BARIŞ SEDEF
Enerji ticareti, başta yenilenebilir kaynaklar olmak üzere ciddi bir büyüme potansiyeline sahip. Sadece GES tarafına bile baktığımızda çatılarımızdaki potansiyel 121 GW’ın üzerinde. Ülkemizin enerji ekosisteminde 2035 hedefi ise 76,9 GW’lık kurulu güce ulaşmak. Rüzgar tarafına bakıldığında ise son iki yıldır yavaşlama söz konusu. Bu yavaşlama özellikle, şirket satın alımı ve birleşmelerindeki yavaşlamalarda da kendisini gösteriyor. PWC tarafından yayınlanan Enerji Sektöründeki Birleşme ve Satın Almalar Raporu’na göre satın alma ve birleşme konusunda 2024’te 30 işlem gerçekleştirilirken bunun karşılığında 1 milyar dolarlık bir değer ortaya konuldu. 2023’le kıyaslandığında bu dönemde ortaya konulan toplam değer 1,8 milyar dolar. Bu kapsamda birleşme ve satın alma yoluyla büyüme stratejisi olan inorganik büyüme tarafındaki yatırımların son yıllarda hız kestiği görülüyor.
Birleşme ve satın alma hamlelerinde 7 ana başlık
Araştırmada birleşme ve satın alma hamlelerinde 7 ana başlığa yer veriliyor. Bunlar, makroekonomik gelişmeler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Enerji Dönüşümü ve Yenilenebilir Enerji 2035 Planı’ndaki hedefler, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan HIT- 30 Programı kapsamında temiz teknolojiye verilecek destekler, özellikle elektrik piyasasında faaliyet gösteren şirketlerin halka arz planları, elektrik santrali özelleştirmeleri, elektrik tarifesinde yapılan yeni düzenlemelerle tedarikçi şirketler için ortaya çıkan yeni gelir fırsatları ve akaryakıt dağıtım sektörü oyuncuları arasında gerçekleşmesi beklenen işlemler olarak sıralanıyor.
Enerji dağıtım şirketlerinden GES atağı
Şirketin kendi kaynaklarıyla büyüme stratejisi olan organik büyümede ise yatırım trendleri ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji, Ar-Ge ve teknoloji yatırımları eksenine odaklanmış vaziyette. Dağıtım firmalarının başı çektiği organik yatırım stratejilerinin yönünü ise sahadan gelen dönüşler oluşturuyor. Öyle ki bazı dağıtım firmaları enerji tedariğinin kesintiye uğramaması adına kayıp-kaçağın önüne geçecek sayaçlar geliştiriyor. İlave olarak sürdürülebilirlik başlığı da dağıtım firmalarının ana gündem maddeleri arasında bulunuyor. Özellikle Şanlıurfa, Uşak ve Konya bölgelerine dağıtım şirketlerinin GES tarlaları yaptığı biliniyor.
Enerji dağıtım şirketleri yeni dönem hazırlıklarına başladı
Elektrik dağıtım şirketlerinin bir gündemi de 2026-2030 yıllarını kapsayacak yeni tarife döneminin hazırlıkları. Aydem Enerji CEO’su Serdar Marangoz, 2026-2030 yıllarını kapsayacak yeni tarife dönemine değinerek, şöyle konuştu: “Dağıtım sektöründe büyüklüğüne göre en fazla yatırım yapan gruplardan biriyiz. Her bir müşteri payına düşen yatırım tutarında sektör ortalamasının üzerindeyiz. Yeni dönem için hazırlıklarımızı yaptık. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile görüşmelerimiz devam ediyor. Yatırımı en az yüzde 50 daha yukarılara taşıyacak şekilde hazırlık gerçekleştirdik. Bunun çok geniş bir teknik altyapı ve tarife boyutu var. Bunların hepsini konuşup tartışacağız ama biz önceki 5 yıllık dönemlerde olduğu gibi reel yatırım artışı teklifiyle gitmeye hazırlanıyoruz.”
Yatırımlarda şebeke bağlantıları ve trafo merkezleri öne çıkıyor
Rüzgar ve güneş santrali yatırımlarının önündeki en önemli engellerden birinin bağlantı kapasitesi sorunu olduğu belirtiliyor. Türkiye’de bir rüzgar ya da güneş santralinin kurulabilmesi için öncelikle o bölgedeki trafo merkezinde kullanılabilir kapasitenin olması gerekiyor. Aksi halde başvurular değerlendirilmeye alınmadan reddediliyor. Dolayısıyla yeni bağlantı kapasitelerinin tahsis edilebilmesi için yeni şebeke yatırımları, yeni kapasiteler için oldukça önemli. Bu nedenle yeni açıklanan hedeflerde ilk kez yer alan yüksek voltajlı doğru akım (HVDC) iletim hattı, 90 bin km yeni şebeke bağlantısı ve 942 yeni trafo merkezi hedeflerinin gerçekleştirilmesi de önem taşıyacak.