Geçtiğimiz hafta Avrupa’nın en önemli sağlık turizmi markalarından VIVAMAYR’ın 20. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “The Art of Making Health Easy” başlıklı paneli ve 20. yıl etkinliklerini izlemek için Avusturya’nın, Maria Wörth kasabasındaydım. Tesiste 14 yıldır Genel Müdürlük yapan Serhan Güven’le, klinikteki uzmanlarla ve “Sağlığı Kolaylaştırma Sanatı” panelinin katılımcılarıyla sohbet etme imkanı buldum.
VIVAMAYR’da en çok dikkatimi çeken nokta, kuruluşun çalışanlarının ve ziyaretçilerinin markaya duydukları sadakat duygusu oldu. Ünlü pazarlama gurusu Philip Kotler sıklıkla bir markanın değerinin sadık müşteri tabanı kadar olduğunun altını çizer. VIVAMAYR sadık müşteri edinme konusunda bir yıldız. Yaptığım görüşmeler ve gözlemlerimin ışığında, kuruluşun yüksek müşteri sadakatini sağlayan özelliklerini 9 temel öge altında özetlemeyi diliyorum.
1- Tesis ve atmosfer
VIVAMAYR, Avusturya’nın en güzel bölgelerinden Karintiya’da yer alan Wörth Gölü’nün çevresinde yer alan Maria Wörth kasabasında bulunuyor.
Göl çevresindeki bölge "Avusturya'nın Monte Carlo’su" olarak adlandırılıyor. Avusturya’nın varlıklı ailelerinin, göl etrafında yer alan malikaneleri, küçük otelleri ve uçsuz bucaksız yeşillik içindeki doğasıyla Karintiya bölgesi masalsı bir ortama sahip. VIVAMAYR, göl ve ormanlarla kaplı muhteşem doğasında dinlenme ve spor yapma imkanı sunuyor. Yazları 24-25 derece olan göl, berrak ve türkuaz renkli suyuyla yerli ve yabancı misafirler için bir çekim merkezi oluşturuyor. Çevredeki orman ve dağlar uzun yürüyüşlere imkan veriyor.
2- Çalışan sadakati
VIVAMAYR 45 odalı bir tesis. 100 civarında tam zamanlı çalışanı var. Çalışanların hepsi bölgede, en fazla 20-25 kilometrelik bir mesafede yaşıyorlar. İş ve yaşam dengelerini koruyabiliyorlar. Dolayısıyla kuruluşun eleman dönüşümü çok düşük. “İşin sırrı elemanları eğitmek ve elde tutabilmek. Aksi takdirde kuruluşun hafızası da gidenlerle beraber kayboluyor. Bu bir çaba gerektiriyor” diyen Serhan Güven işveren olarak yaklaşımlarını şöyle özetliyor:
“Ben 14 yıldır buradayım. Çoğu arkadaşım burada benden daha eski. 20 yıllık, 15 yıllık çalışanımız var. Avusturya’da hamile kalan bir kadın çalışan iki yıl boyunca izinli sayılır, sonrasında işe dönme hakkı vardır. Ayrıca çocuk okula gidene kadar, 6-7 yaşına kadar da evde kalabilir. Bu yüzden kadın çalışanlar daha sonra işe dönebiliyorlar. Böylece yetkin ve deneyimli çalışanlarımızı kaybetmiyoruz. Ayrıca, çalışanlarımıza çok pahalı ve özel eğitimler veriyoruz. Onlara çok yatırım yapıyoruz. Bu sayede bizde uzun süre kalmalarını sağlayabiliyoruz”
3- Uzmanlık ve yetkinliklere yatırım
VIVAMAYR, öncelikle bir sağlık merkezi. 1900’lü yıllarda bilim adamı ve Doktor Franz Xaver Mayr tarafından geliştirilen ve sağlıklı bağırsakların genel sağlık ve güzelliğin temelini oluşturduğunu ortaya koyan Mayr felsefesi üzerine kurulu bir sistemi var.
Ziyaretçilere, uzman doktorlar ve medikal ekibin gözetiminde beslenme alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirerek, arınma, yenileme ve kendini keşfetme vaadinde bulunuyor.
Tesis, her biri kendi alanında deneyimli olan profesyoneller tarafından yönetiliyor. Sağlık bölümünde 45-50 personel ve 6 uzman doktor yer alıyor. Tüm çalışanlar yoğun eğitim programlarına katıldıkları için sürekli olarak performanslarını daha da ileriye taşımak için çalışıyorlar.
Güven’in verdiği bilgiye göre, ziyaretçiler çoğunlukla her yıl bir ya da iki kez tesiste konaklıyor. Serhan Güven, yüksek müşteri memnuniyetinin sırrının, ekibin çalışma biçiminde olduğunu vurguluyor. “Hizmet kalitesini kim kontrol ediyor?” sorusuna şu cevabı veriyor:
“Herkes. Ben yönetimden sorumluyum, ama bizde herkes kendi kalitesinden bizzat sorumludur. Ekibime sonsuz güveniyorum. Ben yanlışlara değil, yetkinliklere odaklanıyorum. Çalışanlarımızın işlerini iyi yaptıklarını biliyorum.”
4- Bütüncül çözüm
VIVAMAYR felsefesinin temelinde çok kolay anlaşılır Mayr Kürü kuralları mevcut. Günlük hayata kolaylıkla entegre edilebilecek bu prensiplerin alışkanlık haline gelmesi ve ziyaretçilerin hayatının değişmez bir parçası haline gelmesi hedefleniyor.
Dr. FX Mayr’ın yaklaşımı, sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olmaya giden yolun sağlıklı bağırsaklardan geçtiğini ve bunun için öncelikle yeme alışkanlıklarını değiştirilmesi gerektiğini savunuyor. Neyin yenmeyeceğine dair uzun listeler yerine, besinlerin pişirilme şekilleri, hangi besinlerin beraber tüketilmesinin doğru olduğu ve çiğneme alışkanlıkları benzeri konulara odaklanıyor.
VIVAMAYR doktorları konuyla ilgili şu bilgiyi paylaşıyor:
“VIVAMAYR, Mayr felsefesini günümüz teknolojisi ile birleştirerek Modern Mayr Tıbbı’nı geliştirmiştir. Bağışıklık sistemimizin %70-80'i sindirim sistemi çevresinde yer alır. Bağışıklık sistemi, vücudumuzda onarım süreçlerini kontrol etmek ve yürütmek gibi iki önemli sorumluluğa sahiptir. Sindirim sistemi tüm besinlerin, vitaminlerin ve minerallerin emildiği ve vücuda güç verdiği yerdir. Bağırsak florası ne kadar çeşitli olursa bağışıklık sistemimiz de o kadar güçlü olur. Vücudun savunma sistemini güçlendirmek için bağırsak mikrobiyomunun sağlığını desteklemek önemlidir. “
5- Kişiye özel yaklaşım
VIVAMAYR, beslenme önerileri ve aktivitelerden oluşan kişiselleştirilmiş tedavi programları sunuyor. Kuruluşun yemek kültürü, bütünsel konseptin önemli bir parçasını oluşturuyor. İntolerans'lar ve stresler tıbbi olarak bireysel bazda analiz ediliyor. Buna bağlı olarak, kişisel bir beslenme planı oluşturuluyor.
Tedavi için en az bir hafta konaklamak gerekiyor. Genelde ortalama 10 gün kalınıyor. Bir kaç hafta kalan veya senede iki kez gelen ziyaretçiler de var. Dileyen mobilite, stres yönetimi, kilo yönetimi gibi farklı programlarla ilgili hizmet de alabiliyor.
Son dönemde tesisi tercih eden gençlerin oranının arttığına dikkat çeken Serhan Güven, ebeveynleriyle ve doktor raporuyla gelen çocuklar için de özel programlar yaptıklarını ifade ediyor.
6- Akla ve mantığa yönelik anlaşılması ve uygulaması kolay bir program
VIVAMAYR’ın özel olarak geliştirdiği ve kişiye özel düzenlenen programlar arasında Immune Boost (Bağışıklık Sistemi Güçlendirme ), Weight Care (Kilo Kontrolü), Post Covid (Kovid Sonrası)Diabet Care (Diyabet Kontrolü), Stress Control (Stres Kontrolü) öne çıkıyor.
Programa katılanlara, doktorlar her gün düzenli olarak bilgi veriyorlar.
Kurallar çok net, uygulama basit. Çeşitli toplantılarda dinlediğim Dr. Doris Schuscha, Dr. Adriana Fink ve VIVAMAYR Sağlık Departmanı Başkanı Dr. Werner Zancolo, Dr. Mayr Prensiplerini şöyle özetliyorlar.
- Yemeğe yarım saat kala su içmeyi kesip, yemek esnasında ve yemekten en az bir saat sonrasına kadar su içmemek.
- Lokmaları 30-40 kere çiğnemek.
- Saat 16.00’dan sonra kesinlikle çiğ sebze, meyve, salata tüketmemek.
- Akşam yemeklerini erken ve az yemek, mümkünse sadece sebze çorbası içmek, hatta haftada 1-2 gün akşam yemeği yememek.
- Yerel ve mevsiminde sebze/meyve tüketmek (çiğ olarak yenilecekse en geç akşam 16.00’da)
- Yemek aralarında atıştırmamak ve yemek aralarını en az 4-5 saat bırakıp sadece su ve bitkisel çay içmek
-Uykuya boş sindirim sistemi ile gitmek (Son yemekten 4 saat sonra)
- Aktif bir yaşam sürmek, mümkünse günde 1 saat yürüyüş yapmak (kişiye göre günde en az 8- 10 bin adım atmak)
7- Duyulara ve duygulara hitap eden bir yaklaşım
Tesisteki ortam tüm duyulara hitap ediyor. Öncelikle mekanlar çok sessiz ve sakin. Müzik yok. Sadece gölden çıkarak bahçede gezinen ördeklerin, kazların, kuşların ve dalgaların sesi duyuluyor. Ortak alanlarda cep telefonuyla konuşmak yasak. Her saat rengi değişen göle ve gökyüzüne karşı yenen yemekler sakinlik içinde geçiyor.
Yemekler şefler tarafından hazırlanıyor. Kişiye özel menülerle 3-4 gün sonra enerjinin arttığı, şişkinliğin azaldığı hissediliyor. Serhan Güven “Her bireye özel kişisel program sunmak zor. Bunu nasıl başarıyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“Menülerimizi Michelin star’lı bir restoran gibi sunuyoruz. Kendinizi aç hissetmiyorsunuz.Burada tedavi programına başladığınızda, doktorunuzun tavsiyesiyle yemek yeme alışkanlıklarınızı da değiştiriyorsunuz. Çiğnemek çok önemli. Bizim en önemli imza uygulamalarımızdan birisi her kişiye özel çözüm önermemiz.
Öncelikle doktorlarımız tanıyı belirliyor. Mutfağımız da ihtiyaca göre doğru menü hazırlıyor. Aşçılarımız eğitim görüyor. Profesyonel aşçıları işe alıyoruz. Buna rağmen, yeni gelen bir aşçının kendi başına servis hazırlayabilmesi için önce, en az altı ay, hangi maddelerin intolerans nedeni olabileceği konusunda çalışması gerekiyor. VIVAMAYR mutfağı yüksek kaliteli ve özenle hazırlanmış yemeklerden oluşur. Öğünler, asit-baz dengesini sağlayacak şekilde planlanır. Bu planlama, detoksifikasyona ve daha iyi bir sindirime yol açar. Bilinçli ve keyifli gıda alımı, her öğünde somut kurallara uymak kadar önemlidir. Tedavi sırasında yemek yeme şekli eğitilir. Bu süreç kaliteli bir yaşamın anahtarıdır.”
8- Güvene dayalı yönetim anlayışı
Serhan Güven’in ebeveynleri Almanya’ya giden ilk neslin mensupları. Aile İstanbul kökenli. Güven ise Hannover yakınlarında doğmuş . Almanya’da Intercontinental gibi önemli küresel markalarda ve 13 sene Cruise gemilerinde üst düzey görevlerde bulunduktan sonra, 14 yıl önce VIVAMAYR’ın Genel Müdürlük görevini üstlenmiş. Yönetim anlayışının güven üzerine kurulu olduğunun altını çizerek iş yapma biçimini şöyle ifade ediyor;
“Ben tüm işleri yakından takip eden bir yönetici olduğumu düşünüyorum. Her ziyaretçimizle kişisel de dostluğumuz var. Rezervasyonların büyük bir bölümünü bizzat kendim yapıyorum. Herkes kendi kalitesinden bizzat sorumlu. Benim yaklaşımımı idareyi ekibe vermek ve onlara güvenmek cümlesiyle özetleyebiliriz.”
9- Güçlü bir Marka öyküsü
Serhan Güven markanın özündeki başarının formülünü;
“Servis, medikal yetkinlik ve markanın medikal yaklaşıma olan güven” cümlesiyle özetliyor. “Herkes buraya sağlık için gelir. Bağırsakları temizleme, dinlenme ve sağlıklı olmaktır amaç. Biz bir spa ya da wellness markası değiliz. Sağlık markasıyız….Müşterilerimizi sürekli olarak dinliyoruz. Geri bildirimlere çok önem veriyoruz. Geçenlerde beni çok mutlu eden bir yorum aldım. Hintli bir ziyaretçimiz dünyanın pek çok bölgesinde benzer merkezlere gittim, ancak yetkin sağlık hizmetini mükemmel hizmetle birleştiren başka bir yer görmedim dedi. Daha sonra, kız kardeşini ve kızını da gönderdi.
“Ne yediğiniz değil, neyi nasıl sindirdiğiniz önemli”
VIVAMAYR’ın 20. yıl etkinleri için düzenlenen panelde “Sunday Natural& Health” başlıklı podcast’lerinde sağlıklı yaşam ve “wellbeing” konularında yayın yapan Nils Behrens; Kalp sağlığı ve sorunları konusundaki araştırmalarıyla dikkat çeken kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Burkert Pieske; Rejeneratif tıp ve “longevity” doktoru Dr. Halland Chen; VIVAMAYR Sağlık Departmanı Başkanı Dr. Werner Zancolo; VIVAMAYR markasının Hindistan ve Dubai’deki elçiliğini üstlenen, danışman MaIrina Sharma konuştular. Ayrıca gün boyunca tesisin bahçesinde ve bina içinde doktorlar , beslenme uzmanları, spor terapistleri, yoga-nefes uzmanları ve şefler sağlıklı uzun yaşam konusunda sohbetler, çalıştaylar ve özel seanslar gerçekleştirdiler.
Panel öncesi konuşan VIVAMAYR CEO’su Gregor Rothschedl, şu yorumu yaptı:
“20 yıl önce annem ve babam bir vizyonla yola çıktı. Bu sürede küçük bir FXMAYR otelden dünyanın önde gelen bir sağlık merkezine dönüştük. Dünyanın dört bir yanından enerji düzeyini artırmak, kendini daha zinde hissetmek için gelen misafirlerimiz var. Biz sağlığın aslında kolay elde edilebilir olduğunu düşünüyoruz. Bunun için çalışıyoruz. 20 yıllık yolculuğumuz ekibimiz, misafirlerimiz ve iş ortaklarımız olmadan başarılı olamazdık.”
Gençliğinde milli bir sporcu olan, başarılı iş insanı MaIrina Sharma, VIVAMAYR’in en sadık ziyaretçilerinden birisi. Aynı zamanda Dubai ve Hindistan’da kuruluşun marka elçisi olarak çalışıyor. Kendi tedavisinde Mayr metodundan büyük bir bir biçimde yararlanan Sharma şu uyarıda bulundu: “Yiyecekleri iyi veya kötü diye ayırmayın. Yemeklerimizi doğru bir biçimde pişirip, doğru zamanda ve doğru biçimde yemezsek, besinlerden yararlanamayız. Doğaya saygı duymamız gerek. Ne yediğiniz değil, neyi sindirdiğiniz önemli.”
Prof. Dr. Burkert Pieske kalp sağlığına en çok Yüksek tansiyon, kolesterol, diyabet gibi metabolik hastalıklar, fazla kilo ve sigaranın zarar verdiğine dikkat çekti; “ Bu beş unsur, New England Journal’da 2025 ilkbahar aylarında yayınlanan çok geniş kapsamlı bir yazıya göre, bu beş risk faktörü yaşamı 10-15 yıl azaltıyor. Vücudun herhangi bir organındaki düşük dozlu bir enflamasyon kalbi olumsuz etkiler. Kalp hastalıklarının çoğu periferde, bir başka deyişle böbreklerdeki, bağırsaklardaki ve bağışıklık sistemindeki rahatsızlıkla başlar. Bu yüzden kalp sağlığı için bütüncül tedavi gerekir.”
Dr. Halland Chen “Vücudunuzu reset’lemeniz önemli. Rejenerasyon için örneğin bir veya birkaç günlük oruçlar gerekebilir. Yaşam biçimini, beslenme biçimini değiştirmekle doğal çözümler elde edilebiliyor. Nefes alıştırmaları örneğin çok yarar sağlıyor.” dedi.
Panel dışında sohbet ettiğim Dr. Doris Schuscha ise enerjimizi korumanın önemine dikkat çekti;
“Hepimizin yüzde yüzlük bir enerji kapasitemiz var. Kimimiz bazen yüzde yüzyirmilik enerjisi olduğunu düşünür ve öyle davranır. Ama bu aslında sahte bir enerji biçimidir ve iyi bir şey değildir. Çünkü iç organlarımızın da işlevlerini doğru bir biçimde yürütebilmek için enerjiye ihtiyacı var. Kendimizi çok yorarsak, veya örneğin çok ağır spor yaparsak, iç organlarımız için yeterli enerji kalmaz Bu yüzden, gün içinde mutlaka durup, dinlenmeli, iç organlarımızın rahat çalışması için rahatlamalıyız.”