ESRA ÖZARFAT/BURSA
Tarımın stratejik önemini vurgulamak ve Türk Dünyası'nı tarımsal üretimde ortak politikalar etrafında buluşturmak amacıyla, Türkiye Bürokrat ve İş İnsanları Federasyonu (TÜMBİFED) ile Bursa Uludağ Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen Türk Dünyası Tarım Zirvesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda yapıldı.
Tarım eski Bakanı Faruk Çelik’in de katıldığı zirvenin açılışında konuşan TÜMBİFED Genel Başkanı Mehmet Hüsrev, zirvenin geleceğe dair kararlı bir duruş niteliğinde olduğunu vurguladı.
Hüsrev, “Tarım artık yalnızca üretim değil, ülkelerin bekâsını belirleyen stratejik bir güç alanıdır. 10-20 yıl sonra 'keşke' dememek için; bugün, STK'lar, akademik dünya, çiftçi ve tüccar kesimiyle birlikte ortak akılla önleyici ve düzeltici politikalar geliştirmek zorundayız. Türk Dünyası'nın sahip olduğu geniş tarım potansiyeli, bilgi ve tecrübe ile desteklenirse küresel ölçekte bir avantaja dönüşebilir. Bu zirvede, önümüzdeki 10 yılın tarım vizyonunu ortaya koyacağız” dedi. Artık proaktif, önleyici, düzeltici ve düzenleyici yaklaşımların bir seçenek değil, zaruret hâline geldiğine vurgu yapan Mehmet Hüsrev, “Bu milleti hayvancılıktan uzaklaştırmak zorunda kalmış olabiliriz, ancak toprağından asla koparmamalıyız. Kırsalda üretimi bir “ek faaliyet” değil, bir yaşam biçimi olarak yeniden inşa etmeliyiz. Zira köyden kente göç yalnızca demografik bir değişim değil, aynı zamanda tarımın can damarının kesilmesidir. Kırsalda hayatı cazip kılmadan sürdürülebilir tarımdan söz edemeyiz.” diye konuştu.
Faruk Çelik: “Tarım artık sadece üretim değil, diplomasi meselesidir”
Açılışta konuşan Tarım Eski Bakanı Faruk Çelik de tarım sektörünün stratejik önemine dikkat çekerek, Türkiye’nin tarımsal üretim kapasitesini tam kullanamadığını ve bu nedenle ciddi kayıplar yaşandığını belirtti.
Çelik, “Bitkisel üretimde teorik olarak 170 milyon ton ürün elde etme imkânımız varken, fiilen 120 milyon ton civarında kalıyoruz. Yani yaklaşık 50 milyon tonluk bir kayıp söz konusu. Bu kaybın nedenini çok iyi analiz etmeliyiz” dedi. Tarımın sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir alan olduğunu belirten Çelik, “Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 10’unu tarım ürünleri oluşturuyor. Hizmet sektörünü de dahil ettiğinizde bu oran yüzde 15’lere çıkıyor. Bu nedenle tarımsal üretim, devlet tarafından koşulsuz ve cömert bir şekilde desteklenmeli.” diye konuştu.
Çelik, tarımın klasik üretim anlayışının ötesine geçerek bir dış politika aracı haline geldiğini vurgulayarak Rusya ile yaşanan uçak krizi dönemini hatırlattı. Çelik, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı: “Rekabetçi olduğumuz alanlarda üretim ve üretici desteklenmeli. Dezavantajlı olduğumuz ürünlerde dış ticaret politikaları geliştirilmeli. Tarımsal üretim, itibarlı ve saygın bir meslek haline getirilmeli.”
Zirvenin ilk oturumunda “Pazar, İhracat, Ticaret Savaşlarında Yerelin Güçlenmesi” konusu masaya yatırılırken, ikinci oturumda “Tarımsal Üretimde Yeni Yaklaşımlar” ve son oturumda da “Tarımda Üretim ve Global Çözümler” konuları konuşuldu.