Herkes servet ister; bu yazının kahramanı istemiyor. Bir delilik yaparak servetini 20 yılda tamamen tüketmeyi planlıyor. Kendisi Bill Gates.
Yat/kat mı alırdınız, kumar mı oynardınız? (Kumar kulağınızı tırmalayabilir, soru bana ait olsa da bu ifadenin sahibini aşağıda tanıtacağım.) Para/servet bir hedef olabilir mi? Çocuklara servet bırakılmalı mı? Sizce zenginlik bir tür geçici imkan mı? Zengin ölmek utanılacak bir şey olabilir mi? Büyük servet sahiplerinin büyük ahlaki sorumlulukları olmalı mı?
Herkes servet ister; bu yazının kahramanı istemiyor. Bir delilik yaparak servetini 20 yılda tamamen tüketmeyi planlıyor. Kendisi Bill Gates. Yazıda diğer hatırı sayılır zenginlerden de az da olsa söz edeceğim. Bu yazıda kimseye ders vermek ve ahlak bekçiliği yapmak gibi bir niyetim yok. Son zamanlardaki en önemli çabam, ne oluyor sorusuna yanıt bulmak. Hayatı “bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” modunda yaşamak istemiyorum. Anlamsız her şeye anlam yakıştırmakla baş edemediğim için gözlüyorum.
Gates’le başlayacağım. Anlamak zor gerçekten, 2045 yılına kadar yaklaşık 200 milyar doları bulacak olan tüm servetini küresel sağlık ve kalkınma projelerine bağışlayacağını, 20 yılın sonunda da Gates Vakfı'nın faaliyetlerine son vereceğini açıkladı. Tam tamına 200 milyar dolar! Çok büyük bir para!... Microsoft’un kurucusu Bill Gates olunca işler farklı mı oluyor dersiniz… Sonunda o da sizin benim gibi biri, yiyeceği belli giyeceği, göreceği belli. Kimine yetiyor, kimine yetmiyor.
Bize ne?
Kararın birkaç önemli yanı var; zenginliğin övgü, itibar, güçle anıldığı bir dönemden geçiyoruz. Para her şeyi satın alıyor. Katılırsınız katılmazsınız, bana göre itibar dışında... Gates’in bizi ilgilendirmeyeceğini düşüneceğiniz hamlesi önemli; çünkü servetini dağıtma kararını, küresel sağlık sistemine yönelik siyasi baskılar ve pandemi sonrası artan yoksullukla ilşkilendirdiği için öne çektiğini söylemiş: “Vakıf sonsuza kadar yaşasın diye uğraşmıyoruz. Bu, şu anı kurtarma kararı.”
Açlık, suzuzluk, salgın hastalık, iklim göç tetikliyor, mülteciler bizim üzerimizden geçiyor ya da bizi ev biliyor. Toprağı paylaşıyoruz onlarla. Diğer konu ise ABD'nin kendisini “süper güç” yapan uluslararası yardımları tasarruf tedbirleri nedeniyle kesmesi ne kadar ilginç ise Gates’in devletin kestiği imkanlara paralel, bireysel olanaklarını seferber etmesi çok ilginç. Devletler kadar zenginlikleri olan bireylerin yaşadığı bir dünya burası. Bir başka önemli tarafı da, ABD’nin uygulamaya aldığı tasarruf tedbirlerinin mimarı dünyanın en zengini Elon Musk.
Zengin ölmekten utanıyorum
Mayıs 2025 itibarıyla, Bill Gates'in net serveti yaklaşık 115 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Bu servetle Gates, Forbes'un 2025 Dünya Milyarderleri Listesi'nde 13. sırada yer alıyor. Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre ise Gates, 175 milyar dolarlık servetiyle 5. sırada bulunuyor. Aradaki farkın, değere konu olan ürün, mal, çalışma, fon, arazi, gayrımenkul vb. dışında borsada işlem gören ağırlıklı Microsoft hisselerindeki iniş çıkışa bağlı olarak farklılık gösterdiği değişik kaynaklarda ifade buluyor. sebebi olduğu görülüyor. Forbes dergisinin 1987'de yayınlamaya başladığı "Dünya Milyarderleri" listesinde, Gates 1995’de ilk kez zirveye yerleşti ve 2017 yılına kadar toplam 18 yıl boyunca bu ünvanı elinde tuttu.Gates, servetini “adeta yanlışlıkla oluşmuş zenginlik” olarak gördüğünü ifade etmiş; “Microsoft çok başarılı oldu, elimde dev bir para kaldı. Bununla ne yapmalıydım? Yat mı alayım, kumar mı oynayayım?” diye sormuş, New York Times’a verdiği söyleşide dünyanın gelmiş geçmiş en zenginlerinden Andrew Carnegie’yi anımsatmış: “Zengin ölmek, yüz karasıdır.” Ve çocuklarına servet bırakmak istemediğini, topluma geri vermeyi tercih ettiğini söylüyor; “50 milyon dolar bağışladığımda bile dünyadaki en büyük sıtma fonlayıcısı olmuştum. Bu tuhaf bir durum değil mi?”
Tuhaf olan, bizim sahip olduğu zenginlik kadar bu yaklaşımı idrak etmekte zorlanmamız. Yalnızca karnı aç bir coğrafyada yaşamıyoruz, gözümüz de aç. Yarın yokmuş gibi yiyen içen, alışveriş yapan, talan eden bir grubuz. Gates’in derdi çok pahalı ve basit: gelecekteki pandemilere karşı hazırlıklı olunması zorunluluğunu savunuyor. Bu amaçla, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bünyesinde çalışacak, 3 bin kişilik bir "Küresel Salgın Müdahale ve Seferberlik" (GERM) ekibi kurulmasını öneriyor. “Bu ekip, salgınları erken tespit edip hızla müdahale edebilecek kapasitede olmalıdır” diyor.
Zengin değil itibarlı yaşamak istiyorum
Kişisel servetle değil, etkiyle yaşamak istediğini söylüyor; “Servetimi şimdi harcıyorum çünkü şu an işe yarayacak. Bu vakıf bundan 50 yıl sonra hayal ettiğim şeyi satın alamayabilir.” Yeni zenginlere rol model olmak istiyormuş. “Bir takıntısı daha var, o da bilime ve yapay zekaya olan ilgisi: “Yapay zeka o kadar güçlü ki, onu doğru ellere teslim etmezsek, sadece zenginleri güçlendirir” diyor. Ben tavrını şöyle yorumlasam, “bitirdim, gidiyorum” değil, daha çok “Bırakmayı öğrenmelisiniz” gibi bir şey.
Kamuya açık beyanlarında “çocuklarıma büyük servet bırakmak iyilik değil” demiş; “Onlara iyi bir eğitim ve sağlıklı bir başlangıç bırakmak yeterli.” Her çocuğa yaklaşık 10 milyon dolar aktarım yapılacağı (2011) kayıtlara geçmiş. Bugünkü değerle 20–30 milyon dolar. Eski eşi Melinda French Gates, Gates Vakfı eş kurucusu. Boşanma sürecinde tahminen 65 milyar dolar değerinde varlık almış, 2021 sonrası kendi hayır kurumu olan Pivotal Ventures'ı kurmuş, 2023’te Gates Vakıf yönetiminden tamamen çekilmiş. İlgi alanları kadın sağlığı, eğitim, iş gücünde eşitlik, yatırımları özellikle kadın girişimciliği ve “etkili sosyal yatırım” alanında. Çocukları: Jennifer, Rory ve Phoebe Gates. Ne şanslılar değil mi?... Bu konuda ne düşündüklerine rastlamadım. Zaten medyayı şahsi iletişim üzerine kullanmıyorlar. Çok ama çok iyi eğitimliler ve kendi yollarını tercih etmekte ısrarcı bireyler. Jennifer Katharine Gates 1996 doğumlu. Stanford ve Columbia mezunu, tıp doktoru. Evli, eşi Nayel Nassar, Mısır asıllı bir olimpik binici, milyoner girişimci. Jennifer’ın kendi adına yatırım ve sağlık girişimleri bulunuyor. Binicilik ve farklı spor alanlarında sponsorluklar üstlenmiş. Tahmini serveti, 30–50 milyon dolar, bunun da babası tarafından bağışlanmış, miras olmadığı söyleniyor. Rory John Gates 1999 doğumlu. Duke ve Chicago Üniversitesi mezunu. Kamu politikası, ekonomi ve hukuk alanında akademik kariyer hedefliyor. Kamuya açık gelir kaynağı yok; bağımsız bir kariyer inşa etmeye çalışıyormuş. En küçükleri Phoebe Adele Gates 2002 doğumlu. Stanford Üniversitesi öğrencisi. Moda, dijital kültür ve sosyal medya konularında aktif. Bağımsız bir influencer, özellikle genç kuşaklar için sosyal farkındalık kampanyalarında yer alıyor.
Diğer zenginlere geçmek istiyorum
Aynı profilde olmadıklarını hemen göreceksiniz. Trump kabinesi zenginlerle dolu. Örneğin Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy. Köklü bir ailenin üyesi. Gates’in sağlık konularında tersi bir çizgisi var. Aşı karşıtı. Keza diğer VIP şahsiyet Elon Musk da Gates’ten çok farklı düşünüyor. Gates, Musk'ı, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) gibi kuruluşlara yapılan fon kesintilerine katkıda bulunduğu için sert şekilde eleştiriyor. Bu kesintilerin, kızamık, HIV ve çocuk felci gibi hastalıkların yeniden yayılmasına neden olabileceğini ve dünya genelinde çocuk ölümlerini artırabileceğini, dünyanın en zengin adamı Musk’ın dünyanın en fakir çocuklarının bir nevi katili olduğunu söylüyor.
Musk, Tesla, Starlink, X ve Space X firmalarının kurucusu, kısa adı DOGE olan tasarruf kurumunun mimarı. Ailesinin zenginlik yaklaşımı ve anlayışı farklı. Musk zenginliğe girişimcilik ve teknoloji geliştirme aracı olarak bakıyor. Devletlerle iş yapmakta sakınca görmüyor; özellikle Körfez gibi otokratik rejimlerle ticari ilişkiler kuruyor. Zenginliğini insanlığın geleceği olduğunu savunduğu Mars, yapay zeka, nöral çipler gibi vizyonlara bağlasa da yaşamı kazanç odaklı. Tek başına Elon Musk’ın 2025 serveti yaklaşık 190 milyar dolar. Zenginliğin kaynağı Tesla, SpaceX, Neuralink, The Boring Company, X’deki hisse değer artışı ve yatırım fonları. Elon Musk, tarihte ender rastlanan bir örnek oldu. Zenginliğini bir siyasetçiyi iktidar yapmakta cesur ve cömert şekilde kullandı. Kendisine kurulan yönetimde “loca” tuttu. Başkası yapsa yer yerinden oynayacak, o yapınca “parası var ne yapsa yeridir” algısı oluşturan ve dünyayı sarsan adımlar attı. Bloomberg’in Katar Ekonomik Forumu’nda kendisiyle yaptığı söyleşide serveti yalnızca finansal birikim değil, aynı zamanda teknoloji üzerinde kontrol kurma ve stratejik etki yaratma aracı olarak tanımladı. “Bu bir para meselesi değil; şirketin geleceği üzerinde makul bir kontrol meselesi,” diyerek, servetinin karar mekanizmalarındaki gücünü ve liderliğinin yönünü belirlediğini vurguladı. Siyasi harcamalarını azaltacağını belirten Musk, “Sanırım yeterince yaptım” diyerek etkisini artık daha doğrudan teknoloji ve şirket yönetimi üzerinden kullanmayı tercih ettiğini ima etti. Kardeşi Kimbal Musk, “yumuşak güç” tarzı bir profil çiziyor: tarım, sanat, sürdürülebilirlik ve kültür temelli girişimlerle Körfez yatırımcılarıyla iş yapıyor. Zenginliği kültürel etki yaratma ve drone gösterileri gibi görsel deneyim üretimi için kullanıyor. Tesla hisseleri de var. Restoran zincirleri, teknoloji sektöründe ortaklıkları bulunuyor. Baba Errol Musk’ın zenginliği ün ve spekülatif kazanç araçları. Kripto para, kule projeleri ve "geleceğin mekaniği" gibi konularda iddialı, zayıf temelli girişimleri var. Körfez’de aktif. Baba Musk da renkli biri. "Musk Tower" ve "Musk Institute" projeleri üzerinden Abu Dabi'de teknoloji merkezi hayali var. Kriptocu. “MuskIt” adında dijital para birimi çıkarmış. Ve bir de anne var; Maye Musk. Net serveti hakkında açık veri yok, ama Körfez'de, Çin’de ve şaşırtıcı başka ülkelerde hükümet davetlisi olarak konferanslara katılıyor. Bir influencer.
“First Aile”den söz etmeden zenginlikten söz edilemez
Trump ailesinin servete, zenginliğin içeriğine, kaynağına ve zenginlere bakışı farklı. Stratejinin ana modeli, marka lisanslama, devlet destekli iş ortaklıkları, özel kulüpler ve “politika karşılığı kazanç”. Kamu gücü ile özel çıkarlar arasındaki çizginin bulanık olduğu bir yapı. Şirketler oğulları tarafından yönetiliyor, kağıt üzerinde “çıkar çatışması” bulunmuyor. Kripto Para “TRUMP Coin”, Donald Trump Jr. ve Eric Trump Koleksiyon ürünü olarak tanıtılıyor ama spekülatif bir yatırım aracı gibi işliyor. Satılan her coin’den aile komisyon alıyor. En çok coin alanlara örneğin Virginia’daki golf kulübünde akşam yemeği gibi özel etkinlikler, ilk 25 alıcıya Beyaz Saray turu fırsatları sunuluyor. Tam bir pazarlama operasyonu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Trump ailesinin bu şirketine 2 milyar dolar yatırım yaptı. Körfez destekli gayrimenkul ve marka lisanslama üzerine ultra lüks projelerle büyüyorlar. Katar’da lüks golf kompleksi ve villaların değeri 5.5 milyar dolar. Suudi Arabistan’da Trump Oteli ve Kulesi yatırımı 1 milyar dolar. Gelecek projeler arasında yeni oteller, golf sahaları, lüks kuleler bulunuyor. Sırbistan’da da NATO’nun bombaladığı eski Savunma Bakanlığı arazisinde Trump Oteli yükselecek. Damat Jared Kushner finansmanı Orta Doğu egemen servet fonlarından sağlıyor. Özel kulüpler “The Executive Branch” diye anılıyorlar. Üyelik 500 bin dolar. Hedef kitle lobiciler, teknoloji devleri, Kripto Çarı diye anılan David Sachs gibi Trump kabinesi üyeleri. Anlatmakla bitmiyor.
Donald Trump’ın dış politika denklemi, klasik diplomasi araçlarından çok, servet ve güç odaklı bir “ticari diplomasi” modeline dayanıyor. ABD Başkanı’nın ilk uluslararası resmi turunun neden Orta Doğu olduğu anlaşılıyor. Gazze yerine riviera! Başkan, makamını ve kişisel markasını iç içe geçirerek Körfez ülkeleriyle dev boyutlu anlaşmalar imzaladı; kripto para, gayrimenkul, özel kulüplerin dışında yapay zeka çipleri üzerinden siyasi nüfuz ve doğrudan gelir üretiyor. ABD’nin daha önce güvenlik gerekçesiyle sınırladığı yapay zeka teknolojisi ihracatını, "kazan-kazan" vaadiyle serbestleştirdi. Otoriter olarak listelenen BAE ve Suudi Arabistan rejimlerine açtı. Hamle ticari ve stratejik bir pazarlık aracı aynı zamanda servet, zenginlik kadar diplomatik sadakat ve kişisel iktidar bileşeni.