EKONOMİ/GAZİANTEP
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla başlattığı yüzde 100 hibe Mazot Dağıtımı Desteği Projesi’nin 2025 yılı dağıtım takvimi kapsamında resmi tören düzenlendi.
Çiftçilerin üretim maliyetlerini azaltmak, tarımsal verimliliği artırmak ve kırsal kalkınmayı güçlendirmek amacıyla devam eden projede, 2025 yılı itibarıyla Gaziantep genelinde 46 bin 423 üreticiye toplam 5 milyon 116 bin 875 litre mazot desteği sağlanması planlanıyor. 27 Ekim’de başlayan dağıtımlar, 31 Aralık’a kadar devam edecek.
Projenin ilk yılı olan 2022’de 33 bin 180 üreticiye 4 milyon 45 bin 100 litre mazot desteği ulaştırıldı. 2023 yılında 38 bin 145 üreticiye 4 milyon 387 bin 525 litre, 2024 yılında ise 43 bin 15 üreticiye 4 milyon 842 bin 800 litre mazot dağıtıldı. 2022–2025 yılları arasında toplam 160 bin 763 üreticiye 18 milyon 392 bin 300 litre mazot desteği sunulması hedefleniyor. Proje sayesinde Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üretici sayısında yüzde 30, işlenebilir tarım arazisi miktarında ise yüzde 5 artış gözleniyor.
“Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır”
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, mazot desteği programında yaptığı konuşmada tarımın, toprağın ve üreticinin önemine vurgu yaparak, şunları söyledi: “Toprak yerdir, toprak vatandır. Bugün toprak o kadar kıymetli bir hale geldi ki… Küresel ısınmanın geldiği noktayı, buzulların eridiğini Antarktika’da görmüş biri olarak söylüyorum, Durum çok vahim. Su savaşları başlayacak. Bu konu artık siber güvenlik kadar, savunma sanayi kadar önemli. Gıda güvenliği bizim için vazgeçilmezdir. Çok güzel bir söz var: ‘Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır.’ Ambarın anahtarı sizde. Sizin güçlü olmanız lazım ama önce o ambarın dolması gerekiyor.”
Her şeyi devletten beklemeden, el birliğiyle üretimi artırmaları gerektiğini anlatan Başkan Fatma Şahin, “Hep söylüyorum, her şey bitecek ama çalışmak, üretmek bitmeyecek. Ben şehirde doğdum ama tarımın özünü siz çiftçilerimizden ve üreticiden öğrendim. Siz anlattınız, ben kalbimle dinledim. Arkadaşlarıma hep şunu söyledim, ‘Önce toprak rahatlamalı, çiftçi rahatlamalı.’ Çünkü elindeki tohumun ürüne dönüşmesi bir mucize değildir, alın teridir, emektir, çabadır. Günün sonunda tohum başak verip sofraya ulaştığında huzur, bereket, kardeşlik doğar.” diye konuştu.
“İkinci adımımız sulama yatırımları…”
Şahin, ikinci adımlarının sulama yatırımlarını tamamlamak olduğunu dile getirerek, “Akıllı tarımla ata tohumlarını toprağa yeniden kazandırmak istiyoruz. Araban’da Edes tohumunu kullandık. Verim 300 kilodan 600 kiloya çıktı, hatta 800’e kadar çıkabilir. Çiftçinin cebinin rahatlaması, sofralara huzur gelmesi lazım. Siz rahatlayınca esnaf rahatlıyor, esnaf rahatlayınca sanayi nefes alıyor.” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl 15 Ocak’ta 65 projenin Cumhurbaşkanlığınca yatırım programına alındığını söyleyen Şahin, “Bunların arasındaki en önemli projeler su projeleriydi. Bir diğer önemli konu da sözleşmeli tarım. Sanayicimiz ham maddeyi Afrika’dan getirmek zorunda kalmamalı. Bizim topraklarımızda yetişen mercimeğin, nohudun kokusu, lezzeti, özü bambaşkadır. Ata tohumuna dönmeliyiz.” diye konuştu.
Şahin çiftçinin ve üreticinin emrinde olduklarını belirterek, “Tarım bütçemizin yüzde 10’unu size ayırıyoruz, çünkü bu bir kardeşlik meselesidir. Birlikte varız, birlikte güçlüyüz. İyi günde, kötü günde kader birliği yaptık.” dedi.