açımla değerlendirerek 5 yılda tamamladım. Kitabı okuyanların ve okuyacak olanları göreceği gibi anılarım da yer alıyor. Bu kitaptaki en büyük amacım gençlere tavsiyeler vermek oldu. Bizim dönemimizden farklı olarak gençler küreselleşmiş bir dünyaya doğdular ve rakipleri bizden kat kat fazla. Bu durumun onların motivasyonunu etkilememesi, daha realist düşünebilmeleri ve içlerindeki başarma inancının daima var olması için kaleme aldığım kitabımda hem başarı hem de başarısızlık hikâyelerini görecekler.
Nihai hedefim her zaman ifade ettiğim gibi arkamda kalıcı izler bırakmış olmak. Çünkü iyi biliyorum ki hayatımız sona erdikten sonra hatırlanmanın yegâne yolu budur. Gerek önceki gerekse de yapacağım ekonomik ve sosyal çalışmalarla bunu bir nebzede olsa başarabilirsem kendimi şanslı sayacağım. Girişimcilik yolculuğumuzda zorlukları kendimiz aştık ve yolumuzu kendimiz çizdik. Elbette danışmanlardan destek aldık ancak bu belirli bir süre sonra oldu. Gençlerin bizim birikimlerimizi ve tecrübelerimizi alarak girişimciliğe 1-0 önde başlaması motivasyonum oldu.
SIRADAKİ KİTAP AİLE ŞİRKETLERİYLE İLGİLİ
DAHA yeni kitabım yayınlanmadan aklımda bazı konular netleşmiş ve planımı yapmaya başlamıştım. Yakın çevremdeki dostlarım ile görüşürken de bu konuda eksiklerin ve çok fazla sorunun olduğunu gördüm. Türkiye’deki aile şirketlerinin ömürlerinin uzaması ve kuşaklar boyunca ilerlemesi adına atılması gereken en önemli adım Aile Anayasası’dır. Bizim birkaç kural ile başlayan ve şu an 28 sayfa olan aile anayasamız ile aile şirketlerine ve birinci, ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü kuşak aile üyelerine yol göstermek istiyorum.
imza yerine kartvizit dağıtıyorum
ANADOLU Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu Davut Doğan, eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde devam ediyor. Girişimcilik dersleri verdiği Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından 2024 yılından bu yana İşletme Bilimi alanında Fahri Doktor unvanına sahip…
“Üniversiteler, sizin bildiklerinizi, deneyimlerinizi ve belki de hayallerinizi paylaşma ortamları. En üretken ve hayal güçlerinin en geniş olduğu dönemler çocukluk ve gençlik dönemleri. Bu dönemde de üniversite öğrencileri hayata atılma sürecinde oluyorlar ve yol gösterecek birilerini arıyorlar. Hayallerin gerçekleştirilebilmesi için ölçülebilir ve gerçekçi olması gerekiyor. Gençlerin iç motivasyon dengelerini kurabilmeleri, gerçekçi olmaları ve hayal kurmaktan vazgeçmemeleri için ilham olmak istiyorum.
Bugüne kadar Türkiye’nin her bölgesinde 50’den fazla üniversitede konferanslar verdim ve bazı üniversitelere ikinci kez gittim. Konuşmalarımı bazen 200 kişilik salonda, bazen de 2 bin kişilik geniş salonlarda yapma fırsatım oldu. En az 20 bin öğrenciye ulaştığımı söyleyebilirim. Ayrıca, lise düzeyindeki kolejlerde de konferanslar verdim. Bir konferans çıkışında ise öğrencilerin benden ellerine, kollarına ve tişörtlerine imza istediklerine tanık oldum. Ancak, ben ünlü biri olmadığımı belirtip, imza veremeyeceğimi söyledim ve bunun yerine kartvizitlerimi dağıttım.”
6 şubat depremi, vakıf çalışmamızı hızlandırdı
HER zaman ihtiyacı olana yardım etme konusunda kardeşlerim ve ben bireysel ve şirketlerimiz üzerinden yardımlar gerçekleştiriyorduk. Ancak farklı kültürleri görmek ve felsefe bölümündeki öğrenciliğim insana değer ve eğitime önem noktasında bakış açımı geliştirdi ve daha kararlı adımlar atmamı sağladı. Bunlardan birisine örnek verecek olursam Ayşe Doğan ve Ali Doğan Kültür ve Eğitim Vakfı’mızı (ADVAK) hayata geçirmemiz diyebilirim. Bireysel ve şirketimizdeki sosyal sorumluluk projeleri ile sosyal alanda desteklerimizi yapıyorduk ancak vakıf kurmak her zaman aklımızda olan bir plandı. Ülkemizi en derinden etkileyen ve halen yaralarımızı sarmak için çalıştığımız 6 Şubat Depremi vakıf çalışmalarımızı hızlandırmamızı sağladı. Bu gibi durumlarda bireyselden ziyade kolektif hareket etmenin daha büyük etki oluşturacağını, sistemli ve sürdürülebilir olacağını bir kez daha fark ettik.
fırsat eşitliği için çalışıyoruz
EĞITIM her zaman odak noktamızda oldu, fırsat eşitliğine dönük çalışmalarımızı çok önemsiyoruz. Eğitim ile ilgili konuları ADVAK (Ayşe Doğan ve Ali Doğan Kültür ve Eğitim Vakfı) ile yürütüyoruz.
Çevre, sanat, spor gibi diğer sosyal konu başlıklarını ise belirli markalarımız sahiplendi. Sivil toplum tarafında kişisel ilgim ve katkılarım bulunmasının yanı sıra hem aile meclisindeki 3. kuşak üyelerimize hem çalışmalarımıza hem de gördüğüm tüm gençlere sosyal olmaları ve STK kültürünü öğrenmeleri tavsiyesini veriyorum.
EN ÇOK İSTİHDAM YARATAN 50 ŞİRKETTEN BİRİ OLMAK İSTİYORUZ
BUGÜN Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan 81. şirketiyiz. Hedefimiz ise ilk 50 içerisine girmek, bu kapsamda da çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bugün yaklaşık 4 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken dolaylı olarak bayilerimiz, tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımız ile 30 bin kişiye dokunuyoruz.
Paydaşlarımızı; tedarikçilerimiz, iş ortaklarımız, bayilerimiz, çalışanlarımız ve müşterimiz olarak değerlendiriyoruz. Her biri ile şeffaf ve dürüst iletişimde olmayı hedefledik her zaman. Tedarikçilerimizin ve iş ortaklarımızın güçlenmesi ve büyümesinin ülkemize yaptığımız en büyük faydalardan birisi olduğunu düşünüyoruz. Örneğin mobilya sektöründeki ilk işini bizimle yapan şimdi ise bulunduğu alanda Türkiye’nin önemli firmalarından birisi olan tedarikçilerimiz var. Yine Biga’da kurulmasına ve büyümesine öncülük ettiğimiz nakliye firması bulunuyor.
başucu kitapları…
Patron Değil Lider Ol – Simon Sinek Aileyi Şirketleştirmek – Yılmaz Sönmez
İZ BIRAKANLAR… ELECTRIC’IN efsane CEO’su Jack Welch’in “Ya Değişin Ya Ölün” (Winning) kitabını, iş dünyasında başarıyı elde etmek için izlenmesi gereken stratejileri ve yaklaşımları anlatan önemli bir kaynak olarak görüyorum. Özellikle liderlik, yönetim, stratejik düşünme ve iş dünyasında verimliliği artırma konularında dersler yer alıyor. Ben de bazı çalışmaları kendime örnek aldım.
işte ortak, evlerde kardeşiz
Altı kardeşsiniz. Bu durum önemli bir güç ve motivasyon tabii ki. Rekabeti ve çekişmeyi de içinde barındıran altı ortaklı bir yapı yanı sıra. Bu yapı, yüksek başarı noktasına nasıl evrildi? Çoklu sinerji oluşturma başarısını nasıl gösterdi?
ÇOKLU ortaklık yapısı hem çok güç hem de çok güçlü bir yapı. Altı kardeşin hem aile ilişkilerini hem de çalışma hayatını dengede tutması da keza kolay değil. Ancak bizim aile şirketlerinde yaşanan sorunları kolay çözümlediğimizi düşünüyorum. İlk zamanlarda sorun sinyalleri veren konularda hızlı aksiyon aldık ve şirketimizin uzun ömürlü olması adına kurallar koyduk. Her zaman tartışma ortamları oluşturarak birbirimizin görüşlerini aldık. İş ile ilgili ortamlarda birer iş arkadaşı ve şirket ortağı kimliklerimizle, aile ortamlarında ise iş konuşmayarak ağabey-kardeş ilişkilerimizle devam ettik. Elbette zaman zaman fikir ayrılıkları yaşanabiliyor ancak tecrübe ve profesyonel danışmanlıklar ile ortak bir karara bağlıyoruz.

Çoklu sinerji oluşturma başarısının sebebinin ise; kuralların Aile Anayasası ile tanımlı olması, ödül-ceza sisteminin anayasamıza eklenmesi, görüşlerimizi paylaşırken her birimizin alanlarına saygı duyma ve çözüm yolu bulamadığımız ve tecrübemizin bulunmadığı konularda profesyonel danışmanlık almaktan çekinmememiz olduğunu söyleyebilirim.
TİYATROYA DESTEĞİMİZİ DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUZ
2000’li yılların başında Biga’da Doğtaş Çocuk Tiyatrosu ile çocuklarımızı tiyatro ile küçük yaşlarda tanıştırmak için oyunlar hayata geçirmiştik. Yetişkinlerin çocuklar için oynadığı oyunlar değil, çocuklarımızın yer aldığı oyunların gerçekleştirilip sahnelendiği bir projeydi. Türkiye’de özel tiyatroların ihtiyaçlarını karşılamaları ve uzun süreli olmaları epey güç. Bu kapsamda hem tiyatroları destekleyebileceğim hem de çocuklarımızı tiyatro ile tanıştırabileceğimiz bu projenin tekrar hayata döndürülmesi hayalim.
Mizah, yaşamınızda hangi noktada duruyor? Kendinizi mizahı oluşturan alanlarda nerede görmek isterdiniz?
MİZAH yaşamımın her ânında var diyebilirim. Sık sık hem iş hayatında hem de ailemle şakalaşırım. Güleryüzlü ve samimi olmanın iş hayatında da olumlu etkisinin olduğuna inanıyorum ve çevremde de neşeli pozitif insanları görmeyi severim. Ancak benim için mizah daha çok sözlü iletişimde yer alır. Gerçekleştirdiğim üniversite söyleşilerinde gençlerle aynı dilden şakalaşır, dostlarımla sohbetimde şakalaşırım. Sorunuza gelecek olursak; daha öncesinde hiç düşünmemiştim ancak şimdi düşündüğümde talkshow diyebilirim.
İŞ YAŞAMININ KIRILMA NOKTALARI…
- Devlet memurluğundan istifa ederek sermayemiz bile olmadan mobilyacılık yapma kararı hayatımın dönüm noktalarından birisi oldu.
- İlk yabancı ortaklığımızı yapmamızı, bu vesileyle Kelebek Mobilya markamızı almamızı da iş yaşamımda çok önemli sayarım. Çünkü aldığımız Kelebek Mobilya markası halka açık bir şirketti ve satın alma sonrası mobilya grubumuzu halka açık hale getirdik.
- Enerji sektörü, tecrübemizin bulunmadığı bir sektör olması sebebiyle bizim konfor alanımızdan çıkışımızdı diyebilirim. İnsan ancak konfor alanından çıktığında kendisine bir şeyler katabiliyor.
hayalim, vakfımızın üniversitesi
AYŞE Doğan ve Ali Doğan Kültür ve Eğitim Vakfı (ADVAK) ile anaokulu, ilkokul ve lise gibi okullar, yurt, kütüphaneler gibi eğitime katkı sağlamak adına çalışmalar yaptık. Bu kalıcı eserlerin ihtiyaçlarıyla halen ilgileniyoruz. Şimdiye kadar bine yakın öğrenciye burs verdik. Bu yıl ise 200 öğrenciye burs veriyoruz. Bursiyerlerimizin büyük çoğunluğu kız çocuklarımızdan oluşuyor, gençlerimizin eğitimde fırsat eşitliği için çalışmalarımızı gerçekleştiriyor ve her yıl daha fazla çocuğa bu imkânları sunabilmek için çalışıyoruz. Bu çalışmalardan birisi ise yeni çıkan Altın Bulmadan Zengin Olunmaz kitabımın tüm gelirlerini vakfımıza bağışladım. Bu vesileyle daha fazla gence ulaşabilmeyi amaçlıyorum. Hayallerimden birisi ise vakfımızın üniversitesini hayata geçirebilmek. Bu üniversite ile değeri azalan mesleki ve teknik okulların hak ettiği değere ulaşmasını hedefliyorum.