

















Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, "Önümüzdeki süreçte de Merkez Bankasının ana politikasının dezenflasyon odaklı, veriye dayalı, toplantı bazlı, ihtiyatlı bir yaklaşımla sürdürülmesini ve enflasyonun ana eğilimindeki kalıcı iyileşmeye paralel olarak kademeli bir gevşeme patikasına girilmesini öngörüyoruz." dedi. Çakar, "Bankacılık sektörü olarak 2026 yılında makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin daha belirgin, faaliyet ortamının daha öngörülebilir hale gelmesini bekliyoruz. Sektörümüz yeni yıla güçlü sermaye yapısı, etkin risk yönetimi kapasitesiyle oluşabilecek şoklara ve fırsatlara karşı hazır yapıda girmektedir." ifadelerini kullandı.
BDDK verilerine göre, KKM bakiyesi geçen hafta 17 milyar 968,1 milyon lira azalarak 440 milyar 562,7 milyon liraya geriledi.
Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, geçen hafta 2 milyar 145 milyon dolar artarak 176 milyar 510 milyon dolara yükseldi. Rezervler böylelikle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Bankanın 2025'in ilk yarısında 116 milyar liralık sürdürülebilir finansman sağladığını belirten Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, "2021'den beri kümülatif olarak 532 milyar lira sürdürülebilir finansman desteğimizle, müşterilerimizin finansmana erişimini yeşil ve sosyal tematik alanlarla güçlendirdik." dedi.
10 yıldır işlem yapılmayan 2 milyon 226 bini aşkın hesapta unutulan 732,1 milyon lira TMSF'ye aktarıldı.
Sıkı para politikası ve yüksek faizlere rağmen reel net kredi kullanımı tarihsel ortalamalarda kalmaya devam ediyor. QNB ekonomistlerinin analizi son dönemde kredi büyüme oranlarında yavaşlamanın yabancı para kredilerden kaynaklandığını belirtirken çok yüksek seviyelere çıkmış olan reel faiz oranlarına rağmen, kredi talebinde anlamlı bir düşüş olmamasını dikkate değer buldu.
TCMB'nin "Reel Sektörün Döviz Talebi Gelişmeleri" analizinde, "Parasal sıkılaşma ile birlikte, firmaların yabancı para (YP) mevduat oranı, 2023 yılı Haziran ayındaki yüzde 60,7 seviyesinden gerileyerek 2025 yılı Haziran ayı itibarıyla yüzde 35 seviyesine düşüyor." denildi. Analizde, - "Döviz akımının seyri firmaların döviz talebinin zaman içerisinde azaldığını ve reel sektörün son bir yılda net döviz satıcısı konumuna geldiğini gösteriyor." denildi.
Borsa İstanbul hem yurtiçi siyasi gerginliklerin hem de küresel gelişmelerin etkisiyle dalgalı bir seyir izlerken yurtiçi yerleşik hane halkları gözünü yabancı hisse senetlerinden alamadı. Bu yıl ikinci çeyrekte hane halklarının hisse senedi portföyü 1.7 milyar doları aşarak tarihi zirvesini gördü.
Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun temmuz verilerine göre, toplam fon büyüklüğü yıllık yaklaşık yüzde 101 yükselişle 6 trilyon 598,3 milyar lira olurken, fon yatırımcısı sayısı ise yüzde 8,8 artarak 5 milyon 588 bini aştı.