FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen ve dünya moda takviminde kendine özel bir yer edinen ‘’Antalya Leather & Fur Fashion Fuarı’’, 18-21 Mayıs 2025 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilecek.
Bu yıl 14'üncü kez düzenlenecek fuar, deri ve kürk moda sektörünün önde gelen yerli üreticileri ile dünyanın dört bir yanından gelen satın alıcılarını bir araya getirecek.
TDKD Başkanı Cengiz Sarıgül, Türkiye'nin toplam sektör ihracatının yarısından fazlasının gerçekleştiği fuara bu yıl 20'den fazla ülkeden bin 300'ü aşkın katılım beklendiğini belirtti.
Antalya Leather & Fur Fashion Fuarı’nın sadece bir ticari etkinlik olmadığını, aynı zamanda Türk deri ve kürk modasının uluslararası vitrine çıktığı bir sahne olduğuna dikkat çeken Sarıgül, şunları kaydetti:
‘’Türk deri sektörü, yüksek kalite, güçlü tasarım dili ve hızlı teslimat kabiliyetiyle global pazarda rakiplerinden ayrışıyor. Antalya'da gerçekleştireceğimiz bu önemli etkinlik sayesinde, sektörümüze yeni pazarlar kazandırmayı ve ihracatımızı daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz." dedi.
Sarıgül, moda dünyasının önde gelen profesyonellerini bir araya getirecek, yerli ve yabancı birçok alıcıyı bir araya getiren bu etkinliğin, sadece bir fuar değil, aynı zamanda uluslararası iş birliklerinin doğduğu ve güçlü bağların kurulduğu özel bir moda platformu olarak öne çıktığını belirtti. TDKD Başkanı Cengiz Sarıgül, şöyle devam etti:
‘’Deri ve deri mamulleri sektörü 2024 yılında 1,52 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 11,8 dolarlık kilogram başına ihracat değeri ile Türkiye'nin en değerli dördüncü sektörü olduk. Antalya'da düzenlediğimiz fuar sektörün ihracatı açısından son derece önemli bir platform haline geldi. Türk deri sektörü Rusya ve Ukrayna arasında gerginliğin yanında Avrupa'daki yavaşlamanın etkisiyle son yıllarda istenilen büyümeyi gerçekleştiremese de her zaman dünyada çok önemli bir yeri oldu. Antalya Leather & Fur Fashion Fuarı, bu ihracat potansiyelini daha da artırmayı hedefleyen, doğrudan ticaret bağlantılarının kurulduğu ve katma değerli iş birliklerinin doğduğu özel bir platform olma özelliği taşıyor. ‘’
Antalya Leather &Fur Fashion Fuarı’nın sadece bir ticari etkinlik olmadığını, aynı zamanda Türk deri ve kürk modasının uluslararası vitrine çıktığı bir sahne olduğunu anlatan Sarıgül, şunları söyledi:
‘’Türk deri sektörü, yüksek kalite, güçlü tasarım dili ve hızlı teslimat kabiliyetiyle global pazarda rakiplerinden ayrışıyor. 18-21 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz bu önemli etkinlik sayesinde, sektörümüze yeni pazarlar kazandırmayı ve ihracatımızı daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. Bu platform, kalıcı ticari ilişkilerin kurulduğu, kültürel bağların güçlendiği çok özel bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. ‘’
Deri konfeksiyonda yeni trendler Türkiye’de belirleniyor
TDKD Başkanı Cengiz Sarıgül, Antalya’nın deri sektörü için adeta bir buluşma merkezi haline geldiğine dikkat çekti. Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Deri konfeksiyon sektöründe trendler burada, Türkiye’de belirleniyor. Bütün dünyaya buradan ürün gidiyor. Bizim ana pazarımız kuzey ülkeleri, Avrupa'nın soğuk yerleri, Rusya ve Ukrayna olsa da özellikle tasarım ve tedarik gücümüz ile son yıllarda yeni pazarlara da açılmaya başladık. Özellikle Amerika pazarı son dönemde en fazla önem verdiğimiz yerlerin başında geliyor. Ana pazarlarımızda yaşadığımız kaybı alternatif pazarlarla telafi etmeye çalışıyoruz. İhracatta kurlar konusunda yaşanılan sıkıntı tüm sektörde yakından hissediliyor. İşçilik maliyet artışları ile kurlardaki artış uyumlu olmadı. Bu durum tüm pazarlarda rekabetçilik açısından sektörü son derece zorluyor. Deri ve kürk Türkiye'nin en değerli ihracat kalemleri arasında yer alıyor. İhracatın tekrar artışa geçmesi için ilgili bakanlıklardan teşvik ve destek beklentilerimiz devam ediyor.’’
Fuar da farklı ülkelerden gelen nitelikli satın almacılar, zincir mağaza temsilcileri ve butik sahipleriyle Türk üreticiler arasında yüzlerce ikili iş görüşme gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Katılımcılar, deri konfeksiyonda tasarım, kalite ve sürdürülebilir üretim açısından Türk üreticilerinin geldiği noktayı yakından görme fırsatı bulacak.