Teknoloji tüm sektörlerde olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de hızlı bir dönüşüme neden oluyor. Yapay zeka, dijitalleşme, ve cihaz inovasyonları sayesinde tanı ve tedavilerin etkinliğini artıyor. Öte yandan, tüm bu gelişmelere rağmen, sağlık sektöründeki nitelikli insan gücü açığı kapanmıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kalifiye sağlık çalışanı eksikliği sorunu giderek büyüyor. Dünya Sağlık Örgütü 2030 yılına kadar dünyada yaklaşık 10 milyon sağlık çalışanı açığı oluşacağını öngörüyor. Doktorlardan hemşirelere, biyomedikal mühendislerinden teknisyenlere ve dijital sağlık uzmanlarına kadar geniş bir yelpazede nitelikli insan kaynağına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.
Ülkemizdeki sağlık altyapısı ve hizmetleri her geçen gün güçleniyor, kamu-özel sektör iş birlikleri yaygınlaşıyor, teknolojik yatırımlar artıyor. Ancak bu büyümenin sürdürülebilir olması için insan kaynağının da aynı hızda gelişmesi gerekiyor. Sağlıkta sürdürülebilir başarı için fiziksel altyapıya paralel olarak eğitime de yatırım yapılmasına ihtiyaç var.
Görüntüleme, laboratuvar diagnostiği, servis hizmetleri ve kanser terapisi çözümleriyle sağlık ekosisteminin en önemli kuruluşlarından olan Siemens Healthineers, sağlık eğitimine verdiği önemle dikkat çekiyor. Yılda 1,5 milyar avroluk araştırma ve geliştirme yatırımı yapan Siemens Healthineers, 16.000’den fazla tescilli patent dahil olmak üzere yaklaşık 24.000 teknik fikri mülkiyet hakkına sahip .
Tıbbi teknoloji ve sağlıkta inovasyon alanında öne çıkan Siemens Healthineers’un Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Enis Sonemel’le kuruluşun eğitim çalışmaları hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Sonemel, gelişim için sadece teknolojnin yetmeyeceğene dikkat çekerek “Sağlıkta değişimin anahtarı eğitimli gençler olacak, bu yüzden nitelikli insan gücüne yatırım yapmalıyız” yorumunu yaptı.
- Küresel olarak eğitim yatırımlarınız nasıl ilerliyor?
Dünya genelinde 73 bine yakın çalışanımız var. Çalışanlarımızın gelişimini desteklerken aynı zamanda öğrencilerden profesyonellere ve girişimcilere kadar uzanan geniş bir yelpazede, sağlık ekosistemindeki tüm paydaşlarımıza da sağlık eğitimi verme konusunda kararlıyız. 2024 yılında tüm dünyada dört milyon saatlik eğitim sağladık. 2030 yılına kadar bu rakamı altı milyon saate çıkarmayı hedefl iyoruz. Ürün, teknoloji, hizmet ve eğitimlerimizin odağında ise insanlığı en çok tehdit eden kardiyovasküler, nörovasküler ve kanser hastalıkları bulunuyor. tüm paydaşlarımızı da bu alanlarda gelişmeye teşvik ediyoruz.
- Türkiye’deki hedefiniz nedir?
Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılına ilişkin bütçe sunumunda açıkladığı bilgilere göre, ülkemizdeki sağlık çalışanı sayısı 1,5 milyona yaklaşmış durumda. Yaklaşık 110 bin uzman hekim, 54 bine yakın asistan hekim, 59 bine yakın pratisyen hekim, 5 bine yakın diş hekimi ve 326 bin hemşire kamuda görev yapıyor. 2002 yılından bu yana ise Türkiye nüfusu %25 artarken sağlık hizmeti sunan personel sayısı %283, hekim sayısı ise %141 oranında arttı. Dünyada az rastlanan bu istatistikler aslında ülkemizde sağlık alanında çalışan sayısı, Ar-Ge, girişim ve yeni nesil profesyoneller anlamında büyük bir potansiyeline sahip olduğunun da bir göstergesi.
Türkiye’nin sağlık alanındaki bu büyük potansiyelin farkındayız. Siemens Healthineers globaldeki eğitim hedefini Türkiye’de de devam ettiriyor. Ülkemizi dünyanın en gelişmiş sağlık çözümleri ile buluştururken, aynı zamanda toplumumuzda sağlık okuryazarlığını artırmak istiyoruz. Gençlere ve girişimcilere sağlık alanındaki kariyer yolculuklarında rehberlik etmeyi önceliklendirerek pek çok proje hayata geçiriyoruz.
- Gençlerin sağlık alanında yönlendirilmesi için hangi gruplara odaklanıyorsunuz?
Sağlık alanında nitelikli ve yüksek becerilere sahip iş gücünün, daha geniş kapsamlı daha verimli ve daha kaliteli hasta bakımını mümkün kılabilmenin anahtarı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de bu doğrultuda attığımız adımlar, sağlık teknolojileri alanında yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendirme iddiamızın bir parçası. Özellikle de gençlerin bu alana yönlendirilmesi, üniversite ve meslek liselerinin desteklenmesi, yeni nesil sağlık profesyonellerine kariyer yolculuklarında rehberlik edilmesi kritik öneme sahip. Bu ihtiyaçlara odaklanmak ülkemizi sağlık alanında bölgesel bir üs haline getirebilir.
- Bölgesel üs olma fikri çok değerli. Bu doğrultuda neler yapıyorsunuz?
Şunu çok iyi biliyoruz, sağlık teknolojilerindeki gelişim, sadece büyük şirketlerin değil, aynı zamanda yenilikçi girişimcilerin, profesyonellerin ve hatta öğrencilerin öncülüğünde şekilleniyor. Biz de Siemens Healthineers olarak sağlık ekosistemindeki herkesi, özellikle de gençleri destekleyerek sektörde yeniliklerin çok daha hızlı bir şekilde hayata geçmesini hedefliyoruz. Bu kapsamda, liseler, üniversiteler ve araştırma merkezleri ile yaptığımız ortaklıklar sayesinde inovasyon ekosistemine katılım sağlayan bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz.
- Hedeflediğiniz eko-sistem için hangi projeleriniz var?
Future of Laboratories (FOL) ve Future of Imaging (FOI) gibi etkinliklerle de hem akademisyenleri hem girişimcileri hem de yatırımcıları bir araya getirerek yeni fikirlerin gelişmesini teşvik ediyoruz. Türkiye’deki üniversiteler, araştırma merkezleri ve teknoloji merkezleriyle iş birliği yaparak, sağlık profesyonelleri ve girişimcilere somut projeler geliştirmeleri için mentörlük sağlıyoruz.
Eğitim Komitemiz ile lise ve üniversitelerde sağlık teknolojileri eğitimi veriyor; kariyer yolculuklarında gençlere eşlik ediyoruz. 2025 itibarıyla ise, Almanya, Çin ve Hindistan’dan sonra Türkiye’de de faaliyete geçen İnovasyon Merkezi İstanbul ile, sağlık girişimcilerine destek oluyoruz.