SELÇUK ALTUN
Sigorta sektörünün dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve müşteri güveni ekseninde şekillenecek yeni bir döneme girmeye hazırlandığını söyleyen AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, “2026 yılında dağıtım gücümüzü yapay zekâ destekli müşteri odaklı bir büyüme modeliyle birleştirerek, hem teknik kârlılığı hem müşteri deneyimini sürdürülebilir biçimde güçlendireceğiz” dedi.
AXA Türkiye’nin gelecek vizyonunu ‘veriyle yönetilen, empatiyle hizmet veren, teknolojiyle büyüyen’ bir yapı üzerine inşa ettiklerini vurgulayan Ölken, 2026’nın şirket açısından dönüştürücü bir yıl olacağını ifade etti. AXA Türkiye’nin 2026 stratejisinin merkezinde dijitalleşme ve veri analitiğinin yer aldığını vurgulayan Ölken, acente ve broker ağında kalite büyümesiyle müşteri başına poliçe sayısını artırmayı, yapay zekâ destekli karar sistemleriyle teknik kârlılığı sürdürülebilir hale getirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
“Yapay zekâyı sadece bir otomasyon aracı değil, müşteri memnuniyetini artıran bir zeka katmanı olarak görüyoruz” diyen Ölken, analitik derinliği artırarak fiyatlama, risk modelleme ve müşteri davranış analizinde yeni bir seviye yakalayacaklarını söyledi.
2026’da sağlık ve KOBİ segmentlerinde koruyucu hizmetler, bankasürans ve dijital kanallarda mikro ve parametrik ürünler geliştirmenin de stratejik öncelikler arasında olduğunu belirten Ölken, “Her segmentte müşteri ihtiyacına özel çözümler üreterek sürdürülebilir büyümeyi kalıcı hale getireceğiz” dedi.
2026 sonrasına ilişkin beklentilerini, “Dijital dönüşüm, iklim dayanıklılığı, finansal sürdürülebilirlik ve müşteri güveni... Bu dört kavram, önümüzdeki dönemde sigortacılığın temelini oluşturacak. Biz bu döneme sadece hazır değil, yön veren bir pozisyonda girmeyi hedefliyoruz” sözleriyle aktaran Ölken, AXA Türkiye’nin 2026 ve sonrasında teknolojiyle güçlenmiş müşteri deneyimini merkezine alarak hem sektörel dönüşümde hem de toplumun risk farkındalığının artırılmasında öncü rol üstleneceğini belirtti.
“Sektör 2026 sonrası döneme güçlü giriyor”
Yavuz Ölken, Türkiye sigorta sektörünün 2026 ve sonrasında hem fırsatlar hem de riskler açısından ‘yeni bir denge dönemi’ne girdiğini ifade etti. Sektörün hâlâ düşük seyreden sigortalanma oranlarına rağmen yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Ölken, “Ekonomik dalgalanmalara rağmen bireylerin ve işletmelerin risk farkındalığı artıyor. Özellikle sağlık, KOBİ ve siber sigorta alanlarında ciddi bir genişleme kapasitesi görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Ölken, iklim değişikliği ve afet risklerinin önümüzdeki yıllarda sektörün en kritik sınavı olacağını da hatırlatarak, “Reasürans maliyetleri artıyor, sigortalanabilirlik sınırları daralıyor. Bu nedenle parametrik ürünlerin ve iklim dayanıklılığı yüksek çözümlerin yaygınlaşması kaçınılmaz” diye konuştu.
“2025 güçlü bir temel oluşturdu”
AXA Türkiye’nin 2025 performansını da değerlendiren Ölken, şirketin bu dönemi hem finansal hem operasyonel anlamda güçlü bir performansla kapattığını açıkladı. 2025 yılı Eylül sonu itibarıyla sigorta sektörünün toplam prim üretiminin yüzde 50,1 artışla 856 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatan Ölken, AXA Türkiye’nin ise bu dönemde veri, yapay zekâ ve müşteri deneyimi odaklı yatırımlarıyla fark yarattığını söyledi. ‘Empati Güvencesi’ yaklaşımıyla hasar süreçlerini sadeleştirdiklerini ve dijital temas noktalarında hız kazandıklarını belirten Ölken, “KOBİ ve sağlık branşlarında sunduğumuz servis katmanları, büyümemizin en güçlü destekleyicileri oldu. Müşteri memnuniyetini korurken teknik kârlılığı disiplinli biçimde sürdürdük” dedi. Bireysel emeklilik tarafında da dikkat çekici bir büyüme yaşadıklarını vurgulayan Ölken, “Sektörde sözleşme adedi yüzde 7 artarken biz yüzde 35 büyüme sağladık. Bu, hem fon yönetim performansımıza hem de uzun vadeli müşteri güvenine dayalı stratejimizin bir sonucudur” ifadelerini kullandı. Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) sürecine de değinen Ölken, sistemin devreye alınmasıyla 20 milyon yeni katılımcının sisteme dahil olmasının beklendiğini hatırlattı.
Yapay zekâ: Yeni nesil sigortacılığın kalbi
AXA Türkiye’nin dijitalleşme ve yapay zekâ yatırımları, 2026 stratejisinin merkezinde yer alıyor. Ölken, yapay zekâ ve veri analitiğini ‘riskleri daha doğru öngören, süreçleri hızlandıran ve müşteri deneyimini kişiselleştiren’ stratejik bir araç olarak tanımladı. Satış ve portföy yönetiminde yapay zekâ destekli çapraz satış modelleriyle müşteri başına poliçe adedinde belirgin artış sağladıklarını belirten Ölken, yalnızca yedi haftada iki binden fazla yeni müşteri kazanımı elde ettiklerini açıkladı. Hasar yönetiminde ise belge otomasyonu, dolandırıcılık skorlama sistemleri ve üretken yapay zekâ destekli çağrı merkezleri sayesinde süreçlerin hızlandığını, doğruluğun arttığını ifade etti. Ölken, “Medikal underwriting alanında yüzde 17’ye varan verimlilik artışı elde ettik. Yapay zekâ, sigortacılığın düşünme biçimini değiştiriyor; geçmiş verileri analiz etmekle kalmıyor, geleceği öngörmemizi sağlıyor” dedi.