Geçen yıl 210 ülke ve bölgeye 12,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk tekstil sektörü, bu sene sonunda aynı hedefl ere ulaşmayı hedefl erken daralan küresel ticaret neticesinde ihracatta da kayıp yaşıyor. Bugün 500 bin istihdamın yanında 49 milyar dolar değerinde yıllık üretim değerine ulaşan sektörün kapasite kullanım oranı da ekim ayında yüzde 70,7 seviyesine geldi. Dünyanın en büyük 5’nci tekstil ihracatçısı, AB’nin de en büyük 2’nci tedarikçisi konumunda olan sektör, bir yandan üretim maliyetlerindeki artış ile mücadele ederken bir yandan da küresel navlun fiyatlarındaki düşüş ve Çin’in dampingli ürün ihracatı sebebiyle fiyat baskısı ile karşı karşıya. Sektör bu zorluklara rağmen, küreselde ülke markasını güçlendirmeye ve hedef pazarlarda yapılan çalışmalara odaklanmış durumda. “Dünyanın en büyük 3’üncü tekstil tedarikçisi olmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” diyen İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, sektör olarak entegre üretim gücü sayesinde homojen pazar çeşitliliğine sahip olduklarını kaydetti. Tekstil sektörümüzün 2023 yılı Ocak – Ekim dönemi kilogram başı birim fiyatının 5 doları bulduğunu ifade eden Öksüz, “Küresel ihracatta en önemli önceliğimiz marka algısı. ‘Türk tekstilini kullanmak ayrıcalıktır’, ‘Türkler kalite üretir’ algısını oluşturmak asıl hedeflerimizin başında geliyor. Kaliteli ürün algısı ve Türkiye markası imajının güçlendirilmesiyle firmalarımızın markalaşma oranı da artacak, ülkemiz ve ihracatçılarımız çok daha büyük başarılara imza atacaktır” diye konuştu.
Ana pazarlar daraldı
Türkiye’nin işçilik ve enerji giderleri konusunda dezavantajlı bir konumda olduğunu söyleyen Öksüz, “Navlun fiyatları ise pandemi döneminin de gerisinde seyrediyor. Dolayısıyla lojistik avantajımızı da Uzak Doğu pazarına karşı bu dönemde kaybetmiş durumdayız. Ne yazık ki, bu üretim maliyetlerimizdeki dezavantajlı durumu küresel müşterilerimize yansıtamıyoruz çünkü küresel talepte de bir daralma yaşanıyor. Dünyanın en büyük tekstil ithalatçısı ABD’nin, 2023 yılı ilk üç çeyreğinde dünyadan tekstil ithalatı yüzde 22,6 oranında geriledi, benzer gerilemeler AB ülkelerinde de mevcut. Bu nedenle küresel pazarlarda rekabette zorlandığımız bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Sektör, ABD’den aldığı payı yüzde 2,9’a yükseltti
Tekstil sektörünün 200 ülkeye katma değerli ihracat gerçekleştirdiğini belirten Öksüz, pazarlar hakkında şu bilgileri verdi: “En büyük ihracat pazarımız Avrupa Birliği ülkeleri. Avrupa Birliği’ne toplam tekstil ihracatımızın yüzde 40’ını, Eski Doğu Bloku ülkelerine yüzde 15’ini, Afrika’ya yüzde 11’ini, Ortadoğu’ya yüzde 8’ini, Amerika kıtasına ise yüzde 8’ini gerçekleştiriyoruz. ABD’nin tekstil ithalatında Türkiye’nin payı yüzde 1,6 seviyelerinden yüzde 2,9’a yükseldi. Son 10 yılda Türk tekstil sektörü olarak ABD’nin ithalatındaki sıralamamızı 11’nci sıradan 7’nci sıraya kadar yükseltmeyi başardık. Sürdürülebilir ihracat gerçekleştirebileceğimiz ancak pazarda kalıcı olabilmek için sabırlı olmamız gereken bir pazar.
New York’ta güç birliği yapıldı, 600’ü aşkın görüşme gerçekleştirildi
Türk tekstil sektörünün gelenekselleştirmeye başladığı I of the World – New York etkinliğinin 4’ncüsü hazır giyim sektörünün de katılımıyla ortaklaşa gerçekleştirildi. Ekim ayında yapılan etkinliği değerlendiren İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, “Türk tekstil sektörü ihracatımızın ABD’de daha kalıcı olabilmesi için I of the World – New York etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Sonuncusunu Ekim ayında ve ilk defa tekstil-hazır giyim sektörü olarak birlikte düzenlediğimiz etkinliğimizde 600’ü aşkın görüşme yapıldı. Bu kapsamda 2024 yılında sadece New York’ta değil, ABD’nin diğer eyaletlerinde de heyetlerimizin niceliğini ve niteliğini artırmak üzere girişimlerde bulunacağız” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın en başarılı limanı olma hedefi
Türk tekstil sektörü, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında çalışmalarını hızlandırdı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) de gündem maddelerinin başına sürdürebilirlik çalışmalarını aldı. Sürdürülebilirliğin küresel ekonomiyi şekillendiren hususların başında geldiğini kaydeden İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Türk tekstil sektörü olarak enerji verimliliği çalışmalarımız, sıfır atık prensibimiz, geri dönüşüm yaklaşımımız ve gerçekleştirdiğimiz projeler ile küresel ticarette döngüsel ekonomi modelinin ve ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın en başarılı limanı olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“Rakiplerimize göre daha avantajlıyız”
Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yolculuğunda da küresel rakiplere göre daha avantajlı konumda olduklarını söyleyen Öksüz, “Çünkü tekstil sektörü uluslararası norm belirleyicilerin ötesinde, küresel kamuoyunun talebine göre üretimini şekillendiren bir sektör. Bu çerçevede en büyük ihracat pazarımızın AB ülkeleri olması bizim için çok önemli. Zira sektörümüz gümrük birliği anlaşmasından beri AB normlarına göre üretim yapan bir sektör. Tabii süreç içerisinde Green Washing (Yeşil Aklama) ile mücadele etmemiz gerektiği gibi uygulanabilir hedefl er belirleme noktasında küresel markalarla entegrasyon içerisinde çalışmamız gerekiyor. İTHİB olarak tüm bu perspektif çerçevesinde geleceğimiz için, yaşanılabilir bir dünya mirası için çok yönlü projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Sürdürülebilir ürünler üretmede kabiliyetliyiz”
Başta denetim yorgunluğu, green washing ve enerji krizi gibi gündem maddelerinin zorlayıcı faktörler arasında yer aldığını belirten Öksüz, şöyle devam etti: “Her markanın kendi denetimleriyle birlikte 40’ın üzerinde sosyal uygunluk ve çevresel denetim süreçleri ve sertifikasyonu bulunuyor. Yeşil aklama yani green washing; tüketicileri yanılttığı gibi, oluşan haksız rekabet ortamı biz üreticileri de zorluyor. Döngüsel ekonomi yolculuğunda yürüteceğimiz birçok çalışmamız ve kat edeceğimiz yol bulunuyor. Bu yolculuk üreticiler, tedarikçiler, markalar, kamu, üniversite gibi tüm paydaşların ortak hareket etmesi gereken bir yolculuk. Bu yolculukta sürdürülebilirliği sürdürülebilir kılmamız gerekiyor. Geri dönüşüm, daha az su kullanarak ve doğ ayla uyumlu ü retim yapmak bizim ö nceliklerimiz arasında yer alıyor. Sürdürülebilir ürünler ü retme konusunda Tü rkiye’nin oldukç a iyi bir kabiliyeti oluş tu. Doğ a ile uyumlu ü retim konusunda dünyada öncülük eden ülkelerden biri haline geldiğimizi söyleyebiliriz. 2024 ve sonrası için de fuarlar ile birlikte destekleyici çalışmalarımızla bunu tü m dü nyaya duyurmak ve gö stermek istiyoruz. 2024 yılı mevcut faaliyetlerimizin yanında Rehubs mekanizmasını devreye sokmak; yeşil dönüşüm çerçevesinde döngüsel ekonomi modelini kurgulamak en önemli hedef çalışmalarımız arasında yer alıyor.”
30 binden fazla katılımcıya eğitim verildi
‘Sürdürülebilir İş Ödülleri 2023 Yarışması’nda da ‘Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Vizyonu Projesi’ ile ödül alarak başarılarını kanıtladıklarını dile getiren İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, şu bilgileri verdi: “Eylem planımızdaki ilk hedefimiz sektörde farkındalık yaratmaktı. Bu amaçla, her ay yaklaşık bin kişiyle gerçekleştirdiğimiz eğitimlerimiz toplamda 30 bini aşkın katılımcıya ulaştı. Sürdürülebilirlik kapsamında sektörümüzün yetkinliklerini artırmak amacıyla yine bir ilki başararak ‘Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Rehberi’ni yayınladık. Eylem planımız kapsamında UR-GE, ISTKA, IPA III ‘Karbon Ayak İzinin Takibi ve Azaltılması’ projelerini hayata geçirdik. Tüm dünya tarafından takip edilen 28 Kasım günü gerçekleştireceğimiz Sustainability Talks İstanbul konferansımızda 6 bine yakın misafirimizi hibrit olarak ağırlamayı bekliyoruz. Tüm bu çalışmalarımız sektörümüzde farkındalığı artırmak üzere sadece bir başlangıç.”