Berfin Nilgün ÇİPA
Coinmetrics verilerine göre 2022’de zincir üzerinde stablecoin kullanımı 7 trilyon doları geçti. Geçtiğimiz günlerde Tether resmi Twitter hesabından bir paylaşım yaparak, 2022 yılında stablecoin USDT ağında 18.2 trilyon dolar büyüklüğünde para transferi gerçekleştiği açıklandı. Tether tarafından açıklanan rakam ile 2022’de 14.1 ve 7.7 trilyon dolar transfer yapan Visa ve Mastercard’ı geçtiği ortaya çıktı.
Stablecoin kullanımı 2023’te artabilir Wofdex Kripto Para Ve Blockchain Araştırma Direktörü Helin Çelik, “Stablecoin kullanımı son zamanlarda özellikle ülkelerin ve çokuluslu şirketlerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Tarafl ar stablecoin kullanarak hem blockchain teknolojisinin avantajından yararlanıyor hem de kripto para piyasasının volatilitesinden kaçınmış oluyor. Yanı sıra, aktif trade yapan yatırımcı kriptoların nakdi olarak bilinen stablecoinleri tercih ediyor. Kullanım rahatlığına alışan yatırımcının yolu illa ki stablecoinden geçiyor. 2023 yılında ise kullanımların katlanmasını bekleyebiliriz” dedi.
Web3 Teknolojileri Derneği Başkanı Buğra Ayan ise, “Benim düşüncem hem stablecoinlerin hem de geleneksel ödeme devlerinin birbirilerine teknolojik olarak yakınlaşarak yollarına devam edecekleri. Aynı zamanda stablecoin olarak bugün genel bir çerçeveden baktığımız dijital varlıklarda da çeşitlenmelere tanıklık edeceğiz. Özellikle ChatGPT gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla dijital varlık üretiminde üssel bir artışa geçiriyoruz. Bu artışın finansal yansıması da stablecoinler gibi noktadan noktaya ödeme araçlarına olumlu etki sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Potansiyel risklere dikkat!
2022’de zorlu piyasa koşullarına rağmen ne oldu da stablecoinler pozitif ayrıştı? Çelik soruyu şöyle yanıtladı: “Kullanım ve transfer kolaylığı; her saatte alım-satım yapılıyor olması; kur oynaklığı yaşayan ülkelerdeki yatırımcıların 7/24 işlem yapabilmesinden kaynaklı talep rekorlarının kırılması; kripto paraları benimseme oranının artması; uluslararası ticaret yapan kuruluşların stablecoin eğiliminin artması başlıca nedenler arasında sayılabilir. Hem daha ucuz maliyet hem de hız konusu diğer tüm değişkenleri etkiliyor. İlgiyi, talep yoğunluğunu ve ülkelerin eğilimlerini düşünecek olursak, ortak stablecoin çalışmalarının 2023-2025 yılları arasında olgunluğa ulaşmasını bekleyebiliriz. Böylelikle hem kullanıcı hem de geliştirici sayısı katlanarak büyüyecek ve farklı bir boyuta kapı açılacaktır.” Ayan ise dikkatli olunması gerektiğini söyleyerek “Stablecoinlerin henüz deneysel bir teknoloji olduğunu unutmamamız gerekiyor. Özellikle algoritmik stablecoinlerin barındırdığı teknik handikaplardan ötürü bu varlıkları bulundururken potansiyel riskleri de göz önüne almamız son derece önemli” dedi.
Olası bir çalkantı tahvil piyasasını etkiler mi?
Profesör Eswar Prasad farklı bir riske dikkat çekti. Prasad, stablecoin paniğinin mali kriz üreteceğini kaydederek “USD ihraç edenler milyarlarca dolarlık ABD DİBS’i teminat olarak tutuyor. İthafl arı karşılayabilmek için DİBS satmak zorunda kalabilirler. Bu durum da stablecoinlerdeki çalkantının tahvil piyasasına yayılabilmesine yol açabilir” soruna işaret etti. Prasad’ın fikrine karşılık Çelik “Varlıklar sadece tahvillerle teminatlandırılmıyor. Dolayısıyla tek bir yöne yük binmiyor. İhraççının elindeki coinler karşılıksız hale gelirse DİBS satışı yaşanabilir. Kendi coinlerini desteklemek amacıyla sadece DİBS değil ellerinde bulunan farklı coinlerin satışını da yapabilirler. Bu durumda kripto para piyasası kötü etkilenecektir. Geçtiğimiz aylarda yaşanan sıfırlanma durumu sadece kripto para piyasasını ve Bitcoin odaklı çalışan firmaları etkiledi. Tahvil piyasasına sıçramadı. Tahvil piyasasını etkileyecek kadar yüklü DİBS alımları yaşanmıyor. DİBS'in yanı sıra farklı para birimleri ve enstrümanlarla da teminatlandırıldığı için risk bölünmüş oluyor” diye konuştu. Ayan da kripto ekosistemini geleneksel piyasalardan ayıran en önemli konulardan biri deneysel bir teknoloji odağında gelişmesi diyerek şu değerlendirmede bulundu: “Biz buzdağının görünen yüzünde finansal katmanı görüyoruz fakat bunun altında teknolojik, sosyolojik ve en altta felsefik katman var. Salt finansal katmandaki hareketlere bakarak stablecoinlerin yönünü tahmin etmek pek mümkün değil. Örneğin ChatGPT ile beraber dijital varlık üretip bunları stablecoinlerle satan onlarca akıllı ajan ortaya çıkabilir. Yani teknolojik katmanda veya alt katmanlardaki küçük bir gelişme üst tarafta tsunami yaratabilir.”