Küresel öngörüler, yapay zekanın önümüzdeki 5 yılda iş yapış biçimlerini derinden etkileyeceğini ve 10-15 trilyon dolarlık ek ekonomik değer yaratacağını gösteriyor. Boston Consulting Group’un araştırmalarına göre, yapay zekayı stratejik karar süreçlerine entegre eden üretim şirketlerinin rekabet avantajı %36 oranında artıyor.
Yapay zeka Türkiye ekonomisi için de çok önemli bir fırsat sunuyor. Özellikle üretim sektörünün yapay zekaya yatırımlarına öncelik vermesi gerekiyor. Ülkemizde üretim ve sanayi sektörü, toplam ihracatın yaklaşık %95’ini gerçekleştiriyor ve 6 milyondan fazla kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye'deki sanayinin gayrisafi hasılaya oranı %30 civarında. Sadece üretimde bu oran %16-20 arasında.
Yapay zeka ekonomik ve kültürel yaklaşımı da dönüştürüyor
Ülkemizin en önemli sanayi kuruluşlarından Zorlu Holding’in Teknoloji ve Dijital İş Geliştirme Grubu Başkanı Burak Aydın yapay zekanın önemini şu cümlelerle ifade ediyor. “Bizim üretim sektörünü mutlaka yapay zeka ile daha yenilikçi hale geçirmemiz lazım. Türkiye için çok kritik bir dönüşüm. Türkiye'nin yapay zeka stratejisi 2021 yılında yazıldı. Bu konuda artık somut adımları da görmeye başlayacağımız bir döneme girmeliyiz. Çünkü yapay zeka sadece teknolojik bir gelişme olmayıp, ekonomiyi ve kültürel yaklaşımı da dönüştüren bir inovasyon. Bundan dolayı yapay zekaya ayak uyduramayan ya da varlığını göz ardı eden şirketlerin acilen bu tutumdan vazgeçmeleri ve yapay zeka teknolojisini üretimden insan kaynaklarına kadar tüm iş süreçlerine dahil etmeleri gerektiğini düşünüyorum.” yorumunu yapıyor.
Burak Aydın Zorlu’nun yapay zeka yaklaşımının uzun yıllara yayılan dijitalleşme yolculuğunun bir devamı olduğunu ifade ediyor. Zorlu, Akıllı Hayat 2030 vizyonu doğrultusunda, yaklaşık 8 yıl önce dijital dönüşüm, ileri teknoloji ve inovasyonun kurum kültürünün merkezine alarak bu alanda sağlam bir temel atmıştı. Burak Aydın, bu dönem içinde sadece teknolojik altyapıya değil; aynı zamanda kültürel dönüşüme ve çalışan deneyimine odaklanan öncü projeler hayata geçirildiğini söylüyor:
"Grup olarak üretim tesislerimizde ve iş süreçlerimizde dijital dönüşümü sürekli geliştiriyor; verimlilik, kalite ve esneklik gibi temel kriterlerde iyileşmeler sağlıyoruz. Benimsediğimiz teknoloji odaklı yaklaşım, yalnızca operasyonel performansı artırmakla kalmıyor; aynı zamanda enerji tüketimi, su ve malzeme kullanımı gibi alanlarda daha etkin kaynak yönetimi yapmamıza ve sürdürülebilirlik hedeflerimizi güçlendirmemize olanak tanıyor.”
Dönüşümde kültür ve insanın önemi
Yapay zeka dendiğinde herkesin teknolojiye odaklandığını, ama asıl önemli olanın kültürel dönüşüm olduğunu ifade eden Aydın, yapılan araştırmaların teknolojik dönüşümün yalnızca %30’unun teknoloji, %70’inin ise kültür ve insanla ilgili olduğunu gösterdiğine dikkat çekiyor: “O yüzden sadece teknoloji konuşmak ya da uygulamak tek başına bir anlam ifade etmiyor. Çalışanların nasıl dönüşeceği, tüm organizasyonun uyum içerisinde teknolojik dönüşüm hedefine nasıl ilerleyeceği ve bunu nasıl bir kurum kültürü içerisinde yapacağı çok önemli.”
Dijital dönüşüm projelerinde sadece %28'i başarıya ulaşıyor, yapay zeka projelerinde oranlar tek haneye düşebiliyor.
Burak Aydın, yapay zeka projelerinin bütün dijital dönüşüm projeleri gibi iyi niyetlerle başladığını ama çıktısının istediği yere gitmediğini belirtiyor: “Ama biz Zorlu Grubu’nda inanıyoruz ki bütün projeler ilk konulduğu hedeflere doğru gitmeyebilir ama kültürel dönüşümü tetikler bu… Çünkü tüm araştırmalar gösteriyor ki; işin kolay tarafı teknoloji. Zor tarafı kültür ve insan dönüşüm. Çünkü dijital odaklı kültürel dönüşüme direnç var bütün dünyada. Herkes yapay zeka işimi elimde alacak mı diye düşünüyor…”
Yapay zeka neler getirecek? Zorlu Holding yapay zeka süreçlerini nasıl yönetiyor?
Burak Aydın Zorlu Holding’in gelecek vizyonu hakkındaki sorularımızı yanıtlarken, en çok gençlik üzerine vurgu yaptı. AIPA Derneği’nin Gelecek Araştırması raporuna göre, 17-27 yaş arası gençlerin %48’i yapay zekanın söylediklerini sorgulamadan kabul ediyor. Burak Aydın bu nedenle, gençlerle bir araya gelebilmenin ve 21. Yüzyıl kariyerine gerekli yetkinlikleri edinme süreçlerinde onların destekçisi olabilmenin, kurum kültürleri açısından son derece değerli olduğunun da altını çizdi
Önümüzdeki 5-10 yılda Yapay zeka sanayi alanını nasıl etkileyecek?
Sanayide dijital dönüşüm, siber güvenlik, bulut teknolojileri ve büyük veri analitiği gibi başlıklar da gündemdeki önemini koruyacak. Özellikle üretim, enerji ve finans sektörlerinde süreç optimizasyonu ve verimlilik artışı sağlayan dijital çözümlere olan talep hızla artacak. Sürdürülebilirlik ve yeşil dijital dönüşüm odağında, çevresel etkileri azaltmayı hedefleyen teknolojilere olan ilginin de artarak süreceğini düşünüyorum.
Türkiye’de analitik yapay zeka ve üretken yapay zeka uygulamalarının gelişimi hız kesmeden devam ediyor. İlerleyen dönemde bu iki alanın çok daha fazla ön planda olacağını düşünüyorum.
Biz de grubumuzun uzun vadeli değer yaratma yaklaşımıyla uyumlu şekilde, bu alanlardaki ilerlemeleri takip ederek, yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu çerçevede üç yıllık planımız kapsamında yapay zeka odaklı dönüşümün sağlayacağı katkı ile Zorlu Grubu’nu inovasyon anlamında daha da güçlendireceğiz.
İleri teknoloji ile birlikte aslında eğitimin ve okulların yapısı da değişiyor. Gençler Daha farklı yetkinliklere ihtiyaç duyuyorlar? Eğitimi sorguluyorlar…
Evet, ben çocuklarımın geleceğiyle ilgili onlarla sohbet ederken sizin kendinizi çok boyutlu, çok yönlü yetiştirmeniz lazım diyerek yönlendiriyorum. Sentezlemenin, yaratıcılığın, problem çözme gücünün eder olacağı bir yöne doğru gidiyoruz. Evet üniversite önemli ama bizim zamanımızdaki kadar önemli değil. Çünkü tamamen sadece çalışmanın, sadece zeki olmanın değil; yaratıcılığın, sentez gücünün, problem çözme gücünün, yılmamanın öne çıkacağı bir döneme doğru doğru gidiyoruz.
Yapay zeka ile birlikte kariyere bakış açısı nasıl değişiyor?
Şu anda herkes yapay zeka yüzünden işimi kaybeder miyim diye düşünüyor ama bu bir yanılgı. Oysa yapay zeka insanın yerini almak yerine insan gücünü daha verimli kılar; bu sayede yapay zeka inovasyonlarına uyum sağlayanlar için kariyerlerinde pek çok yeni fırsat doğacağı unutulmamalıdır.
MZV olarak, MEF Üniversitesi işbirliğiyle 2015’ten bu yana MZV-MEF YetGen 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı’nı destekliyoruz. Bugünün gençlerinin yalnızca akademik veya teknik bilgilerle değil, 21. Yüzyılın gerektirdiği yetkinliklerle donanmış olmaları gerekiyor. 2015 yılında Mehmet Zorlu Vakfı bursiyerleriyle başlayan program, bugün 13 bine yakın öğrenciye ulaşmış durumda.
Etkinliklerde edindiğim gözlemler, gençlerin yapay zekayı kariyer fırsatları ve verimlilik aracı olarak gördüğünü gösteriyor. Yapay zeka doğru kullanıldığında bireysel öğrenmeyi kolaylaştırıyor ve insana kendi kendini geliştirme imkânı sunuyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta, yapay zekadan gelen bilgileri sorgulama becerisini geliştirmek olacak. Eleştirel düşünme yetkinliklerinin gelişimi, gençlerin gelecekteki başarılarını destekleyen güçlü bir araç konumuna geçecek.
Önümüzdeki dönemde iş yaşamına katılacak gençlerde hangi özellikler aranacak?
Düzenli AI kullanıcılarının %49’u işlerinin önümüzdeki 10 yıl içinde yok olabileceğini düşünüyor. Bu sebeple yapay zeka odaklı yeni iş akışlarına uyum ve yeniden beceri kazanma (re-skilling) daha fazla öne çıkacak. Yapılan araştırmalarda Z kuşağının %50’sinin YZ ve iş başında öğrenmenin üniversite diplomasından daha değerli olacağını düşündüğünü gösteriyor. Son dönemde YZ ile bağlantılı iş ilanlarında üniversite diploması şartı azalırken yetkinlik bazlı işe alımın öne çıkması da bunu teyit ediyor. YZ insan becerilerini tamamlarken önümüzdeki dönemde iletişim, problem çözme ve yaratıcılık daha da öne çıkacak.
Yapay zeka dönüşümü çok kolay ve kısa vadede olacak bir şey değil; toplumsal bir dönüşüm gerekiyor…
Teknolojik ortamda yapay zekanın tetiklediği bir kırılma yaşanıyor. Yapay zeka beraberinde önemli riskler getirirken aynı zamanda büyük fırsatlar da yaratıyor. Ama hayati olduğunu herkesin kabullenmesi lazım. Bütün dünya bunu kabullenmeli. Bu zor. Neden zor? Küresel ekonomi sıkıştığı için bütün dünyada kısa vadeli işler, orta ve uzun vadeli dönüşüm projelerini çok gölgeleyebiliyor.
Tabii. Çünkü her yerde bir hayatta kalma meselesi var…
Evet. Ama şu anda yapay zeka veya dijital projelerin önemi, 3 sene önceki öneminden çok daha arttı. Dolayısıyla şunu deme lüksümüz yok. Ya bir dakika biz ilk önce bu tarafta şu operasyonel problemleri çözelim, gerisine sonra bakarız. Maalesef ki hayır. Yani öyle bir dünya yok. Bunun aynı anda ileriye doğru gitmesi lazım. Bunu bekletelim, bunu sonra, bunu ilk önce... Böyle bir sıralamayla gitmemiz söz konusu değil. Nasıl ki sanayi çağında buharın gücü tetikleyici bir rol oynadıysa bugünün buharı da yapay zeka aslında. Her geçen gün artan küresel rekabet ve imalat sektörlerinin dönüşüm ihtiyacı, ileri teknolojiyi ve özellikle yapay zekayı üretim süreçlerine entegre etmeyi bir tercih değil zorunluluk haline getirdi. Ülke olarak katma değerli ihracata dayalı bir üretim gücü oluşturmak istiyorsak yapay zeka odaklı yenilikçi teknolojileri sanayimizin kılcal damarlarına kadar yaymalıyız.
Siz bu doğrultuda ne yapıyorsunuz?
2024 Şubat ayı itibariyle, Grubumuz’da, ileri teknoloji ve yapay zeka odaklı, adını “YaZ” olarak koyduğumuz bir kültürel dönüşüm programı başlattık. Yapay zekanın Y ve Z'si büyük, a küçük. Adıyla da yapay zekayı anlatıyor. Öyle bir program olsun ki anlatması ve uygulaması kolay olsun istedik. Belirli farzlar daha iyi hareket etsin. Ve bir bütün dönüşüm programı da olsun. Çalışanlara diyoruz ki “Yapay zekayla kendi geleceğini yaz, kariyerini yaz, şirketinin geleceğini yaz.”
Nasıl yapacaklar bunu?
YaZ programını farkındalık, eğitim, proje geliştirme, değerlendirme ve ödüllendirme olmak üzere beş aşamalı bir yolculuk olarak kurgulayarak bu dönüşümü başlattık. Bir senede bitecek değil. Yani 3 sene minimum devam etmesi lazım. 3 senenin sonunda bir şeyler görmeye başlayacağız. Hem kültürel anlamda hem de bu program çerçevesinde ortaya çıkacak projelerin çıktıklarını çok net bir şekilde ortaya koyacağız.
Kısa vadede önceliğimiz, Holding genelinde yapay zeka farkındalığını artırmak oldu. Dedik ki önce bütün çalışanlara yönelik farkındalık programı başlatalım. Yapay zeka ile çalışanlar neleri nasıl değiştirebileceğinin farkında olsunlar. 9 bine yakın çalışanı bu sürece dahil ettik. Mavi yaka da var ama öncelikli olanlar beyaz yakaydı. Farkındalık programı yönetim kurulu seviyesinden işe giren uzman yardımcı seviyesine kadar herkese dokunsun istedik. Bu başlık altında, çok kapsamlı bir çalışma başlattık. Haber bültenlerinden podcastlere, youtube videolara kadar çoklu ortamda örnekleri paylaştık. Farkındalık yarattıktan sonra bu yetmez dedik. Sonrasında farkındalık çalışmalarını eğitim programıyla ileriye taşıdık. Önce genel bir eğitim düzenledik. Herkese Yapay zeka nedir? Yapay zekanın neleri nasıl değiştirebiliriz bunları anlattık. Çok detaylı eğitimler oldu.
Hangi bölümler eğitim aldı?
Stanford'dan Doç. Dr. Nazım Kemal Üre iş birliğiyle yüzde yüz online eğitimler yaptık. Bu eğitimleri sonra sınıf içi eğitimlere dönüştürdük. Tabi zaten genel eğitim vermek yeterli değil. Çünkü pazarlamanın, insan kaynaklarının yapay zekayı nasıl kullanacağını göstermeniz gerekiyor. Kimi yapay zekayı genel eğitimle kullanıyor, kimi kodlama yapıyor. O yüzden eğitimleri derinleştiriyoruz. Müthiş bir ilgi var eğitim programına. Biz 3'er saatlik 3 tane eğitim yaptık. Doç. Dr. Nazım Kemal Üre ibirliğiyle hayata geçirdiğimiz, Zorlu Holding beyaz yaka çalışanlarına özel online eğitim serisine 3200 çalışanımız katıldı. Bu 9000 kişilik bir ekip içerisinde ilk aşamada oran olarak çok iyi bir rakam.
Gelecek planlarınız ne?
Hem teknik hem de iş süreçlerine odaklanan farklı seviyelerden oluşan eğitim programlarıyla 1.000’in üzerinde çalışma arkadaşımızın yapay zeka alanında ileri seviyede yetkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Herkese açık eğitimlerin yanı sıra, şirketlerimizde yapay zeka alanında öncülük üstlenen çalışma arkadaşlarımıza ve farklı departmanların özgün ihtiyaçlarına yönelik hedefli eğitim içerikleri de düzenliyor, yetkinlik gelişimini derinleştiriyoruz. Genel eğitimlerin sonrasında sınıf iç eğitimlere başladık. Mesela Vestel’de çok iyi, 300 kişilik yazılım ekibimiz var. Ürettiğimiz cihazların yazılımlarını yapıyoruz. Olduğu gibi yazılım alıp yüklemiyoruz. Ekipler firmware yazıyorlar. İşte o arkadaşlarımıza özel yapay zeka eğitimi verdik, çok büyük ilgi gördü.
YaZ kapsamında eğitimden sonra proje geliştirme fazını duyurduk. Bu çerçevede çalışanlarımızın projelerini görünür kılabilecekleri ve kurumsal proje envanterine dahil edebilecekleri bir platform olan YaZ Portal’ı hayata geçirdik. YaZ Portal’a kısa sürede çalışanlarımız tarafından 400’den fazla proje girişi yapıldı. Bu proje önerilerinden, etkisi yüksek ve daha kolay uygulanabilir olan 120 tanesini, etkisi büyük olacağı için öncelikli proje olarak seçtik. Bu sene ilk 120 projeyi bir noktaya getirmek istiyoruz, sonra diğerlerine geçeceğiz. 2026’da yapay zeka projeleriyle müşterilerin nabzını daha iyi tutmayı bekliyoruz.
Zorlu’yu dönüştürmek yetecek mi? Birlikte çalıştığınız iş ortakları, bayiler ve tedarikçileri bu sürece dahil edecek misiniz?
Türkiye, özellikle bizim gibi büyük grupların endüstri 4.0 dönüşümünde kaydettiği ilerlemeyle ileri teknoloji ve dijitalleşme alanında rüştünü ispatladı. Şimdi yapay zeka ile birlikte bunu daha da ileri taşımamız gerekiyor. Yapay zeka KOBİ’lerden büyük sanayi gruplarına kadar üretimde verimlilik artışı, maliyet düşüşü, kalite iyileştirme ve yenilikçi ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi konusunda önemli fırsatlar yaratıyor.
Tabii bu dönüşüm çok kolay olmayacaktır, özellikle KOBİ’lerin sürece dahil edilmesi hem çok zor hem de çok kritik. Çünkü tüm endüstriler bir ekosisteme sahip, büyük ölçekli firmaları dönüştürseniz bile KOBİ’leri sürece dahil etmediğiniz sürece gerçek bir dönüşümden söz edemeyiz. Büyük verinin tüm ekosistemin yararına kullanılması da çok önemli bir konu. Eğer veriyi doğru analiz edip etkili ürün, hizmet ve çözümlere dönüştürürseniz yapay zeka uygulamalarını ölçek açısından büyük ve verimli sonuçlara dönüştürmeniz daha kolay olur. Biz de Zorlu Holding olarak bu farkındalıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bu doğrultuda neler yapılıyor?
Zorlu Holding olarak, 26 bine yakın çalışma arkadaşımız, servis, bayi ve tedarikçilerimizle birlikte 80 bini aşan paydaşımız ve 60'tan fazla şirketimizle Türkiye’nin en büyük gruplarından biri durumundayız. İş ortaklarımız, tedarikçilerimiz ve start-up’larla işbirliği yaparak yapay zeka odaklı dönüşümü tüm ekosisteme yaymayı hedefliyoruz. Eğitimlerimize ve etkinliklerimize adım adım tüm paydaşlarımızı dahil ediyor, geliştirdiğimiz uygulamaları zamanla iş ortaklarımıza da açıyoruz. Böylece ülkemizde yapay zeka dönüşümünün yaygınlaşmasına öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Yapay zeka odaklı dönüşüm sürecimizin bir parçası haline getireceğimiz start-up’ları destekleyerek ekonomiye kazandıracağız. Aynı zamanda kendi iş yapış biçimimizi de start-up mantığıyla yeniden kurgulamaya odaklanıyoruz. Daha hızlı, daha çevik, daha yenilikçi çalışacak; kompakt ekiplerle büyük etki yaratacak projelere imza atacağız.
Bu anlayışla Zorlu Holding ekosisteminde yapay zekayı kültürel bir dönüşüm olarak ele alıyor, bu doğrultuda ilerliyoruz.
Yaptığınız çalışmalardan bir örnek paylaşabilir misiniz?
Örneğin üç hafta önce Zorlu PSM’de Üretimde Yapay Zeka etkinliğini herkese açık olarak düzenledik. 250 kişi olarak planlıyorduk, 350 kişi katıldı. Sektörlerimizdeki ekosistemde üretim yapan herkesi, Üretimde Yapay Zeka Sahnesi dediğimiz bu etkinliğe davet ettik. Sadece büyük şirketler ve KOBİ’ler değil start-upları da çağırdık. Teknoloji mentorlarını çağırdık, örneğin dedik ki buyrun gelin bize Nvidia’yı anlatın. Yapay zeka ile ilgili Avrupa Birliği kapsamındaki gelişmeleri anlatın, büyük dönüşüm projelerini anlatın. Alanında uzman farklı konuşmacılar hepsini anlattı. Çok güzel ve keyifli bir etkinlik oldu. Yoğun bir ilgi vardı. Bu etkinliklerin devamını planlıyoruz….
Start-up’lara bakış açınız nasıl?
Ar-Ge ve inovasyon artık start-uplardan geliyor. Artık bir insanın tek meslekle değil birçok mesleği yapmak zorunda olduğu bir dünyaya giriyoruz. Emeklilik gelmeyecek. Herkes daha farklı meslekleri icra edecek. Bu da yapay zekâ ile olacak aslında. Yapay Zeka bilgiyi demokratikleştirmek konusunda önü çok açıyor. Bu bir yere kadar geldi hem dünyada hem de Türkiye’de. Şimdi yapay zekâ ile çok daha ileriye doğru çıkacak. Sam Altman, artık “solo unicornlar “dönemi geldi diyor. Yani bir kişinin kurduğu bir şirketin “unicorn” olacağını göreceğiz diyor…
Start-upları da mutlaka yapay zeka ile dönüşümün merkezine çekmemiz gerekiyor. Hem iş ortaklarımız hem de Zorlu Grubu için bunu yapmak istiyoruz. Ventures şirketimiz sebebiyle bizim için bu kolay. Hem start-uplara yatırım yapıyoruz hem de Türkiye'nin önde gelen portföy yönetim şirketi Tacirler Portföy ile Vestel Ventures ortaklığında bir Geleceğe Etki Fonu var. Orada da start-uplara yatırım yapıyoruz. Oradan da besleniyoruz.
Kısa dönemde ne tür bir fayda elde edeceksiniz?
1, 2 ve üç yıllık planlarımız var. Daha önce de anlattığım gibi YaZ Programı kapsamında devreye aldığımız YaZ Portal’a kısa sürede çalışanlarımız tarafından 400’den fazla proje girişi yapıldı. Bu proje önerilerinden, etkisi yüksek ve daha kolay uygulanabilir olan 120 tanesini öncelikli proje olarak seçtik. Bu sene ilk 120 projeyi bir noktaya getirmek istiyoruz, sonra diğerlerine geçeceğiz. 2026’da yapay zeka projeleriyle müşterilerin nabzını daha iyi tutmayı bekliyoruz.
Hangi konularda projeler üretiyorsunuz?Projeleri “Analitik Yapay Zeka”, “Üretken Yapay Zeka”, “Dijitalleşme”, “Görüntü İşleme”, “Robotik Süreç Otomasyonu (RPA)”, “Artırılmış Gerçeklik (AR)”, “Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM)” ve “İş Zekası” kategorilerinde sınıflandırdık. Yaptığımız analizler sonucunda, üretken yapay zeka projelerinin kısa vadede hızlı kazanım sağlayacağını, analitik yapay zeka projelerinin ise en yüksek finansal katkıyı sunacağını öngörüyoruz. CRM tarafında birçok şey yapıyoruz. Örneğin bir müşteri talebinde servis göndermeden sorunu nasıl çözeriz buna bakıyoruz. Çağrı merkezine arama geldiğinde artık büyük veriye göre yapay zekanın yönlendirmesiyle servis göndermeden bazı çözümleri üretebileceğiz. Ar-Ge kapasitesi çok yüksek bir şirketiz. Yapay zeka sayesinde artık 6 ayda bir proje geliştirmek yerine 6 haftada nasıl bir proje geliştiririz buna odaklanıyoruz. Daha hızlı ürün geliştirme, daha inovatif ürün geliştirme. Çünkü süreyi zaten yapay zeka ile hızlı hızlı yapabiliyorsunuz. Bizim yapay zeka ile ilgili çok fazla projemiz var ama hepsini ölçümlüyoruz.
Projeler sahipleniliyor mu?
Biz bu dönüşümü Zorlu Grubu’nda yaparken herkesin çok iyi sahiplenmesini sağlayacak şekilde hareket ediyoruz. O yüzden Yönetim Kurulumuzun da sahiplendiği bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Zaten gelen projelerin bu kadar yüksek olması da bu sahiplenmenin bir göstergesi aslında. Sahiplenmenin de ötesinde bu projelerin hayata geçmesi lazım ki biz YaZ programının 4. fazı olarak bunu koyduk. Ayrıca tabii ki yapılanların takdir edilmesi, ödüllendirilmesi de önemli. 5. faz olarak takdir-teşekkür aşamasını uygulamaya koyacağız. Tüm bunları 3 sene boyunca yaparsak başarı gelecektir diye inanıyoruz. Projeleri yakından takip ediyoruz, hedeflerle ilerliyoruz. Stratejik etki, finansal etki hepsini değerlendiriyoruz.
Kendi yaptıkları işlerle ilgili mi yoksa farklı projeler mi?
Kendi işleri de olabiliyor, bireysel ya da takım halinde de. Bunların bir kısmı çok görece, düz ve kolay projeler. Örneğin pazarlama dünyasında biz devamlı kampanya çıkıyoruz. Kampanyaların hazırlanması aslında pazarlama ajanslarıyla interaktif bir süreç. Konsept geliyor, gidiyor, bir daha revize istiyorsun, bir daha geliyor. 1-2 aylık bir süreç aslında bir kampanyanın hazırlanması. Şimdi yapay zeka kullanarak konseptlerin hazırlanması 2 ile 4 güne kadar düştü. Bir yerde harcadığınız para ve zaman milyonları ve ayları bulabiliyor. Öteki tarafta binleri ve saatleri ve günleri bulabiliyor. Bu açıdan örneğin pazarlama ajanslarının da artık yapay zeka dünyasında ne kadar hızlı, ne kadar yaratıcı cevap verebileceklerini çok net kontrol etmeleri lazım. Bu sadece bir örnek ve bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Liderlik seviyesinde kimler var?
Kültür tarafında insan kaynakları ekibimizle birlikte ilerliyoruz. Ama bu projeyi yönetim kurulundan her kademe, sonraki her kademe sahipleniyor. Bu herkesin sahiplendiği bir iş. Sektör Başkanlıklarının ayrı sorumlulukları var. Şirketlerimizde yapay zeka alanında öncülük üstlenen Yapay Zeka Şampiyonları arkadaşlarımızın liderlik ettiği süreçler var. Kültür bariyeri aşılıyor. Ama bu devamlı o kültürün üzerine gitmek ve yeni kültürü oturtmak için çalışmakla oluyor. Bu nedenle de biz devamlı bu konunun önemini hatırlatıyoruz. Yönetim Kurulu seviyesinde nasıl takip edildiğini anlatıyoruz. Bütün araştırmalarda liderlik ne kadar sahiplenirse bu işler o kadar ileriye gidiyor. Biz boşluk bırakmamaya çalışıyoruz.
Tüm bunlar ilave bir yatırım, bir zaman maliyeti getirmiyor mu? Çünkü şirketlerin şu anda buna ağırlık vermemelerinin önündeki engel. Bir, ne yapacaklarını bilmiyorlar. İki, ne kadar yapacaklarını bilmiyorlar.
Biz onları da takip ediyoruz. Nelerin olacağı, etkisinin ne olacağı, ne kadarlık yatırım gerektiriyor ne kadarlık çıktı, hepsini ölçümlüyoruz. Bu nedenle biz buna kültürel ve bütünsel bir dönüşüm olarak bakıyoruz. Teknoloji CIO'nun, CDO'nun noktasında ilerleyecek ve başarıya ulaşacak bir dönüşüm değil. CHRO'nun sahipleneceği, CEO'nun ve Yönetim Kurulunun hep birlikte sahipleneceği bir şey. Birçok şirkette görüyoruz, TÜSİAD’da da bunları konuşuyoruz, genel eğilim de bu şekilde.
Yapay zeka çalışan deneyimini nasıl değiştiriyor?
Yapay zeka çalışanın birçok noktada iş yapabilme kabiliyetini çok yukarıya çıkartıyor. Çok güzel bir tabir vardı, Harvard Business Review'da okudum. Diyor ki, bundan önceki teknolojiler hep müşteriler içindi. O yüzden “Customer Focus, Customer Sensitivity” (Müşteri Odaklılık) kavramları ortaya çıkmıştır. Müşteri tarafı öne çıktı, önemi arttı. Sosyal medya da bunu destekledi.
Ama şimdi yapay zeka diyor ki, çalışan deneyimi önemli. O yüzden yapay zeka için iş kültürünün dönüşümü daha önemli. Çünkü yapay zeka çalışan deneyimini yükseltiyor. Employee Experience için önemli, yani CX'den Customer Experience'dan Employee Experience'a döndük diyor. Çalışanların hayatını müthiş kolaylaştıracak. Yaratıcılığı arttıracak. Farklı işleri yapabilmelerine olanak sağlayacak bir iş diyor. Girişimci Sam Altman bu yaratıcılığın önünü müthiş açıyor diyor. Yani bir mühendis, bazı işleri yapay zeka ile paylaşarak diğer yapabileceklerinin önünü açacak. Malzeme bilimi odaklı mühendisliğin önemi artacak. Yani işin araştırma geliştirme ve inovasyon tarafının önemli artacak. Örneğin bu, moleküler biyolojide yeni ilaçların çıkacağı ve önemini artacağı anlamına geliyor. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir.
Yapay zeka entegrasyonu ne tür faydalar sağlıyor?
- McKinsey’nin küresel raporları, YZ uygulamalarının üretim maliyetlerinde ortalama %10–20 tasarruf sağlarken üretim hızında da %30’a varan artış elde edilebiliyor. (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı – Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021–2025).
- TÜİK 2025 verilerine göre Türkiye’deki 250 ve üzeri çalışanı olan şirketlerin %24,1’inin yapay zeka teknolojisini kullandığı belirtilirken; bu oranın üretim ya da hizmet süreçlerinde %41,1’e ulaştığı gözlemleniyor. Kullanımın artış gösterdiği sektörlerde öne çıkan faydalar arasında, üretim hatlarında %15’e varan kalite artışı, arıza ve bakım süreçlerinde %20’ye yakın zaman tasarrufu ve enerji kullanımında %12 oranında optimizasyon olması dikkat çekiyor (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı – Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021–2025)
- Diğer taraftan yapay zeka hem verimlilik hem maliyet düşüşü hem de karbon salımı, su ve enerji verimliliği gibi birçok sürdürülebilir hedefi ciddi katkı sağlayacak. Örneğin yapay zeka destekli bakımın makinelerdeki planlanmamış duruşları %50 azalttığı ve yapay zekayı erken benimseyen üreticilerin üretim maliyetlerinde %14 tasarruf sağladığı görülüyor.
