Mevduata getirilen stopaj artışı, piyasaya yapacağı etkilerin dışında, önemli soru işaretleri yarattı. Çalışma yapıldığı söylenen ama hiç ses çıkmayan rant gelirleri neden vergilendirilmiyor? Neden hep kümestekiler hedef alınıyor?
Mevduat sahipleri dün sabah bir şoka uyandı. İşin özü; mevduat ve yatırım fonlarına uygulanan stopaj oranı yükseltildi. Tam da Merkez Bankası'ndan yüklü bir faiz indirimi beklenirken...
"Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" dedirtecek cinsten bir karar neden verildi? Anlamakta güçlük çekiyoruz. Konuştuğumuz hiç bir bankacı buna 'anlamlı' bir açıklamada getiremedi. Vergi adaleti diyen var, işi bütçeye bağlayan var. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in önceki gün Londra'da hükümetin bütçe açığı hedefinin tutmayabileceği yönündeki sözlerine dikkat çekiliyor. Bütçenin acil ihtiyaçları arttığı için böyle bir yola gidildiği söyleniyor.
Peki o zaman soralım; Mevduata uygulanan stopajın artırılmasından elde edilecek gelir ne kadardır? Ya da şöyle de sorabiliriz; neden vergi adaleti varsa yoksa mevduat üzerinden sağlanmaya çalışılır? Mesela 4 milyonun üzerinde hiç bir kontrata bağlı olmayan, dolayısıyla vergisi de verilmeyen kiralık olduğu belirlenmişti. Mesele vergi adaleti ve bütçenin deliklerini kapamaksa neden bu vergi dışında kalan rant gelirlerinin üzerine gidilmez? Muhtemelen buradan elde edilecek gelir mevduata getirilen stopaj artışından misli misli yüksektir. Mesele salt vergi adaleti ise, neden borsa gelirleri değil de sabit getiriye razı olmuş vatandaş vergilendirilir?
Neyse, burada durayım. Pazartesi günü gazetemizde yayımlanan Şans Sohbetleri'nde Ali Ağaoğlu ile bu konuyu ele almış, başlığı da "Stopaj sıfırlanırsa, para politikası etkinleşir" demiştik. Tam tersi oldu. Bakarsınız şimdi de bu soruları sorduk diye, borsaya vergi getirilir.