Türkiye’de hizmet sektörünün gelişmesine, ticaretin büyümesine en büyük etki sağlayan iş modelleri arasında franchisingi ilk sırada sayabiliriz. İlk uluslararası franchising adımı; 24 Ekim 1985’de girişimci Ali Vardar’ın Mc Donald’s'ın ilk şubesini İstanbul Taksim’de açmasıyla atıldı. 38 yaşındaki girişimci Vardar’ın açtığı ilk uluslararası fast food zinciri, uzun kuyruklarıyla nam saldı, saatlik mesai ücreti ile iş yaşamına yepyeni açılımlar sundu.
Alışveriş merkezleriyle ilk tanışma ise 1988’de Galleria AVM’nin hizmete girmesiyle gerçekleşti. Bayraktarlar'ın kurucu ortağı olduğu Türkiye'nin ilk alışveriş merkezi olan Galleria'nın temeli 1987 yılında İstanbul-Ataköy'de atılmış, bir yıl sonra açılışı gerçekleşmişti. İlk AVM’nin kurucuları İzzet Bayraktar ve Hüseyin Bayraktar, 1989 yılında ortaklıklarını bitirecek, Hüseyin Bayraktar kanadı alışveriş merkezi yatırımlarını o tarihlerde yenilerini ekleyecekti.
Her iki tarihi adım, perakendeci sahasında milattı. Bayraktarlar Grubu’nun açtığı yoldan çok sayıda AVM yatırımcısı yürüdü. Mc Donald’s’ın adımını da yerli ve yabancı birçok marka takip etti. ATA Grubu'na bağlı TAB Gıda Sanayi, Mc Donald’s’ın o tarihteki en büyük rakibi Burger King'in ilk restoranını 7 Mart 1995 tarihinde Etiler'de açtı. Mc Donald’s ve Burger King’in, pazarı hızlı büyüten hamleleri, yeni küresel oyuncuların Türkiye’yi keşfetmelerine olanak yarattı.
Yukarıda saydığımız gelişmelerin adresi İstanbul'du. İlk global burger markalarıyla tanışmak için İstanbul seyahatini bekleyen milyonlarca insan, alanının öncü AVM’lerini müze gezer gibi ilk İstanbul’da deneyimledi.
Bugün, hacmi hemen hemen 60 milyar doları bulan franchising sisteminin, 40’ıncı yılına gireceği 2025’te 70 milyar dolar düzeyinde iş hacmi yaratması bekleniyor. Ve oluşacak cironun da yarısı mega kent İstanbul’dan gelecek.
Özellikle pandemi sonrası ortaya çıkan ve değişen sosyal alışkanlıklara, iş yaşamındaki yenilikler de eklendi. Tersine göç ve hibrit çalışma düzeni, Anadolu kentlerini öne çıkardı.
Mega kentlerden göç ve hibrit çalışma fırsat yarattı
81 vilayetin tamamında en az bir üniversitenin varlığı, markalı girişimleri bünyesinde toplayan franchising sistemi ekosisteminin oluşması için en önemli gerekçeler arasında sayılabilir. Son yıllarda Anadolu kentleri, özellikle İstanbul’dan önemli oranda göç alıyor. Milyonlarca insanın yazlık kentlerde kalış süreleri uzuyor. Hibrit çalışma uygulamalarının yaygınlık kazanması, uzaktan mesai kavramının insan kaynakları alanına yerleşmesi, pek çok Anadolu kentinde yeni ihtiyaçların devreye girmesine olanak yarattı.
Franchising sistemi de bu gelişmelerden geniş şekliyle yararlanacak alanların başında geliyor. Başta gıda ve perakende olmak üzere pek çok farklı iş sahası, uzman görüşlerine dayanarak yaptığımız araştırmada Türkiye genelindeki 20 kentte önemli oranda iş fırsatı yaratacak.
Bugün, her ilde yaygınlık kazanan 445 alışveriş merkezinin varlığı, franchising sisteminin gelişimine baktığımızda doğal olarak yine en önemli mekan sağlayıcı varlıklar olarak girişimcinin önünü açan altyapı imkanı yaratıyor. İllerde yaşanan inşaat hamlelerinin sağlıklı ve nizami bina yapısı ortaya koymasıyla Anadolu, franchising markaları için cazip alanlar yaratıyor. Doğru lokasyonun yanı sıra sağlıklı bina arayışı içinde olan markalar, böylelikle Türkiye’nin dört bir yanında girişimciler ve yatırımcılar ekonomik büyümeye, yeni iş fırsatlarına katkı sağlayacak alternatifl ere yöneliyor. Son yıllarda Anadolu’nun birçok şehri, franchise ve bayilik sisteminin sunduğu avantajlarla daha yakından ilgilenmeye başladı. Özellikle yerel yatırımcılar, bu sistemin sunduğu güvenilir ve kazançlı iş modeliyle daha sağlam adımlar atmanın farkına vardı.
Yatırımcı adaylarının artan ilgisi
Anadolu'daki yatırımcı adayları, son yıllarda franchising ve bayilik sistemlerine artan bir ilgi gösteriyor. Bu ilginin en önemli nedenlerinden biri de kuşkusuz daha ilk günden bu yana sistemin sunduğu, bilinen ve tanınan markanın çatısı altında güvenli bir şekilde iş sahibi fırsatı yaratabilme kabiliyeti. Geleneksel yatırım araçlarının getirisinin azalması ve franchise sisteminin başarısını kanıtlamış bir iş modeli sunması, bu ilginin temel motivasyonlarından biri olarak öne çıkıyor. Yine her kentte, bir uluslararası markanın temsilciliğini yürütmek veya kendini kanıtlamış ulusal firmaların çatısı altına girmek, en önemli prestij adımı olarak görülüyor.
Anadolu’da küçük ve orta ölçekli işletme sahipleri, artık kendi işini kurarken sıfırdan başlamak yerine, marka bilinirliği ve operasyonel desteği olan bir franchise modeline yönelmeyi tercih ediyor. Bu sayede, işlerini daha kısa sürede büyütebiliyor ve markanın getirdiği müşteri sadakatiyle kazançlarını artırabiliyorlar. Tüketicinin yakından tanıdığı, kurumsal yapısını oluşturmuş, üretim/satış ve pazarlama alanlarında sistemini ortaya koymuş franchising firmaları, iş yaşamının başındaki girişimciler için yolun çok önemli etabını aşan altyapılarıyla güvenli imkanlar sunuyor.
Anadolu'da AVM konseptlerinin yükselişi
Anadolu şehirlerinde, alışveriş merkezi (AVM) konseptlerinin sayısı hızla artıyor. Bu gelişme, franchise ve bayilik sistemi için de büyük bir fırsat yaratıyor. Yatırımcılar, AVM’lerin sunduğu yüksek müşteri trafiğinden faydalanmak ve bilinen markalarla işbirliği yaparak işlerini güvenli bir şekilde büyütmek istiyorlar. AVM’lerde yer alan restoran, kafe, giyim ve hizmet sektörü gibi çeşitli alanlarda franchise işletmelerinin sayısı her geçen gün artıyor. Bir AVM’de yer almanın, bir markanın tanınırlığını artırmak ve müşteri kitlesine hızlıca ulaşmak açısından büyük avantajlar sunduğunu bilen yatırımcılar, bu konseptte franchise almanın güvenli bir yatırım olduğunu görüyorlar. Bu nedenle, Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde AVM’lerde franchise konseptiyle açılan işletmelerin sayısı hızla artıyor.
Cadde konseptlerinde bilinen markalarla yola çıkmak
Anadolu'daki yatırımcılar, cadde konseptinde de güçlü bir markanın çatısı altında iş yapmanın önemini kavramış durumda. Cadde mağazacılığı, özellikle şehir merkezlerinde, yenilenen rotalarda ve binalarda, bilinirliği ve müşteri çekim gücü yüksek markalarla daha kazançlı hale geliyor. Bu farkındalık, yatırımcıların franchise modeline olan ilgisini artırırken, şehirlerin ana caddelerinde tanınmış markalarla kurulan işletmelerin sayısını da çoğaltıyor.
Bilinen bir markanın franchise’ını alarak iş kuran girişimciler, marka gücünü kullanarak müşteri güvenini daha kolay inşa edebiliyorlar. Bu durum, hem cadde mağazacılığında hem de AVM’lerde iş yapma potansiyelini artırıyor. Anadolu’nun birçok şehrinde, cadde konseptinde açılan franchise işletmeleri, yerel ekonomiye de önemli bir katkı sağlıyor.
Pandeminin ardından Anadolu'da yaşanan canlılık franchise markalarına talep yaratıyor
Medyafors Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Erem konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Anadolu’nun birçok şehri, franchise ve bayilik sistemlerinin sunduğu avantajlarla hızla büyüyor. Yatırımcılar, hem AVM konseptlerinde hem de cadde mağazacılığında, bilinen ve tanınan markalarla yola çıkmanın işlerini güvence altına aldığını ve kazançlarını artırdığını fark ediyorlar. Pandemi dönemi sonrası, Anadolu'da canlanan franchise hareketliliğiyle birlikte markaların yalnızca büyük şehirlerde değil, ilçe ve mahallelere kadar uzanan daha küçük ve özgün konseptler geliştirmeye başlaması, bu büyümenin gelecekte de artarak devam edeceğine işaret ediyor. 22. Bayim Olur musun? Fuarı, bu hareketliliğe katkı sağlamayı ve yatırımcıları doğru markalarla buluşturmayı hedefleyerek Anadolu'daki franchise ekosisteminin güçlenmesine destek olmaktadır. Franchise ekosisteminin Anadolu’da hızla gelişmesi, hem yerel ekonomileri güçlendirmekte hem de girişimcilik ruhunu desteklemektedir. Franchise mağaza kurulum bedellerinin markalara, konseptlere ve mağaza metrekaresine göre değişiklik göstermesine rağmen, Redstone Ana Sponsorluğunda, Medyafors organizasyonuyla İstanbul Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen 22. Bayim Olur musun? Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı'nda yer alan markalar, 500.000 TL ile 25 milyon TL arasında geniş bir yatırım aralığı sunarak her keseye uygun franchise ve bayilik seçeneklerini girişimcilere ulaştırıyor.”
İŞ FIRSATI SUNAN 16 KENT
İZMİR: Göç alan illerin başında geliyor. Yaz dönemi talebin arttığı ilçelerinde kalış süresi diğer mevsimlere de uzandı. Market girişimcisine, giyim ve sağlık alanındaki yatırımcıya ihtiyaç artıyor. Tabi gıda ve eve servis hizmetlerini öncelikleyen işletmelere yatırım imkanı sunuyor.
ANKARA: Türkiye bürokrasisinin merkezi, memur kenti, başkent oluşunun 100’üncü yılını geride bırakan Ankara, 1923 yılından itibaren göç alan yapıya sahip. İl, Big Chefs gibi Ankara kaynaklı markalar da yaratmasını bildi. Üniversite kenti olmanın da verdiği imkanlarla yatırımcıya altyapı imkanı sunuyor. Gelişen iş yaşamı, şehir dışına da kayan yeni yaşam alanları markalı işletmelere fırsat kapısı aralıyor.
KONYA: Konumu itibariyle Türkiye’nin en merkez kentlerinden. Deprem güvenliği ile öne çıktı. Tarımın yanı sıra tarımsal endüstrinin gelişmesi, yeni nesille büyüyen iş alanları, yatırımcıya imkan sunuyor. Gayrımenkul alanındaki gelişmeler altyapı imkanı yaratırken, kiraların ortalamanın üstünde artması yakından takip edilmeli.
KAYSERİ: Her dönem canlı sosyal yaşamı ile öne çıktı. Kaliteyi bilen, gıda ve giyimde marka arayan, zincir restoran işletmelerine ihtiyaç duyan Kayseri, gelişen iş yaşamı ile de her dönem dikkatle izlenmeli. Turizmdeki potansiyeli ve büyüyen yatırımlar yakından izlenmeli.
SAMSUN: Karadeniz’in en hızlı büyüyen kentlerinden. Sahil kesiminde yürüyüş ve sosyal alanlar kalabalık nüfusuna nefes aldırıyor. Dolayısıyla markalı işletmelere imkan yaratıyor. Gayrımenkul altyapısı, yeni ve yenileme yatırımları yatırımcı açısından alternatifi yüksek imkanlar sunuyor.
TRABZON: Geleneksel restoran işletmeleri ile ünlü şehir, markalı gıda ve giyim yatırımlarına elverişli imkanlar sunuyor. Sportif ihtiyaçlara imkan sunan işletmeler kenti yakın izlemeye almalı. Dinamik iç turizmin yanı sıra özellikle Arap ülkelerinden yoğun ilgi görüyor. Arap turizme hitap edecek restoranlara, giyim ve kozmetik mağazalarına imkan yaratıyor. Başka şehirlerde yaşayan hemşerilerinin kalış sürelerinin artması da fırsat sunuyor.
ERZURUM: Doğu Anadolu’nun en büyük kenti, üniversite şehri, kış turizminin önemli merkezlerinden. Artan kültür turizminin rotalarındaki kent, genç nüfusun varlığıyla imkan sunuyor. Her türlü franchising markasının yakın takibine alması gerekiyor.
AKSARAY: Konya için yazdıklarımız ne ise aşağı yukarı Aksaray için de aynısını ifade edebiliriz. Türkiye’nin geçiş bölgelerinden. Niğde’den ayrılarak 1989’da il oldu, tarih, kültür, doğa turizmi giderek büyüyor. Ihlara Vadisi’nin Aksaray’dan başladığını bilenlerin sayısının artması, zincir kahve ve restoran işletmecilerine olan ihtiyacı da artırıyor.
BATMAN: Türkiye’nin ilk petrolün 1948’de çıkarıldığı kent ünvanına sahip. Yıllarca mühendis, bürokrat, asker ailelerin ağırlıklı bir nüfus oluşturduğu kent, yıllar içinde sanayisiyle de büyüdü. Gabar’daki keşifl er sayesinde petrol Batman’a bir kez daha dokundu. Şimdilerde her türlü franchise girişimine ihtiyaç duyuyor.
KARABÜK: İstanbul ve Ankara’ya yakınlığıyla göç alan, üniversite ve turizm kenti kimliğiyle öne çıkan Karabük, genç kesimin arzu ettiği markalara ihtiyaç duyuyor.
SAKARYA: İstanbul’a yakınlığı her daim kenti çekici kıldı. Orman varlığıyla Osmanlı’dan bu yana tedarik merkezi oldu. Şimdilerde organize bölgelerdeki gelişmeler, beklenen liman yatırımlarıyla taçlanacak. Global sermaye devlerinin yatırımları ticareti geliştirirken, İstanbul merkezli franchise markaları, lojistik avantajlardan faydalanabilir.
KOCAELİ: İstanbul’a bir saat mesafede. Gebze gibi en az kendisi kadar gelişmiş ticarete ve sanayiye sahip ilçesi de var. Cazibesi ile özellikle yurt dışı markaların gözbebeği olabilecek konuma sahip.
BURSA: Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden, tarım ve hizmet sektörlerinin de merkezi. Cadde, geleneksel-tarihi satış lokasyonlarının yanı sıra AVM kültürünü de ilk yaşayan kentler arasında. Günübirlik ziyaretlerle artan nüfusu, her türlü franchise markasına hitap ediyor.
MUĞLA: Pandemiyle başlayan göç dalgasını ve değişen sosyal alışkanlıkları en yakından hisseden il. Özellikle Bodrum, Fethiye, Marmaris, Köyceğiz gibi turizmin merkezi ilçelerinde, artık yaz kalabalığı kıştan başlayıp, sonbahara kadar sürüyor. Gıda marketlerinden, sağlık hizmetlerine, franchise sisteminin farklı alanlarında faaliyette olan markalara ihtiyaç duyuyor.
MERSİN: Tam bir marka kenti. Marinasından, yaylasına, zincir restoran işletmesinden, gıda marketlerine, franchise’ın katkı sunduğu alanların çekim merkezi. AVM’ler Mersinli’ye de hitap ediyor, Kayseri’den, Gaziantep’ten gelen yerli turiste de, yabancı turiste de.
ADANA: Festivalleri ile ünü Türkiye sınırları dışına taşan kent, ticari yaşamı, sanayisi ve tarımsal üretimi ile önemli bir tüketim coğrafyası. Markalı tüketimi seven halkının yanı sıra yeni açılan Çukurova Havalimanı, Mersin ve Tarsus ile birlikte turizme katkı sunuyor.