Türkiye’nin hazır beton teknolojisi ile Avrupa’dan yaklaşık 70 yıl sonra tanıştığını söyleyen Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, 1988 yılında yıllık 1.5 milyon metreküp olan hazır beton üretiminin 2023 yılında 115 milyon metreküpe ulaştığına dikkat çekti. Sektörün 2023 yılı verilerine göre 7 milyar dolar ciroya eriştiğini aktaran Yavuz Işık, istihdamın ise 40 bine ulaştığını belirtti. Başkan Işık, Türkiye’deki hazır beton üretiminin yaklaşık %65’inin THBB üyeleri tarafından gerçekleştirildiğine vurgu yaptı.
Türk hazır beton sektörü tüm dünyaya örnek oluyor
Türkiye’nin hazır beton endüstrisinde başta Avrupa olmak üzere tüm dünyaya örnek olduğunu ifade eden Işık, “Avrupa Hazır Beton Birliği’nden (ERMCO) aldığımız 2023 yılı verilerine göre; Avrupa Birliği üyesi bütün ülkelerin toplam üretim miktarı 239 milyon metreküp iken Türkiye tek başına 115 milyon metreküp beton üretmektedir. Bu üretim miktarı ile Türkiye Avrupa’da birinci sıradadır. Ülkemizi 42.3 milyon metreküp üretim ile Almanya ve 37.5 milyon metreküp ile Fransa izlemektedir” dedi. Türkiye’nin miktarın yanı sıra dayanım sınıfı bakımından da Avrupa’nın önünde olduğunu hatırlatan Işık, “Kullanılan betonların dayanım sınıflarına bakıldığında; C25/30-C30/37 dayanım sınıflarında %65 ile Türkiye, yüzde 62.2 olan AB ortalamasının üzerindedir. C35/45 ve üzeri dayanım sınıflarında ise Türkiye yüzde 27 ile yüzde 16.3 olan AB ortalamasının önündedir” ifadesini kullandı.
“Beklentinin aksine iç pazarda talep azalmadı”
Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, geride bırakmaya hazırlandığımız 2024 yılına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “31 Mart Yerel Seçimleri öncesi, seçimden sonra döviz kurunun ciddi şekilde artış göstereceği beklentisi vardı. Merkez Bankası güçlü bir mesaj vermek için gösterge faizini 5 puan artırdı. Bugün geldiğimiz noktada ise TCMB brüt döviz rezervleri kasım ayında 93 milyar dolar seviyesine ulaştı. Faiz seviyesindeki yükseliş ve diğer sıkılaştırma politikaları sonrasında temmuz ayında ekonomideki soğumanın başladığını görmekteyiz. Temmuz ayında kredi kartı harcamalarındaki düşüş, tüketim tarafında da hızın kesilmeye başladığını gösteriyor. Yılın sonuna baktığımızda iç pazardaki tüketimin hâlâ canlı olduğunu ve talebin beklendiği şekilde daralmadığını görüyoruz.”
Gelişmeler konut sektörüne de yansıdı
Mevcut gelişmelerden inşaat ve konut sektörlerinin de etkilendiğini söyleyen Işık, “Haziran ayında konut satışları yıllık bazda yüzde 5.2 azalarak 79 bin 313 olmuştur. İpotekli satışlar ise yüzde 49.4 azalarak, toplam satışlar içindeki payı yüzde 8,6’ya düşmüştür. Yılın ikinci yarısından itibaren inşaat sektöründeki yavaşlama belirginleşmiştir. İnşaat sektörü satış ve büyüme kanalındaki geriye gidiş fiyatlara da yansımıştır. Mayıs ayında konut fiyatlarındaki reel düşüş yüzde 14.9 olmuştur. Yılın son çeyreğindeki veriler ise uzun süre durgun giden konut piyasasında bir hareketliliğin yaşanmaya başlandığı şeklinde yorumlanmıştır. Eylül ayındaki konut satış rakamlarına baktığımızda, toplam satışların yüzde 37 ile son 28 ayın en hızlı artışını kaydettiği, satışların ise aylık bazda aralık 2022’den sonraki en yüksek düzeyine çıktığı görülmektedir. Konut satış adedi 2022 başından bu yana ilk kez peş peşe 3 ay artış gösterirken ipotekli satışlar 15 bin 825 adet ile son 16 ayın en yüksek düzeyinde gerçekleşmiştir. İlk el satışlar 44 bin 858 adet ile son 9 ayın en yüksek düzeyine ulaşırken ikinci el satışlar 960 bin 91 adet ile son 21 ayın en yüksek düzeyine ulaşmıştır” dedi.
“İlk el konut piyasası selektif bir kredi politikası ile desteklenmelidir”
2025 yılının Avrupa ve ABD ekonomileri açısından nispeten daha kolay geçeceğini aktaran Başkan Işık, Türkiye için aynılarını söylemenin pek mümkün olmadığını belirtti. Yılın inşaat sektörü açısından da kolay olmayacağını ifade eden Işık, “İnşaat maliyetlerindeki artış hızının, konut fiyat artışının üstünde kalması, 2025 yılında ciddi bir sorun yaratacaktır. Ayrıca ilk el konut fiyatları ile maliyetler arasındaki makasın açılması ile birlikte pazarın arz/talep yapısı bozulacaktır. Bunun için selektif bir kredi politikası ile özellikle ilk el konut piyasasının desteklenmesi yerinde olacaktır” dedi ve şu değerlendirmeleri yaptı: “2025 yılında para politikasında ciddi bir gevşeme beklenmemelidir. Zira son çeyreğe ilişkin veriler hâlen iç talebin canlı olduğunu göstermektedir. Sanayi Üretim Endeksi eylül ayında yıllık bazda yüzde 2.4 düştü. Son 4 aydır sanayi üretimi geçen yıla kıyasla negatif tarafta devam etmektedir. Sanayinin alt sektörlerinde, 13 grubun 11’inde yıllık bazda daralma yaşandı ve bu sanayideki sorunun sektörel olmadığını, genele yayıldığını göstermektedir. İstihdam piyasasına ilişkin genel yapıyı gösteren atıl iş gücü oranı pandemi döneminden bu yana en yüksek düzeylerde gezinmeye devam etmektedir. Tüketim perspektifinden baktığımızda, henüz beklenen yavaşlamanın gerçekleşmediğini anlıyoruz.”
“Kentsel dönüşüm büyük bir fırsattır”
Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık: 2012 yılında yürürlüğe giren Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda 2023 yılında yapılan değişiklikler ile sürecin daha hızlanması beklenmektedir. Kentsel dönüşümün ana teması riskli yapıların dönüştürülmesi olarak algılansa da dönüşüm sürecinin çok boyutlu bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Kent madenciliği prensipleri ile inşaat ve yıkıntı atıklarının sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesi, doğal kaynakların sorumlu kullanılması, neredeyse sıfır enerjili binalara ağırlık verilmesi, olası afetler için tam donanımlı toplanma alanlarının yapılması, ulaşım akslarının yeniden planlanması, düşük karbonlu malzemelerin kullanılması gibi birçok boyutta süreç desteklenmelidir
“Tüm paydaşları göreve çağırıyoruz”
Kurum olarak riskli yapıların dönüştürülmesi gerektiğini her fırsatta gündeme getirdiklerini hatırlatan Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Depremleri, toplumsal ve ekonomik travmalara neden olan bir doğal afet olmaktan çıkartmalıyız. Bu konuda gerekli politikaların ve eylem planlarının oluşturulmasını destekliyor ve tüm paydaşları göreve çağırıyoruz" dedi.