Temelleri 1917’de atılan Haver Farma, yüzyılı aşkın bir süredir faaliyetlerine devam ediyor. Son dönemde dikkat çeken bir atılım içinde olan kuruluş, Avrupa pazarlarına açılmak için de hazırlık yapıyor. Haver Farma CEO’su Dr. Can Hisarlı’ya planlarını sorduk, Haver Farma’nın dünü bugünü ve yarını hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
Dr. Can Hisarlı’nın verdiği bilgiye göre, kuruluş 2024 yılında 3,4 milyar TL olan cirosunu, bu yıl 4,5 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor. IMS verilerine göre, eczane satışlarında bulunduğu tüm pazarlarda 33’üncü sırada yer alıyor. Hastane kanalında ise, özellikle ampul ve flakon satışlarında Türkiye’nin en büyük üçüncü firması konumunda.
Dr. Can Hisarlı kuruluşu “Haver Farmayalnızca bir ilaç şirketi değil; Türkiye’nin sağlık hafızasında iz bırakan, bu topraklardan doğmuş bir iyileşme hikâyesidir. Adını Farsçada “güneşin doğduğu yön” anlamına gelen Haver kelimesinden alan marka, bir asrı aşan yolculuğunda doğudan doğan umut olmayı sürdürmüştür.” sözleriyle tanımlıyor.
Haver Farma nasıl doğdu?
Haver Farma’nın köklü geçmişi, Eczacılık Mektebi mezunu Ömer Hikmet Bey’in 1915 yılında Çengelköy Eczanesi’ni devralması, burayı aynı zamanda bir laboratuvar olarak kullanması ve 1917 yılında ilk tıbbi müstahzarları üretmesiyle başlıyor.
1918 yılında Haver Hanım ile evlendikten sonra labaratuvarın ismini “Haver Laboratuvarı” olarak değiştiren Ömer Hikmet Bey, 1923’te üretimi bir köşke taşıyarak büyüme yolunda önemli bir adım atıyor.
1948’te labaratuvar yeni kuşağa, Rasin Güneyman’ın yönetimine geçiyor ve 70’lerin sonuna kadar üretime aile devam ediyor. 1978’de Selçuk Camcı ile tanışmalarıyla yeni bir dönemin kapısını aralayan şirketin yönetimi de kısa sürede Camcı ailesine devrediliyor.
Bu yeni dönemde neler oldu?
1980’lerden itibaren Camcı Ailesi’nin Beykoz’da bulunan tesisine taşınarak üretim kapasitesini genişletiliyor. 2000’li yıllarda Ar-Ge yatırımları ve Haver Trakya tesisinin devreye girmesiyle, Haver yalnızca yerli değil, küresel bir sağlık oyuncusuna dönüşüyor.
Haver Farma bugün hangi konumda?
Haver Farma, “olmazsa olmaz” denilen hayati ilaçları Türkiye’de üretmeye odaklanan, yerli kaynakları önceleyen bir milli ilaç markasıdır. Doğumda zorunlu kullanılan tek kaynaklı ilaç; yoğun bakımda kullanılan beslenme solüsyonu benzeri çok kritik ürünleri üretiyoruz. Türkiye’de ilk defa yerli onkoloji ilacını da biz ürettik. Tüm bu ürünler, dışa bağımlılığı azaltacak ve halk sağlığı için stratejik birer kazanım sağlayacak.
Haver Farma aynı zamanda Türkiye’nin “100 Yıllık Markalar Derneği”ne kabul edilen ilk ilaç firması. Bir asrı aşan varlığıyla, bu topraklardan doğmuş; ülkenin ilacını yine bu topraklarda üretmiş bir markanın onurunu taşıyor.
Bu ürünler hangi aşamada?
İlk ikisi geçtiğimiz yıl pazara verildi, sonuncu ve bunun gibi diğer üzerinde çalıştığımız ilaçlar ticarileştikçe yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sağlık sistemi açısından da tarihi bir dönüm noktası olacak.
Üretim nerede yapılıyor?
Üretimimizin büyük kısmı, 2022’de modernize edilen Haver Trakya tesisinde gerçekleşiyor. Ampul, flakon, serum, şurup, süspansiyon ve OTC ürünleri gibi ulusal sağlık sisteminin ihtiyacı olan ürünlerimiz var. Özellikle, afet dönemlerinde yerli üretici olarak ulusal sağlık sistemine kesintisiz tedarik sağlayarak büyük sorumluluk üstleniyoruz
Ar-Ge yatırımlarınız ne durumda?
Marmara Teknokent’teki gelişmiş Ar-Ge merkezimiz 40 kişilik uzman kadrosuyla ihracat potansiyeli taşıyan, yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesine de odaklanıyor. 35’ten fazla ülkeye ihracatımız var.
Gelecek planlarınız neler?
Önümüzdeki dönemde Avrupa GMP sertifikası alarak Almanya, Fransa, İtalya gibi pazarlara açılmayı hedefliyoruz. 2025 yılı içinde halka arz planımız var.
Önümüzdeki aylarda, Haver Farma payları Borsa İstanbul’da halka arz edilecek. Buradan sağlanacak kaynağı grubun yatırım, işletme sermayesi ve finansal yapı güçlendirme alanlarında değerlendireceğiz.