YASEMİN BAL
Türkiye’de internet üzerinden oynanan yasa dışı bahis hacminin çok büyük olduğunu ve MASAK’ın şüpheli işlem analiz verilerinden, pazar geliri verilerinden, medya araştırma tahminlerinden ve 2023 yılında 168.000, 2024 yılında 233.000 internet sitesinin yasaklanmasından anlayabiliyoruz.
Resmi kabul görmüş yasa dışı bahis geliri tahmini 1,1 milyar dolar olarak raporlansa da metodolojisi doğrulanmamış kara para hacmine ilişkin tahmini 55 milyar dolar olduğuna dair medya paylaşımlarıyla karşılaşıyoruz.
Yasa dışı bahisin toplumun bütün katmanlarını etkileyen en önemli sonucu vergi gelirlerinde gerçekleşen kayıptır. Vergi dışı kalan yasa dışı bahis gelirleri kurumlar vergisi veya gelir vergisi, KDV, stopaj gibi vergi kalemlerinin ödenmediği sonucuna doğrudan varabiliyoruz. Hem doğrulanmış rakamlara hem tahmini rakamlara göre tahsil edilemeyen verginin bütçede oluşturduğu deliğin büyüklüğü ilk bakışta bile görülebilmektedir. Resmi yasa dışı bahisin pazar geliri 1,1 milyar dolar olduğuna göre; illegal pazar bu büyüklüğün 2–3 katı olduğunu öngörürsek, toplam brüt oyuncu harcamasını 3–4 milyar dolar olarak hesaplayabiliriz. Bunun da vergi oranı etkisi (doğrudan ve dolaylı) hesaplanırsa yıllık vergi kaybı 100 dolar seviyesinde hesaplanabilir.
Eğer doğrulanmamış metodolojiye göre yasa dışı bahisin pazar miktarı olarak 55 milyar doları baz alırsak; vergi kaybı ve kara para hacmi ekonomik olarak çok ciddi makro etkisinin, kamu gelirlerinde devasa açığın, finans sisteminde risk ve sosyal maliyet artışının, sosyal ve kültürel çürümedeki ucubik büyüklüğün yaratabileceği sonuçları düşünmek gibi vicdanlardan oluk oluk kan akıtmaya yetecektir.
Paravan şirket ve kripto ağlar, adeta yasal kurumların yerine geçiyor
Yasa dışı bahiste, bahisçilerin bahis parası, önce ödeme sağlayıcıları veya elektronik cüzdanlarda toplanıp banka kayıtlarına aktarılmaktadır. Akabinde kriptoya çevrilerek kayıt dışı sermaye hareketleri oluşturulmaktadır. Kayıt dışı sermaye hareketlerinin kontrol edilmesi adeta imkansızlaştırılmakta ve sermaye kaçışının hızlandırılması her türlü denetimden uzak hale gelmektedir. Yüksek kâr ve düşük vergiyle bir azınlığın elinde toplanan bu para, kayıtlı gelir elde edenlerin ödediği vergi yükünün artması meşruiyeti sorgulatacak sonuçlar doğurduğu gibi, gelir adaletsizliği ve toplumsal gerilime sebebiyet vermektedir. Devletin vergi tabanının daralması, kamu harcamalarının borçla veya para basımıyla finanse edilmesi enflasyonun artmasına ve toplumsal sözleşmenin aşınmasına sebep olmaktadır. Kayıt dışı sermayenin gölge ekonomik aktörleri paravan şirketler ve kripto ağlar ile kaçak altın, enerji, gayrimenkul ve borsa spekülasyonu gibi başka alanların da kirlenmesine sebep olabilmektedir. Üstelik paravan şirket ve kripto ağlar adeta yasal kurumların yerine geçerek istihdam yaratmakta, borç vermekte, yatırım yapmakta özgürleşmektedir. Bu süreçte hiçbir etik ve yasal denetim ilkesine tabi olmadığı için devlet yerine mafya, bürokrasi yerine aracı tipolojisinin kök salmasına neden olabilmektedir.
Resmi ve yerleşik sektörlerdeki haksız ve çarpık rekabetin, devletin sınırlı ve lisanslı bahis kuruluşlarının (milli piyango, iddia ve benzerleri) elde edebileceği gelirlerin düşmesine neden olmaktadır. Yasal sektörün büyümesinin sekteye uğraması, istihdam ve regülee edilmiş değer zincirinin zayıflaması da cabasıdır.
Kadim Anadolu kültürünün ana dokusunu oluşturan “kamu rızası”, “bereket”, “helal kazanç” kavramları, yasa dışı bahis geliri ve bu gelirle genişleyen ve derinleşen sosyolojik ve kültürel deprem “bereketin kaybolması” diye ifade edilebilecek vahim bir tabloya bürünmektedir.
Ahlaki kurallar ve etik ilkeler, fırsatçılık ve pragmatizme teslim olurken meşru hile kültürü ve kolektif güven kaybı derinleşmekte ve genişlemektedir. Devlet otoritesine duyulan güvenin sarsılması, toplumsal sözleşmenin zedelenmesi, kamu politikalarının deforme olması ve hukuk sistemindeki çifte standart algısını güçlendirmektedir. Yeşilay verilerini incelediğimizde; yasaklı madde ve zararlı maddelere bağımlılık, aile içi ekonomik kayıplar, uzun vadede sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarının artışı ve bunların prodüktivite kayıtları, sosyal harcamaların ekonomik maliyetinin ek yükü de yarayı derinleştiren etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal ve kültürel zararların parayla düzeltilmesi mümkün olmayan sonuçları derinlemesine düşünmemizi gerektirmektedir.
Kolluk gücü ve hukuk maliyetini artırıyor
Yasa dışı bahis ve yasa dışı bahis geliriyle bürünülen sermayenin gölge aktörlerinin en önemli faaliyetlerden birisi de kara paranın aklanması sürecidir. MASAK rehber ve otomasyon verileri analiz edilerek, aklama mekanizmasının e-para kuruluşları, kripto ağları, aracı bağlar ile bankacılık sistemine paranın geçişini sağlamaya yönelik olduğunu görmekteyiz. Bankacılık sistemine bulaşmasının oluşturacağı itibar riski ise toplumun bütün katmanlarını derinden etkileyecek unsurlardan birisidir.
Bütün bu süreçte kolluk gücü ve hukuk maliyetlerinin arttığını da rahatlıkla söyleyebiliriz. Yasa dışı bahis çeteleri, ekonomik sıkıntı çeken lise ve üniversite öğrencileri ve işsiz gençlerle temasa geçmektedir. Bu gençler “hesabına para gelecek, benim hesaplarımda icra var, benim hesaplarım sorunlu vs. gibi” yalanlarla kandırılmakta, hesaplarına paralar aktarılmakta ve bu paraları kripto ağlara göndermesi sağlanmaktadır. Bu organizasyonu yapanlar değil, nihai itibarla kandırılarak yargı önüne çıkan gençlerin ceza alması söz konusu olmaktadır. Bu durumda pırıl pırıl bu gençler “nitelikli dolandırıcılık” gibi ağır suçlarla sabıkalanmakta ve gelecekteki umudumuz olabilmeleri de imkansızlaştırılmaktadır
Yargı önüne gelen dosya üzerinden bu gençleri “nitelikli dolandırıcı” ilan etmektedir. Gençlerin geleceklerinin yakıldığı bu süreçte yargının ekonomik yükü ve iş yükü de olabildiğince artmaktadır. Yasa dışı bahis oynatanların oluşturduğu idari ve yargı yükünün yanı sıra, banka hesap hareketleri, elektronik ödeme kayıtları, ödeme/para çekme işlemleri, ödeme hizmet sağlayıcılarının bildirimleri ve siber takip yoluyla yapılan tespitler, BT incelemeleri ile yasa dışı platformlara erişim ve üye olma kayıtları incelenerek oynayanlar tespit edilmekte ve idari para cezaları uygulanmaktadır. Yasa dışı işletmelerin kapatılması, yasa dışı bahis oynatan ve oynayan kişilerin soruşturulması, yargılama, idari para cezaları gibi sonuçlara ulaşılabilmesinin operasyon ve yaptırım maliyetleri azımsanamayacak seviyelerdedir.
Devleti zayıflatıp, mafyatik yapıları güçlendiren, emeğin ve ekmeğin itibarını düşürüp fırsatçılığı körükleyen, toplumsal barışın görünmez düğümlerini çözüp kaosa sebebiyet veren yasa dışı bahis ve yasa dışı tüm gelirlere yönelik eylem planlarının artırılması zorunluluğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.