LEVENT AKBAY
Kocaeli Kartepe eteklerinde yeşil bir ekosistem içinde 2003’te lisans alarak kurulan Arslanbey OSB, 20 yılı aşkın bir sürede yüzde 100 doluluğu yakaladı. Bu kısıtı aşmak ve yıllık 10 milyar dolara ulaşan üretim hacmini yeni yatırımlarla daha da artırmak isteyen OSB, bunu yeşil ekosistem ile barışık bir şekilde tarım alanlarına ve çevreye zarar vermeden gerçekleştirme peşinde.
İlk arayışlarından sonuç alamayan Arslanbey OSB, son olarak Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü ile ortak proje geliştirerek sorunu aşmak istiyor. Henüz ortak arıtma tesisi kuramadığı ve bir işletmede kömür kullanımı olduğu için ‘Yeşil OSB’ olamayan, buna rağmen alternatif çözümler arayan OSB, çevre ile barışık üretim artışı hedefinden vazgeçmiş değil.
"Boş kalan araziler kullanıma açılmalı"
Arslanbey OSB Bölge Müdürü Eyüp Akyüz, Türkiye’de OSB’lerde genel olarak genişleme sorunu olduğunu, Arslanbey OSB’nin de tarımsal üretim yapılmaması nedeniyle kuru tarım arazisi kısıtına takıldığını söyledi. “Şu anda genel olarak OSB’lerin genişleme sorunu var. Biz de aynı sorunu yaşıyoruz. Genişleme alanımız ekilip biçilmeyen kuru tarım arazisi. Ben aynı zamanda Kartepe Ziraat Odası Başkan Vekiliyim. Oda olarak amacımız ziraatın önünü açmak. Ancak ekilmeden boş tutulan arazilerin de bulunduğunu söylemek zorundayım. Biz kullanılmayan, tarımsal faaliyet gösterilmeyen kuru tarım arazilerinin sanayinin kullanımına açılması görüşündeyiz. Tarım yapılan verimli ve sulak araziler de tarım üretiminde kullanılmalı. Üstelik hiç boş kalmamalı” şeklinde konuşan Eyüp Akyüz, “Yeşil OSB olmamızın önündeki bir engel olarak bölgede üretim yapan bir işletmemizde kömür kullanılıyor ama sıfır emisyon sağlayan yeni bir filtrasyon sistemi de kullanılıyor. Bu sistem de üniversite onaylı” dedi.
"Yeni yatırımlar için yere ihtiyacımız var"
Bölge Müdürü Eyüp Akyüz, en büyük 500 sanayi kuruluşundan üçüne ev sahipliği yapan Arslanbey OSB’nin gelişimine yönelik görüş ve beklentilerini şöyle özetledi:
▶ Gayri safi yurt içi hasılaya 10 milyar dolarlık ticaret hacmi ile katkıda bulunan, küçük ama çok efektif bir sanayi bölgesiyiz. OSB’lerin asıl amacı sanayiciye ucuz arsa temin etmek, üretimin önünü açmak. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.
▶ 45 sanayi parselinde 30 işletme faaliyet gösteriyor. OSB bütünüyle dolu. Yeni yatırımlar için yer ihtiyacı var. Ancak bugüne kadar genişleme gerçekleşemedi.
"Ortak proje ile hazırlık yapıyoruz"
▶ Şu anda Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü ile ortak bir proje geliştirerek hazırlık yapıyoruz. Gelişme planlarımız da bakanlıkta. Planlarımızın onaylanmasına müteakip 63 hektarlık bir genişleme alanı üzerinde yeni yatırımlara geçebileceğiz.
▶ Arslanbey OSB günlük 10 bin ton üretim yapan bir bölge. Bu ölçekte üretimin yapıldığı sanayi bölgelerinin çok az olduğunu söyleyebilirim.
▶ Ortak arıtma tesisi için istimlak dahil hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Kendi trafo merkezimizi işletmeye aldık. Çevre ile barışık bir şekilde üretim yapmak ve daha da büyümek istiyoruz.
▶ İlçede beş mesleki teknik Anadolu Lisesi’nin dördünü biz yaptık. Beşincisinin yapılması için de çalışmalarımız var. Ayrıca OSB’de faaliyet gösteren şirketlerimizin yaptıkları okullar da var. Bu anlamda teknik eleman yetiştirilmesine yönelik çalışmalarımız sürüyor. Sosyal sorumluluk projelerimizle de çevreye katkıda bulunuyoruz.
"Sanayici kendi arazisini kamulaştırmak zorunda kalıyor"
▶ Biz kamulaştırmalı tahsis yapan bir OSB değiliz. Bütün OSB’lerde araziyi OSB kamulaştırıp, kullanacak olana tahsis ediyor. Sistem böyle. Biz mevcut sanayicinin üzerinde mülkiyet karşılığı mal edinimi olan bir OSB’yiz. Sanayicilerin burada daha önce alınmış arazileri var. Üzerine de fabrikalar yapmışlar. Şimdi örneğin iki parsel arasındaki bir üçüncü parseli almış ve birleştirmek istiyor. Mevzuat bunun kamulaştırılmasını zorunlu kılıyor. Sanayicinin kendi malının kamulaştırılması gibi bir gariplik ortaya çıkıyor.
▶ Sanayicilerin OSB dışında kalan başka arazileri de var. Yani bizim genişleme alanlarımızda mülkiyeti sanayicimize ait parseller de var. Burası bir bütün olarak zaten sanayi bölgesiydi, sonradan OSB haline geldi. Böylelikle bir tür Islah OSB rejimine dönüşmüş oldu. Islah OSB’ler içindeki sanayi parsellerine yapılan muamele de aynı. Sonuçta kamulaştırma sırasında sanayicinin kendi alanının kamulaştırılması gibi bir ‘cezalandırma’ söz konusu oluyor. Bunu doğru bulmuyor ve mevzuat değişikliği istiyoruz.
ÇEVRE İLE NASIL BARIŞILACAK?
OSB’lerin genel olarak kurumsal ve de küresel firmaların faaliyet gösterdiği alanlar olduğunu belirten Eyüp Akyüz, “Bu firmaların olduğu alanlarda üretim, ihracat yapılırken uyulması gereken koşullar var. Bizim için de aynı koşullar geçerli” dedi. Akyüz, şöyle devam etti: “Biz karma OSB olduğumuzdan her yatırım için ÇED gerekli oluyor. Bunu da yatırım yapan firmalar sağlıyor. Çevreye uyumun öncelikli koşulu bu. Ancak yine de ÇED yetmiyor. Yani ÇED izni olmasına karşın OSB’nin yatırım ve çevre kriterlerine uymadığı taktirde yönetim izin vermeyebiliyor. Bunun örnekleri de oldu. Yani bir yatırımın OSB'nin içerisine gelebilmesi için OSB'nin uygunluk görüşü vermesi gerekiyor. Çevre kirlilik vasfı olan tesisleri genelde yönetim uygun görmüyor. Örneğin herhangi bir agrega tesisine, asfalt şantiyesine, geri dönüşüm tesisine izin vermiyoruz. Aynı şekilde çevreyi kirletme potansiyeli olan kimyasal üretim türlerinde de aynı yaklaşıma sahibiz.” Eyüp Akyüz, “Belediye alanında olduğu gibi her konuda faaliyet gösteren tesis kurulamıyor. ÇED bir anlamda çevreye zarar vermeden bu işin yapılabileceğini gösteren belge. Dolayısıyla OSB onu kabul ettiği zaman çevre ile bir sorunun olmaması gerekiyor. Sonuç olarak OSB’lerde çevre ile barışık olmak bakımından birkaç aşamalı kontrol olduğunu söylemek mümkün. Bir bakanlık tarafından kontrol var, ikincisi OSB’nin kendisi tarafından kontrol var, bir de çalışan şirketlerin otokontrolü var. Küresel çalışan, kurumsal çalışan şirketlerin etraflarında çevre ile sorun yaratan bir işletme olması pek mümkün değil. Bu tür şirketlerin üretim ve ihracatına da zarar vereceği için kabul görmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.
Toplam 141 hektar alana sahip
Ağaç ürünleri değerleme, lastik, kalıp, su yalıtımı membranı, metal, otomativ yedek parça, galvaniz ve boyalı saç, döküm pipet ve alüminyum döküm alanında faaliyet gösterilen Arslanbey OSB,141 hektar alana sahip. OSB’nin kuruluş tarihi 2003 yılı olmasına rağmen firmaların kuruluş tarihleri 1997 yılına kadar uzanıyor. Karma OSB olarak çalışan Arslanbey OSB’de ağırlıklı olarak metal, ahşap ve plastik sektörü faaliyet gösteriyor. Karayoluna 4 km, havaalanına 5 km, tren istasyonuna 3 km, limana da 15 km uzaklıkta yer alan OSB’de bir eğitim merkezi, tır parkı hizmet veriyor. OSB çevresindeki evsel atıklar ve endüstriyel atıkların arıtması için arıtma tesisi kurulmasına yönelik hazırlıklar sürüyor.