Venedik’te gösterişli bir düğün… Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, nişanlısı Lauren Sanchez’in elini tutarken gülümsüyor. Oysa bugün milyarlarca dolarlık bir dijital imparatorluğa dönüşen bu hikâye, zamanında yalnızca bir kitabın satışıyla başlamıştı. Ve o dijital raflar, hâlâ okuma alışkanlıklarımızı dönüştürmeye devam ediyor.
Sayfaları mı çeviriyordum, yoksa ekranı mı kaydırıyordum… Hatırlamıyorum… Bosch’un yapay zekâ devrimini açıkladığı Stuttgart’taki BT Merkezi’nden çıkmış, trenle seyahat ederken karşımdaki yolcu panikle dışarı taşan müziğin sesini kapatmaya çalışıyordu… Elvis Presley’in “Can’t Help Falling in Love” şarkısı bir an yükseldi ve ardından sessizliğe büründü. Ekranda belirsiz bir şekilde Jeff Bezos’u gördüm…Dünyanın gözü, İtalya’nın tarih kokan kanallarındaydı. Venedik, sadece turistleri değil; Oprah Winfrey, Kim Kardashian, Orlando Bloom gibi yıldızları da ağırlıyordu. Ama asıl dikkat çeken isim, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’tu. 127 metrelik süper yatı, helikopterle ulaştığı lüks oteller ve yüz milyonlarca avroya mal olan düğünüyle Venedik, bir kez daha tarihsel ihtişamıyla modern zamanların zenginliğini bir araya getiriyordu.
Protestocular meydanlardaydı: “Kral Yok, Bezos Yok.” Büyük Kanal’da sahte dolarlarla yüzen Bezos maketleri, San Marco Meydanı’nda lazerle yazılmış mesajlar… Tüm bu gösteriler, dünyanın en zengin insanlarından biri olan Jeff Bezos’un bir zamanlar ne kadar mütevazı bir fikirle yola çıktığını hatırlatırken, kocaman bir ironiyi de ortaya koydu. Çünkü bu ihtişamlı imparatorluğun ilk adımı, bir kitap satışıyla başlamıştı.
dünyada “dijital rafların” yükselişi…
1995 yılında Seattle’daki evinin garajında (ki bu garaj miti, ABD’nin teknoloji devlerinin doğumunun simgesidir) Amazon’u kurduğunda Jeff Bezos, yalnızca internetten kitap satıyordu. Dijital raflar oluştururken, ABD’nin ünlü televizyon sunucusu Jay Leno, bir programında sürekli zarar eden Amazon’u tutkuyla yönetmesini sorguluyor ve “İnsanlar neden internetten kitap alsın ki?” diye bıyık altından gülerek soruyordu.
Elbette her şey hızla değişti. Jeff Bezos’un kitapla başlayan dijital devrimi, Yanis Varoufakis’in de kitabında yazdığı “teknofeodalizm” kavramına hızla ulaştı. Fakat bir gerçek var ki, bu dijital yolculuk, kitap edinme ve okuma alışkanlıklarımızı da kökünden değiştirdi. Üstelik sadece Amerika’da değil, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de.
Geçtiğimiz hafta Amazon Türkiye’nin bağımsız araştırma şirketi VeriNays’a yaptırdığı “Türkiye’nin Online Kitap Alışverişi Alışkanlıkları” araştırması açıklandı. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 86’sı kitap alışverişlerinde hem fiziksel mağazaları hem de online kanalları tercih ettiklerini belirtiyor. Ancak yüzde 78’i ağırlıklı olarak online alışveriş yaptığını söylüyor. Bu tercihlerin ardında uygun fiyat (%68), geniş ürün yelpazesi (%61) ve hızlı teslimat (%53) gibi somut gerekçeler yatıyor.
onlIne kitap alışverişi okuma alışkanlıklarını değiştiriyor
Araştırma sonuçları, yalnızca satın alma davranışlarını değil, okuma alışkanlıklarını da etkileyen bir dönüşüme işaret ediyor. Katılımcıların yüzde 88’i online alışveriş sayesinde yeni türlerle tanıştığını, yüzde 87’si ise yeni yazarlar keşfettiğini ifade ediyor. Ortalama olarak yılda 10-12 kitap okunduğu belirtilirken, alışveriş başına ortalama 2-3 kitap satın alınıyor.
en sevilen tür: roman, en güçlü yükseliş: çocuk kitapları
Amazon’un verilerine göre Türkiye’de en çok tercih edilen tür roman. Onu öykü ve tarih kitapları izliyor. Erkek okuyucuların daha çok tarih, iş ve ekonomi kitaplarına yöneldiği görülürken; kadın okuyucular şiir, öykü ve romanlara daha fazla ilgi gösteriyor.
Öte yandan, geçtiğimiz hafta Türkiye’nin önemli e-ticaret platformlarından Hepsiburada da yılın ilk yarısına dair kitap satışı verilerini açıkladı ve bu trendi doğruladı. 2025’in ilk yarısında sadece bu platform üzerinden 5 milyondan fazla kitap siparişi verildi. En çok satan kitapların tamamı çocuk kitapları olurken, roman, öykü ve tarih türleri de en çok tercih edilenler arasında yer aldı. Venedik’in gizemli havasına yakışır bir şekilde, Lauren Sanchez’in düğün için yanında getirdiği 27 elbiseden biri kayboldu. Venedik Turizm Bakanlığı, kutlamaların sadece bir hafta sonu içinde şehrin yıllık turizm cirosunun neredeyse yüzde 68’ini oluşturduğunu açıkladı. Bazı küçük, bütçesiz beldelerin belediye başkanları, İtalya’nın şirin kasabalarında gelin ve damadın Venedik’ten daha dostane ağırlanabileceğini açıklayarak çağrılar yaptı. Sadece düğün kısmının 48 milyon avroya mal olduğu düşünülen hafta sonu sona erdi…
Geride, kulaklarda ünlü İtalyan tenor Andrea Bocelli’nin oğlu Matteo Bocelli’nin düğünde seslendirdiği Elvis Presley’in “Can’t Help Falling in Love” şarkısının tınısı, bir tren vagonunda kaldı…