Türkiye’den çıkan global markalara Trendyol da eklenmiş görünüyor. Trendyol’un ofis açılışı için gittiğimiz Azerbaycan’da CEO Erdem İnan bölgesel coğrafyada bu büyük atağı anlatıyordu. Trendyol’un bu iddiası, rakamlarla gerçekleşme yolunda da ilerliyor. Aslında bu yöndeki hedef Türkiye’nin ihracatını, Türkiye üreticilerini de yakından ilgilendiriyor. Bir platform olarak Trendyol aslında bölgeye ulaşmak için adeta bir e-ihracat köprüsü oluşturuyor. Bölgedeki hedeflerini açıklayan Trendyol CEO’su Erdem İnan, “Hedefimizde uzun vadede EMEA bölgesi var. Bu bölge İstanbul’a 5 saatlik uçuş mesafesinde. 500 milyon insan yaşıyor ve 4,2 trilyon dolarlık bir pazar büyüklüğü söz konusu. Dahası bu pazarın bir e-ticaret şampiyonu yok. Bu bizim için bir fırsat”. Bu bölgelerdeki potansiyeli rakamlar da gösteriyor aslında Erdem İnan, 1,5 yılın sonunda Azerbaycan’da yaklaşık 2 milyon müşteriye ulaştık. 10 milyon nüfusu olan bir ülkede nüfusun yaklaşık yüzde %20’sine dokunma şansımız oldu. En çok indirilen e-ticaret platformu olduk. Ağırlıklı olarak moda ve ev tekstili kategorilerinde hizmet verdik. Önümüzdeki dönemde bu pazarın büyüme potansiyeline çok inanıyoruz. Azerbaycan bu sene itibarı ile yaklaşık 2 milyar dolar bir e-ticaret hacmi olan bir pazar. Önümüzdeki 6 yıl içinde seneden seneye %13 büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bu açıdan bakılırsa ülkede e-ticaret açısından erken bir dönem diyebiliriz. Hedefimiz Azerbaycan’da 2028’de yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ticaret hacmi yaratmak”.
Türk markalarıyla atağa kalkıyor
Bu ‘şampiyonluk’ yolculuğunun en önemli noktalarından birisi ağırlıklı olarak bölgede satılan ürünlerin Türk üreticilerine ait olması. Yelpazeyi tamamlamak için başka ürünler olsa da Türk ürünleri başı çekiyor. Bu üreticileri desteklerken, bu küçük üreticilerin önemli fiyat avantajları da sağlıyor olması aslında kazan kazan bir iş birliği oluşturuyor. Aslında hep Türkiye’de e-ihracatı büyütmeliyiz hedefinin somut göstergesi Trendyol modelinde gerçekleşiyor. Trendyol CEO’su Erdem İnan bu yolculuğu şöyle aktarıyor:
“Geçtiğimiz mayıs ayında Azerbaycan’da başlayan yolculuğumuz temmuz ayında Körfez ülkelerinin eklenmesiyle Suudi Arabistan, BAE, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman’a da yayıldı. Bu senenin başında şubat ayında da Doğu Avrupa ülkelerinin eklenmesiyle pazar genişlememiz devam ediyor. Amacımız Türkiye’den üreticilerin satıcıların ürünlerini dünyayla buluşturmak. Bizim iş modelimiz sadece kendi ürünümüzü alıp satmak üzerine değil, Türkiye’de de dünyada da satıcılarımızın ürünlerini satıyoruz. Bugüne kadar Trendyol’la dijitalleşen satıcıların 80 milyon adet ürününü yurtdışına taşıdık. Yaklaşık 130 bin satıcı Trendyol ile ihracat yaptı. Sayılar gün geçtikçe daha da büyüyor. Hedefimiz Trendyol’un tüm ekosistemini yurtdışına açabilmek, satıcılarımızın ürünlerini dünya ile buluşturabilmek”.
E-ihracatın yüzde 40’ına talip!
Erdem İnan Trendyol olarak e-ihracatta iddialı bir hedef ortaya koyuyor. Türkiye’de e-ihracatın yüzde 40’ına talip olduklarını söylüyor. Bununla ilgili verileri ise şöyle aktarıyor:
“Satıcılarımızın bu son derece başarılı performansı sonucunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından “Türkiye E-ihracat Şampiyonu” ödülünü aldık. Önümüzdeki senelerde bunu aynı şekilde devam ettiriyor olacağız. Research İstanbul tarafından, bağımsız araştırmaya göre: Bugün Türkiye’den E-ihracat gerçekleştiren şirketlerin %85’i e-ihracatını Trendyol üzerinden yapıyor. E-ihracat yapan şirketlerin %73’ü de e-ihracata ilk Trendyol’la başladıklarını söylüyorlar. Bakanlığımızın toplam ihracat içindeki e-ticaret payını %10’a çıkarma hedefi var.
Biz bu hedefe en çok katkı sağlayan firma olmak istiyoruz. Hedeflerimize ulaştığımız takdirde Türkiye’de e-ihracatın %40’tan fazlasının Trendyol tarafından gerçekleştirilebileceğine inanıyoruz. Bu bizi aynı zamanda Türkiye’nin en büyük ihracatçılarından biri haline de getiriyor. Bu bizim teknolojik ve lojistik altyapımızın, pazarlama yeteneklerimizin bir sonucu olarak gerçekleşiyor”.
Türk dizileri satışlara doping yapıyor!
Yeni pazarlar açısından baktığımız konulardan biri, pazarın ne kadar kalabalık olduğu. Bizi ayrıştıracak hangi avantajlarımız var bazen lojistik bazen kültürel bazen de pazarda gördüğümüz bir boşluk olabiliyor. Körfez ülkelerine, Azerbaycan’a, Avrupa’da Doğu Avrupa’ya odaklanmamızın sebeplerinden birisi de bu. Bu bölgelerde en çok izlenilen 10 diziden 2-3 dizinin Türk dizisi olduğunu göreceksiniz. Körfez ülkelerinde Türk dizilerinden oyuncularla lansmanlar yaptık, gördüğümüz ilgi izdiham düzeyindeydi… İnanılmaz bir ilgi oluyor. Markalarımız da onlarla iş birliği yapıyor. Dolayısıyla bunun avantajı bizim için önemli… Trendyol’un yurtdışında en çok satış yaptığı yerler genelde Körfez ülkeleri, Azerbaycan, Romanya, Çekya, Bulgaristan, Yunanistan olabiliyor. Markalarımız seviliyor ve rakiplerine göre avantajları var. Lojistik açıdan baktığımızda bölgede ABD’li ya da Çinli rakiplerimize göre avantajlıyız. Biz ürünlerimizi bir gecede Yunanistan’a kamyonla taşıyabiliyoruz. Bu çok ciddi avantaj. Bunları alt alta koyduğumuzda Doğu Avrupa’nın bizim için iyi bir pazar olabileceğini gördük ve bugüne geldiğimizde beklentilerimizin üzerinde bir hızla büyüdüğünü görüyoruz.
Farklı tüketim alışkanlıkları avantaj
Trendyol CEO’su Erdem İnan ürün ve ihracat için, Türkiye’deki üreticiler için önemli fırsatlar oluşturduğuna da dikkat çekiyor. İnan bunu şöyle aktarıyor: “Körfez bölgesinde şubat ayından itibaren mayo aramalarının artmaya başladığını gördük. Suudi Arabistan’da ve Dubai’de sezon daha erken başlıyor. Satıcılarımıza sezonu biraz daha öne çekmeyi ya da buraya özel koleksiyon düşünebilirsiniz geri bildiriminde bulunduk. Yine Suudi Arabistan’ın kendine özel bir tatil dönemi var, onun öncesinde ciddi bir alışveriş dönemi oluyor. Satıcılarımızın bu döneme hazırlıklı girmeleri gerekiyor. Doğu Avrupa’da ise kış daha uzun, Türkiye’de kaban ve palto satamadığımız dönemde orada sattığımızı görüyoruz. Bu da önemli bir avantaj. Satıcılarımızla elimizdeki bu tür bilgileri paylaşarak onların işlerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz”.
“Kasım ayına özel hazırlandık”
Trendyol CEO’su yaklaşan kasım ayına da yine özel olarak hazırlandıklarını, bu yıl ihracatta da önemli satışlar beklediklerini belirtiyor. İnan şöyle diyor: “Biz bütün sene çalışırız, Kasım ayında bir senelik daha çalışırız. Genelde çok yoğun bir ay oluyor. Bu sene 3 farklı coğrafyada birden kasım kampanyaları yapacağız. Satıcılarımızın işlerini sadece Türkiye değil var olduğumuz tüm coğrafyalarda büyütmek istiyoruz. Bu Kasım ayına da bu şekilde hazırlandık. Bu yıl da ilk defa bu ölçekte yurt dışında ihracat yapacağımız bir Kasım bizi bekliyor. Yoğun bir hazırlık dönemi geçti. En önemli unsur lojistik akış düzgün çalışıyor mu? Tıkanan yerlere alternatif çözümlerimiz var mı? Pazarlama da önemli… Ayrıca satıcılarımızı da bu döneme hazırlıyoruz. Bütün ekosistemin hazırlıklı girmesi gereken bir dönem”.
