ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatına yönelik tarifelerin kapsamını genişletme kararı, küresel metal piyasalarını etkiledi. Alüminyum fiyatları Ağustos başından bu yana en düşük seviyelerine gerilerken, Çin’deki zayıf talep görünümü de baskıyı artırıyor.
ABD Ticaret Bakanlığı, çelik ve alüminyum ithalatına uygulanan yüzde 50 gümrük tarifelerinin kapsamını 407 ürün kategorisini kapsayacak şekilde genişlettiğini duyurdu. Buna göre makineler, ekipmanlar, vinçler, rüzgar türbini parçaları, taşıt parçaları ve mobilya iskeletleri gibi çelik veya alüminyumdan üretilmiş pek çok mamul artık yüksek tarife kapsamına alınacak. Bakanlık açıklamasına göre, söz konusu ürünlerdeki çelik ve alüminyum içeriği yüzde 50 oranında ek vergiye tabi olacak. Diğer malzeme içerikleri ise mevcut tarifeler üzerinden vergilendirilmeye devam edecek.
Fiyatlarda sert düşüş
Kararın açıklanmasıyla birlikte hem Şanghay hem Londra piyasalarında alüminyum fiyatları düşüşe geçti. Şanghay Vadeli İşlemler Borsası’nda en çok işlem gören alüminyum kontratı ton başına 20.560 yuan (2.864 dolar) seviyesine indi. Londra Metal Borsası’nda üç ay vadeli alüminyum kontratı ise 2.560 dolarla ağustos ayının en düşük seviyesine indi.
ABD’nin yeni tarife adımı, halihazırda zayıf seyreden talep görünümüyle birleşince fiyatlar üzerinde baskıyı artırdı. Çin imalat sektörünün yavaşlamaya devam ettiğine dair veriler, sanayi üretiminin beklentilerin altında kalması ve hem resmi hem de Caixin PMI anketlerinde daralmalara işaret etmesi, baz metal talebini aşağı çekti.
Arz artışı da baskı yapıyor
Fiyatların gerilemesinde arz tarafındaki gelişmeler de etkili. Çin’in temmuz ayı alüminyum üretimi geçen yılın aynı dönemine göre arttı ve 3,78 milyon ton oldu. Yıllık 45 milyon tonluk üretim tavanı, kapasite fazlası ve çevre kısıtlamalarıyla dengelenmeye çalışılsa da, talepteki yavaşlama fiyatların toparlanmasını zorlaştırıyor.
Avrupa’da savunma ve inşaat sektöründen gelen görece güçlü talep bu baskıyı dengelemeye yetmezken, ABD’nin yeni ticaret bariyerleri küresel fiyatların yönünü aşağı çekiyor.
“Ekonomiden çok siyasi motivasyon”
Uzmanlara göre Trump yönetiminin tarifeleri genişletmesinde ekonomik gerekçeler kadar siyasi motivasyon da öne çıkıyor. Caxton kıdemli döviz analisti David Stritch, “Bakır, alüminyum gibi temel üretim girdilerine getirilen tarifeler büyük ölçüde politik bir motivasyon taşıyor” değerlendirmesini yaptı. Bu yüzyılın büyük bölümünde dünyanın en büyük alüminyum üreticisi konumunda olan ABD, 2000’li yıllardan itibaren bu liderliği Çin’e kaptırmıştı. ABD’nin üretim gücü, ucuz enerji ve güçlü savunma-havacılık talebine dayanırken; Çin bugün küresel alüminyumun yarısından fazlasını üretiyor. Trump’ın sert ticaret adımları, bir yandan ABD’nin eski sanayi gücünü geri kazanma iddiasını yansıtırken, diğer yandan mavi yakalı seçmen tabanını konsolide etme çabasının da parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak kısa vadede bu politikaların sonucu, küresel alüminyum piyasalarında belirsizlik ve fiyat dalgalanması olarak öne çıkıyor
Küresel alüminyum talebi 101 milyon ton
Dalgalı bir dönemin ardından küresel alüminyum tüketimi toparlanma çabasında. Elektrikli araçlar, paketleme ve inşaat sektöründeki toparlanma bu trendi desteklerken, 2024’te 101,3 milyon ton olan tüketimin 2030’da 122 milyon tona ulaşacağı öngörülüyor. Asya Pasifik’in yüzde 66’lık payı bölgenin belirleyici rolünü ortaya koyarken, 2025 talebinin 104,7 milyon tona çıkması bekleniyor. Küresel kullanımın neredeyse yarısı ulaştırma ve inşaat sektörlerinden geliyor. BEV platformlarında hafifletme ihtiyacı alüminyum yoğunluğunu artırırken, inşaatta faiz indirimlerinin etkisiyle yüzde 3’ün üzerinde büyüme öngörülüyor. Ambalaj tarafında, özellikle içecek kutularında sürdürülebilirlik avantajı sayesinde yüzde 4,2’lik büyüme bekleniyor.